Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum
bahar da sürgülenir içimde katranlar da
hem koşarak yarattığım sevgiler vardır
hem körlenmiş sevgilerin acısıyla koşturduğum
Kara gözlerimde uğulduyan bu değil ancak
elde tüfek,elde âlet,yürekte kor
cebelleşmek yalanla,kirle,tahvilatlarla
damarlarına papatyalar doldurarak
bir serinlik olup dünyaya sokulmak.
Kopartılmış yapraklarımdan ibaretti hüzün
dedim rahmet yağar ben yürürken
gece benim ardımda
taşıdım kara gençliğimi dağların damarından
hep döşümde yaratkan,patlayıcı bir kimya
beynimde hep mânâlı bir uçurum.
Alanlara çok bilenmiş yüreğim alanlara
vurulsun kösleri şu gâvur sevdamızın
vursun isyanın bacısı olan kanım karanlığa
Zülküf de vursun
Yüzüne ay kırıkları çarpıp uyansın sevdiğim.
Sen şimdi sevincimin akranısın
ey kanıma çakıllar karıştıran isyan
doğrusu seni toprağı eller gibi sevdim
yaralarımı onduranımsın
yatağımı hiç boş bırakmayan..
saçlarıma bin küsur yalnızlığı takıp girdiğim şehre
insan varlığımızdan tuhaf tohumlar bıraksam
günü geçmiş bir gazete,toprak bir çanak
bir daha gelmem belki diye bir not bakır maşrapanın yanında
şeytanlar da yürür benimle herhal ıslık çaldığım için
bir şahan tüylerini döker ardımsıra