Fatma
Fatma
@Sosyaalokur
Kitap seven bir zatı muhterem.
Lisans
Trabzon
30 July
114 reader point
Joined on May 2017
"Içimde var olanı ben herkesten iyi bilirim. Başarıya ulaşacağını biliyorum. Kimse beni tutamaz. Şiirlere, hikayeler ve makalelere dökerek söylemek istediklerimle yanıyor İçim. Senden bana inanmanı istemiyorum. Bana da, yazdıklarımı da inanmanı beklemiyorum.Senden istediğim tek şey beni sevmen ve aşkımıza inanmam"
Demişti Martin Eden gerçekten içinde olanı biliyordu azminin ve zekasının farkındaydı sonuna kadar da inanmıştı çevresinde kimse inanmamasına rağmen sevdiği kadın bile. Kazandığı ilk para ile 6 çocuğunu çamaşırcılık yaparak bakmaya çalışan Maria ve çocuklarına ayakkabı aldı. Sonra kazandığı büyük miktar ile gene Maria nın hayalini gerçekleştirdi aslında zengin olmanın onu değiştirmediğini o aynı kişi olduğunu biliyordu. Çevresindekilerin bunu bilmemesini, açlıktan zayıfladığı günlerde sofrasına çağırmayan insanların, en lüks lokantalarda yemek yiyecek kadar zengin ve ünlü olduğunda her akşam evlerine yemeğe davet etmelerini anlamıyordu. Kendi değişmemişken insanlarının davranışlarının tutumlarının bu denli değişmesine sitem ediyor ama söylesede anlamayacak oldukları için susuyordu. Çok istediği uğruna mücadele ettiği şey olmuştu ama elinde paradan ve sahip olduğu şöhretten başka bir şey kalmamıştı.
Çok merak ettiğim uzun zamandır okumayı istediğim bir kitaptı ve kesinlikle değdi. Okumayan herkese keyifli okumalar
Kitabı üniversitedeyken çok popüler olmasından dolayı büyük bir ilgiyle almış okumaya başlamıştım. Ama o dönemki ruh halimden midir bilmiyorum Raif efendinin hastalığı o kasvetli odası beni kötü etkilemişti ve kitap hep öyle devam edecek sandığım için devam edememiş okumayı bırakmıştım. Her kitabın bir zamanı olduğuna inanıyorum aradan zaman geçti ve ben yazarın diğer kitaplarını okuyunca Kürk mantolu Madonna yı merak ettim ve okumaya başladım. Kitap tamda benim dayanamayıp bıraktığım yerde başlıyormuş aslında bunu kitabı bitirdiğimde anladım. Raif beyin efendiliği, naif tavırları Berlin'de yaşadıkları, resim sergisinde gördünğü o tabloda aslında tüm yaşamında aradığı huzuru bulması ve tabiki Maria ya duyduğu saf ve temiz sevgisiyle okuyanı etkileyen bir kitap sadece son sayfalarda ümitle bir şeylerin değişmesini bekledim ama olmadı. Okumayan herkese okumasını ve benim gibi yarıda bırakmamasını tavsiye ederim
Kitap 40 evin bulunduğu henüz başkaları tarafından keşfedilmemiş sakin ve huzurlu bir yaşamın olduğu, insanlar ve adadaki diğer canlıların uyum içinde yaşadığı güzel bir adadaki yaşamın nasıl yavaş yavaş yok oluduğunu anlatıyor. Yazarın diğer kitaplarından farklı olarak daha politik ve aslında bir ütopya üzerinden gerçek yaşam ele alınıp eleştiriliyor. Okurken kendinizi istemsizce o adada yaşayan karakterlerle özdeşleştiriyor ve hüzünlü bir şekilde adanın sonunu merak ederek kitabı bitirmiş oluyorsunuz. Okumayan herkese keyifli okumalar
Reader Follow Recommendations
Kitap Yusuf'un ailesinin gözlerinin önünde eşkiyalar tarafından öldürülmesi ve Yusuf'un bu sırada parmağını kaybetmesi ile başlıyor. Kitabı okumaya başladığın anda insanın içini kaplayan acaba ne olacak nasıl devam edecek hissi kitabın son sayfasına kadar devam ediyor. Kitabın yarılarına kadar Kaymakam Selahattin Bey'in merhametli, bilgili, sevecen ve ince davranışları okuyucuyu etkilerken kitabın sonlarına doğru Yusuf ve Muazzez'in aşkı, Yusuf'un Muazzez'e kıyamayan sevgisi okuyucuyu içine çekiyor. Sona gelince sanki bu kitabı yaşamışcasına bir hüzünle son yaprağı okuyor ve kitabı kapatınca tüm olanları istemsizce düşüyorsunuz. Okumayan herkese keyifli okular dilerim.
Kitap nasıl başlayıp bittiğini anlamadığıniz bir şekilde sonlanıyor. Diğer livaneli kitaplarda olduğu gibi kitabın sonunda okuyucunun yüzünde buruk bir gülümseme oluşuyor. Kitapta pek çok değer kişiye güzel karakterlerle gösteriliyor. Leyla'nın geçmişe bağlı, bilgili, dik duruşlu, yaşıtlarından farklı tavrı, Yusuf'un iyi niyeti, merhameti ve güzel sevmesi insanın içine dokunuyor. Ali yekta bey ise romanda tam olarak şaşkınlık yaratan ve olayların seyrini değiştiren karakter. Son olarak asi ve isyankar hallerinde Roxy adını kullanan Rukiye nin Leyla Hanım ve küçük Leyla hayatına girdikten sonraki güzel değişimiyle roman tamamlanıyor. Okumayan herkese keyifli okular dilerim
