Cennetin doğusuna gelicek olursak 644 sayfalık bir kitap olmasına rağmen dilinin akıcı olması muhteşem ve her karakterde kendimize ait parçalar bulduk , okurken iyiyi daha çok benimsemiş olabiliriz ama kötülüğünde birazını kabullendik ve aslında hiçbir karaktere tam sahip olunamadığını da gördük. Ne tam iyi ne de tam kötü … Doğamız gereği mi kötüydük yoksa en başından beri mi ? Ya da iyi ? Kitap en başta gözümü her ne kadar korkutsada hikayeye daldıktan sonra bir türlü sayfalarını çevirmeyi bırakamıyorsunuz . Kaldı ki John Steinbeck bahsettiği gibi ‘’Hep bu kitabı yazmak istedim, bu kitabı yazabilmek için çalıştım, bu kitabı yazabilmek için dua ettim.” sözlerinin hakkını vermiş .