Beyaz Saray Lokantası
Sabahın erken saatlerinde yola çıkmış yağmurda sırılsıklam olmuştum. Yolculuk düşleri kurarken biraz ıslanmayı ve biraz ağlamayı da hesaba katmış mıydım bilmiyorum. Karnım açtı, bulduğum ilk restoran cafe karışımı bir yere girdim.
- Abla ne istersin sana bir tane mevlana tost yapayım mı?
- Olur, yanına çay da olsun.
- Lokanta, sabahın ilk saatleri olmasından dolayı tenhaydı, benden başka birkaç masa da daha simit dişleyen insanlar vardı. Lokantanın geçmişten kalma havasını daha da bir kasvetli yapan biçimsiz, künt, çivit rengi masalar tüm lokantayı doldurmuştu.
- Abla tostun hazır sesi ile gözlerimi lokantanın üstünden çekerek tostumu ve çayımı alarak masama döndüm. Bir zamanların yeniliğini ve ihtişamını şimdi yorgunluğa bırakmıştı tabeladaki adıyla “Beyaz Saray Lokantası”.