Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sibel Kurunç

Sibel Kurunç
@Sibeluska
@sezgiseldunya - instagram Dolap uygulamasından bazı kitaplarımı satıyorum @ bilinmeyenada
23 okur puanı
Ağustos 2023 tarihinde katıldı
Özgürlük ancak zihin artık gelenekte ya da bilgide güven aramadığında açığa çıkar. Bilgiyle yüklenmiş ya da bilgiyle sakatlanmış bir zihin özgür bir zihin değildir. Zihin ancak yaşamla her an yüzleşebildiği, her olayın, her düşüncenin, her deneyimin ortaya çıkardığı gerçeklikle yüzleşebildiği zaman özgürdür. Ama bu ortaya çıkış, geçmişle sakatlandığında olanaksızdır.
Reklam
Düzen düşünceyle yaratılır, düşünce ise geçmişin, geleneğinizin, eğitiminizin, geçmişe dayanan bütün deneyimlerinizin sonucudur. Dolayısıyla herhangi bir zorlama olduğu sürece, gerçek özgürlük söz konusu olamaz. .. .. korkunun herhangi bir biçimi olduğu sürece, gerçek özgürlüğün ne olduğunu bilemeyiz.
Öyleyse, ilk gereklilik, yaşamın amacının peşinden koşmak değil, özgürlüktür. Özgürlük olmadan amaç bulunamaz (...)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan yalnızca özgür olduğunda hakikati keşfedebilir.
Zihninizi ve kalbinizi şiddetin nedenini anlamaya verirseniz, onun bütünüyle farkına varırsanız, şuandan başlayarak şiddet yüklü olmazsınız.
Reklam
Sizin ruhsal gelişiminiz de dahil olmak üzere, her şey döngüler halinde ilerler. Bazı döngüler yıllık, bazıları ise haftalıktır. Daha uzun gelişme döngüleri de vardır, örneğin bir faaliyetin ya da belirli bir hızın ve ritmin öne çıktığı yedi yıllık döngüler gibi. Döngülerden biri dünyadan uzaklaşıp inzivaya çekilmeyi içerebilir, bir başka döngü dışa doğru atılım içinde geçebilir. Aylık ya da yıllık yoğun ruhsal idrak döngülerini sessiz faaliyet, özümseme ve duygusal gelişme dönemleri izler. Siz kendinizi yeni idraklara açarken ve sonra onları tüm hayatınızla bütünleştirirken, sizin ruhsal gelişme üzerine odaklanmanızın yoğunluğu da çoğalır ya da azalır.
Sayfa 251Kitabı okudu
Olağan REM uykusunda olduğu gibi, anlatının ayrıntılarını anlama ve hatta hatırlama kapasitemizden bağımsız olarak bir performans oyunu oynarlar. Rüyalar kayıp parçaları sunarak görüşümüzü tamamlar; gözden kaçırdığımız, hiç göremediğimiz ya da görmek istemediğimiz boyutları vurgulayarak tek taraflılığımızı telafi ederler. Bunu yaparken de neredeyse daima hayal gücünden yoksun olandan en mitolojik olanına ve sıradan olanından tüyler ürpertici ya da tuhaf olanına kadar heyecanlı, acılı, komik ya da absürd anlatımlarla sonu gelmeyen oyunlar, dramatik deliller sunarlar.
Sayfa 122Kitabı okudu
Dram, rüyalarda da önemli bir unsurdur. REM araştırmacılarının gösterdiği gibi, rüya görmemiz, imge içeriğini hatırlamasak bile yeni koşullara uyum sağlamamıza ve öğrenmemize yardımcı olur. Bununla birlikte dramatik rüya imgelerini bilinçli bir biçimde anlayabildiğimizde, kavrayabildiğimizde ve bağlantılandırabildiğimizde konuma bağlı çatışmayı çözmemizi sağlarlar. Yani karşı karşıya olduğumuz sorunlara özgü gerilimleri ve onlar karşısındaki yetersiz tepkilerimizi çözüme kavuşturabiliriz. Yaşadığımız koşullar ve sorunlar hakkındaki görüşleri düzeltebileceğimiz ya da tamamlayabileceğimiz, bir gestaltın daha bilinçli tamamlanışına katkı sunabileceğimiz dramatize edilmiş formlarda imge kodları sunarak "şifa" verirler.
Sayfa 122Kitabı okudu
Toplumsal hayat içinde insan, kendini hızla ya da yavaş yavaş israf ederek yaşar. Bundan çıkan sonuç şudur ki, toplumlar ne kadar uygarlaşır ve huzura kavuşursa, aşırı yollara o ölçüde başvururlar.
Sayfa 9
İnsan, gücünü ne kadar az kullanırsa, aşırılığa bir o kadar yatkın olur (...)
Sayfa 7
Reklam
Sadece aklımızı kullanmak bizi özgürlüğe götürmeyecek.
Bir şeyler değiştiği zaman, sıklıkla üzülür, acı çekeriz fakat değişim ve geçiciliğin olumlu bir tarafı vardır. Geçicilik sayesinde her şey mümkündür.
Mutlu olmak için neye ihtiyacımız olduğunu düşündüklerimizin bir listesini yapabiliriz: "... olursa eğer çok mutlu olurum." İstediğiniz ve istemediğiniz şeyleri yazın. Bu fikirler nereden geldi? Gerçekliği gösteriyorlar mı? Yoksa sadece sizin kafanızdaki düşünceler mi? Eğer belirli bir mutluluk kavramına kendinizi adamışsanız, mutlu olabilmek için pek şansız yoktur. Mutluluk bir çok yönden gelir. Eğer tek bir yönden gelen mutluluk kavramınız varsa, diğer tüm fırsatları kaçırırsınız çünkü sadece sizin istediğiniz yönden gelen mutluluğu arzularsınız.
Sevdiğimiz birini kaybettiğimizde, o kişinin hiçbir şey olmadığını hatırlamalıyız. "Bir şey", "hiçbir şey" olamaz ve "hiçbir şey", "bir şey" olamaz. Bilim bunu anlamamıza yardımcı olabilir, çünkü madde yok edilemez, enerjiye dönüşür. Ve enerji maddeye dönüşebilir fakat yok edilemez. Aynı şekilde, sevdiğimiz kişi yok edilmemiştir; sadece başka bir forma dönüşmüştür.
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.