Şeyma Yalçınkaya

Nedense bir adamı tanımlamakta tuhaf bir aceleciliğimiz vardır, yanımıza sokulan birine şöyle ya da böyle bir sıfat yakıştırmaya can atarız. Bu ivecenliğimizin sonu çoğu kez ne olur bilir misiniz? Yeni tanıdığımız birinin karakter inceliklerini göremez, belki de bile bile gözden kaçırırız. Çünkü ölçülerimizden hiçbirine sığmayan bu incelikler o insanı tanımamıza engel olmaya başlamıştır.
Reklam
Dünyasal olayların boşluğu, insan yazgısının gizemliliği, aklın ve duyguların çelişikliği ve daha nice derin konular üstüne alçak sesle konuşur dururdu.
Ben, bir adam şöyle ya da böyledir diye tanımlayamam. Doğru değildir böyle şeyler. Adamın ruh zenginliği sınırlamış, belki de onu küçük düşürmüş olursunuz.

Reader Follow Recommendations

See All
Zaten son derece gelişmiş aklın saf duyguları körelttiği gerçeğine kim karşı çıkabilir ki?
Çan kulesinden yalnız sesler yayılır ama tiyatrodan yayılan aydınlıktır…
Reklam
Suçluluğundan emin olunan kişilere kesinlikle ceza verilmelidir. Onu serbest bırakmak veya başka yere sürmek, kuyruğu uzun yılanı kendi evinin önünden alıp komşusunun evinin önüne koymak gibidir.
Sayfa 37 - ÖtükenKitabı okudu
Hakanın elinden, dilinden, kaleminden ve kademinden halka, yurda, dine ve dünyaya daima yarar gele.
Sayfa 36 - ÖtükenKitabı okudu
Hakan, hırsızı ve haramiyi cezalandırmaz ise ülkesini kendi eliyle karanlığa gömer.
Sayfa 36 - ÖtükenKitabı okudu
Türkün işte oradadır dediği yer(e), üç günlük azıkla gitmek gerek.
Sayfa 147 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.