"Kaybetmek bizim işimizdir" diyen insanların öyküleri.
Her biri birbirinden güzel, yeşilçam tadında bu öykülerden en aklımda kalacak olan "onuncu yıl" olacak muhtemelen, ama onunla kıyasıya yarışır bir de "zarif" var. Daha sonra, sıradan anlar fotoğrafçısı, soluk taşı, olsun hırkası, kusura bakma dağları ve diğer hepsi.
Gerçekten, hepsi.
Okuyanların aklında kalan, en hoşlandıkları öyküyü bilmek isterim :)
İyi okumalar ♡
Turgut özben o zaman neden bu "benlik" savaşları? Bütünü korumak için mi, bütün olabilmek için mi? Yoksa ben kavramını dediğiniz gibi herkesten alarak "kendine ait yapma" çabası mı? Merak ettim
İyi bir şair olamadım ama iyi bir şair olmak için malzemelerin çoğuna sahiptim, umutsuz bir aşk, melankoli dolu bir ruh ve bol bol kara bulutlar. İyi bir şair olamadım çünkü yazdıklarım pek de anlaşılmadı, şiiri bırakıp düz yazıya geçtim, onda ise karmakarışık bir ip yumağına döndü, en iyisi yazmayı bırakayım dedim kafamın içi çöplüğe döndü. Yazmak isteyen önce bol bol okuyacak, düşünecek, yaşayacak sonra yazacak dediler, okuyoruz, düşünüyoruz, nefes almak yaşamaksa onu da yapıyoruz, bakarsın günün birinde şiiri okunan biri olabilirim