Neleri kaybettiğinin farkında değilsin. Sultanlıktan kapıcılığa koşuyorsun. Başkaları da koşuyor. Ama ben bu kadar acıyı sen de başkalarına benzeyesin diye çekmedim.
Erkek tecavüzlerini düşünüyorum. Bir tecavüz haberi alan halkın galyenı; tecavüze uğrayan çocuk bir erkek çocuk olduğunda niye daha çoşkulu bir şekilde yaşanıyor?
Bunun sebebi bir kız çocuğunun orasına günün birinde benzer bir şeyin girmesinin kabul edilebilirliğine karşın, oğlan çocuğunun herhangi bir yerine, herhangi birşeyin girmesinin zinhar akıldan bile geçirilmemesi olabilir mi? Ya mukattes halkımız galyane gelirken yanında vicdan yerine bilinç dışını getiriyorsa?
Şu anda insanoğluna yaptığımız şey, Çin'de bir
zamanlar kadınların ayaklarına yapılmış olan şeyle aynı. Henüz çocukken, kızların ayakları sıkı sıkı sarılıyordu ki kemikleri kırılıp, ayakları hiç büyümesin, hep küçücük kalsın. Küçük ayaklar
çok tutuluyordu; çok taktir ediliyordu. Sadece aristokrat ailelerin gücü buna yetiyordu çünkü kadınların bu şekilde bir şey yapabilmesi
neredeyse imkansızdı. Kadın düzgün bir şekilde yürüyemiyordu bile;
ayaklar bedeni taşımak için fazla küçüktü. Ayaklar sakat oluyor, kadının yürüyebilmesi için destek gerekiyordu. Yoksul bir ailenin
gücü buna yetmiyordu; bu yüzden küçük ayaklar aristokrasiyi simgeliyordu.
Biz buna gülüp geçsek de aynı şeyi yapmaya devam
ediyoruz. Şu anda kadınlar Batı'da o kadar saçma ayakkabılar, o kadar yüksek topuklarla dolaşıyorlar ki! Bunu bir sirkte yapıyor olsan tamam, ama o kadar yüksek topuklar sokakta yürümek için değildir. Ama bunlar tutuluyor çünkü kadın çok yüksek topuklarla
dolaştığında cinsel olarak daha cazip hale geliyor: kalçaları daha bir ortaya çıkıyor. Ve yürümek daha zorlaştığı için, kalçaları da normalde olacağından daha çok hareket ediyor. Ama bu kabul gören,
normal bir şey.
Doğduğu dünyada bütün ödül ve cezaların sadece erkekler tarafından dağıtıldığını gayet iyi anlayan Zehre 'ye göre bir erkeğin esiri olmaktan kurtulmanın tek yolu kendi seçeceği başka bir erkeğin esiri olmaktı.