Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Songulê Safalı

Songulê Safalı
@Songulerdogan
Tamam. Yaşamak pek iç açıcı değil. Ama sen varsın.
Sabitlenmiş gönderi
"Evimin içinde ayağının sesini duymak istiyorum."
Reklam
Bir erkeğin babasına benzemeye başladığında yaşlanmaya başladığını da ancak o zaman anladı.
Beni en çok üzen ölüm değil, aşk yüzünden ölmemek.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... ama insanların her zaman annelerinin onları dünyaya getirdiği zaman doğmadıkları, yaşamın onları bir kez daha, hem de sık sık kendi kendilerinden doğmaya zorladığı düşüncesine kaptırdı kendini.
"Mutluyum," dedi "çünkü evde olmadığı zamanla onun nerede olduğunu ancak şimdi kesinlikle biliyorum."
Reklam
Onu en çok seven, her zaman da sevecek olan varlığın onun uğruna ölme hakkı bile yoktu.
Hep böyleydi: her olayın iyi ya da kötü onunla bir bağlantısı vardı.
... onların iyiliklerine karşı kendini savunacak silahları vardı, ama kötülüklerine karşı değil.
Reklam
O zamana dek kendisi ve ailesi, ölümü yalnızca başkalarının başına gelen bir felaket olarak algılamışlardı; başkalarının ana babalarının, başkalarının kardeşleriyle eşlerinin, ama kendilerinin değil. Ağır bir yaşam süren insanlar da onlar, ne yaşlandıkları, ne hastalandıkları, ne de öldükleri görülen, vakti gelince yavaş yavaş ortadan silinen, anılara, başka bir çağdan kalan sislere dönüşen, sonunda unutuşun içinde eriyip giden.
Bu senin dünyan, diyordu kendi kendine, tanrı'nın sana bağışladı hüzünlü, boğucu dünya; bu dünyaya adamalıydı kendini.
Ona öyle güzel, baştan çıkarıcı, sıradan insanlardan öyle başka görünüyordu ki, topukluklarının kaldırımda çıkardığı ritmik sesin kendisinden başka hiç kimseyi allak bullak etmemesini, volanlarının hışırtısının hiç kimsenin yüreğini delice çarptırmamasını, saç örgüsünün sallantısı, ellerinin uçuşması, gülüşünün altın hırıltısıyla bütün dünyanın aşktan çılgına dönmemesini bir türlü anlayamıyordu.
... dünyada en çok, sevdiği ilk kez doğallığı içinde gördüğü varlığın günlük davranışlarını, vakitsiz olgunluğunu inceleyerek izliyordu onu.
Unutmamak için bir hücrenin duvarlarına her gün bir çizgi çekmek zorunda kalmamıştı; çünkü tek bir gün bile geçmemişti ki onu anımsatan bir şey olmasın.
1.328 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.