İçimden yüzlerce kelime geçiyor ama bir araya getirip toparlayamıyorum, en azından deneyeceğim.
Çok büyük hisler yaşadım okurken, kendimi onun yerine öyle koydum ki Zeze’nin hissettiği her duyguyu; acıyı, öfkeyi, şefkati onunla birlikte hissettim. Kitabın başlarında sıradan bir hikaye olarak tanımladığım kitabın sonunda sıradan hikayeler olarak tanımladıklarımın her birinin kendine özel olduğunu keşfettim. Ah Zeze, keşke... Keşke...