Çağdaş Gülen
@SokakFilozofu
Mühendis
Mersin
16 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Saltık Kesinleme
Ayaklanma tüm rahatlıkları yadsıyan bir çiledir. Ayaklanan insan ancak bencillikleri kendi bencilliğiyle birleştiği ölçüde, birleştiği sürece uyuşacaktır öteki insanlarla. Tek varlığı olan var olma isteğini yatıştıracak yalnızlıktadır gerçek yaşamı.
Sayfa 84 - Can yayınevi
Erkeği küçümseme nevrotikler arasında normal bir tezahürdür
Sayfa 192Kitabı okudu
Köle adalet istemekle başlar, krallık istemekle bitirir işi. Şimdi de kendisi egemen olmalıdır.
Okur Takip Önerileri
Başkaldırıyorum, öyleyse varız.
İnsanların genel olarak insanlığı sevmesi yaratıkları özel olarak sevmek zorunda kalmamak içindir.
Sayfa 29 - Can
Her değer başkaldırıyı getirmez, ama her başkaldırı yönelimi bir değer çağırır sessizce.
Hiçbir şeye inanmadığımı, her şeyin saçma, her şeyin uyumsuz olduğunu haykırıyorum, ama haykırışımdan kuşku duyamam, hiç değilse karşı çıkışıma inanmam gerekir. Böylece, uyumsuzluk deneyinde elimdeki ilk ve tek gerçek, başkaldırıdır.
Yaşamı "herkesçe oynanacak bir ortaoyunu" olarak görüyordu. Ama, ölüm saatinde, kız kardeşine, "Ben toprağın altına gideceğim, sense güneşte yürüyeceksin!" diye bağırır.
Dünya intihar edene ilgisizse, intihar edenin kendisi için önemsiz olmayan, olmayabilecek olan şey konusunda bir görüşü bulunduğundandır. Her şeyi yaktığını, her şeyi kendisiyle birlikte götürdüğünü sanır insan, ama bu ölümden bile, belki de yaşamaya değecek bir değer doğar.
Mantık bunda yarar görüyorsa her şey mantık adına kurala bağlanabilir.
Sayfa 15
Hiçbir şeye inanılmıyorsa, hiçbir şeyin anlamı yoksa, hiçbir değere "evet" diyemiyorsak, her şey olanaklıdır, her şey önemsizdir. Ne evet kalır ne hayır, katil ne haklıdır, ne haksız. Kişi kendini cüzamlıların bakımına adayabileceği gibi, içinde insanlar yakılacak ateşleri de tutuşturabilir. Kötülük ve erdem de birer rastlantı ya da gelip geçici birer istektir.
Sayfa 15
Yüzümün yansısı bu. Yapacak işimin olmadığı günlerde onu seyreder dururum. Gördüğüm bu yüzden hiçbir şey anlamıyorum. Başkalarının yüzleri anlam taşıyor. Benimki öyle değil. Güzel mi yoksa çirkin mi, bunu bile söyleyemem. Çirkin galiba çünkü böyle demişlerdi. Bana dokunan bu değil. Yüzüme böyle nitelikler atfedilmesine şaşırıyorum aslında. Bir toprak parçasına yahut bir kayaya güzel ya da çirkin demek gibi bir şey bu.
Sayfa 34
Pipom, pırıltılı görünümüyle insanın gözünü alan altın suyuyla kaplanmış ama bakmaya devam ettiğiniz taktirde cila eriyip gider ve geriye, bir odun parçasının üzerindeki donuk izlerden başka birşey kalmaz. Herşey böyle, evet her şey, ellerim bile.
Sayfa 31
Ruhun güdü gücü bilgi arzusu değil, başlangıçta ruhsal öncesi olarak belirlenmiş, sonra da gerekli olduğunda bilince yargı ya da fantezi şeklinde gelişen, belirgin bir aşağılık ve belirsizlik duygusudur.
Sayfa 171 - sayKitabı okudu