Kimi yazarlara göre cinsel dürtüyle birlikte gelen saldırganlık, yamyam şehvetinin bir kalıntısıdır. Diğer bir görüşe göre her acı içinde potansiyel bir zevk barındırır.
Çok eski zamanlardan beri insanların uyguladığı öpüşme eylemini sapıklık sayan biri onu bu tür cinsel amaçlar edinmekten alıkoyan bir iğrenme duygusuna sahiptir.
Veronika hayatın çok tekdüze olduğunu düşündüğü için ölmeye karar veren bunu ince ince düşünüp hem kendisi hem de yakınlarının acı çekme olasılığı açısından en tehlikesiz tabir ettiği yöntemi seçerek intihara yeltenen gencecik bir kızımız olarak karşımızda. Hikaye ise aslında bundan sonra başlıyor intihar denemesi başarısızlık ile sonuçlanıp bir akıl hastanesine yatırılması ve orada bulunan hastalar ile küçük nüanslar sonucu iletişimi konu alıyor. O kadar güzel harmanlanmış bir kitap ki iletişim halinde olduğu hastaları yaşamlarını hadi artık baş karaktere dönelim hissiyatı oluşmadan okuyabiliyoruz ve kitabın bir diğer özelliği ise cinsellik barındırmadan cinsellik barındırıyor olması.! Bu cümleyi saçma buldunuz biliyorum ama kitabı okuyunca demek istediğim anlaşılacaktır. Bende oluşturduğu his ufaktan büyüğe farketmeksizin insanların yaşamlarındaki anlam arayışını dışa vurma yöntemleri.. sonuçta hangimiz biraz deli değiliz ki değil mi? Mutlu okumalar..
Peki gerçeklik nedir?
"Çoğunluk ne diyorsa odur. İlle de en iyisidir ya da en mantıklısıdır anlamına gelmez bu, toplumun bir bütün olarak isteklerini en yakından karşılayandır."
Yaşama daha açık biriyle karşılaştıklarında ya onu ilk adımda dışlıyorlar ya da ona acı çektiriyorlar, onu aşağılıyorlar, " tuhaf" muamelesi yapıyorlardı.