Paşa, "Çocuklar siz Galatasaray'ı, Fenerbahçe'yi, Beşiktaş'ı veya diğer takımları tutunuz", sporu seviniz, oynayınız, ama ben ve benim gibi toplum önünde olan insanlar, asla takım tutmamalı veya tutarsa da onu hep içinde saklamalıdır. Bunun için de ben hiçbir takımı tutmam, sadece milli takımı tutarım" dediğini o an en yakınında olan ben ve diğer refakatçiler de duymuştuk.
Halkın içinden gelen Türk'ün bu asil evladı, daima çok sevdiği milletinin arasında bulunmaktan çok zevk duyardı... Onun her şeyi vatanı ve milletiydi. Kimseden çekinmez ve korkmazdı.
Atatürk'ün İran Şah'ını davetinde cumhuriyet tarihinin ilk operası ÖZSOY'u Adnan Saygun'a besteletti.
Özsoy Operası cumhuriyet tarihinin ilk operasıydı..
O tarihte Ankara'da sadece tek tiyatro salonu olan TÜRK OCAĞI Salonunda Şah davet edilerek seyrettirildi.
İlk opera sanatçımız Semiha Berksoy Hanımefendi'yi de bu opera için Ankara'ya davet etmiştik.
Adnan Saygun, bilahare Atatürk'ün Ankara'ya geliş yıldönümü için, Taş Bebek adlı bir opera daha bestelemiş ve 19 Haziran 1934'de bu oyun Ankara'da oynanmıştır.
Sayfa : 235 - 236 - 237
O hep kendine, milletine, askerine güvenen zeki ve cesur kumandan kimliğini hiç ama hiç kaybetmedi. O bir Cumhurbaşkanı'ydı, ama hep Türk Ordusu'nun bir başkomutanı gibi de hareket etti, düşündü, planlar ve projeler üretti. Çünkü o önce bir askerdi.
"Sizi dünya büyük bir komutan ve büyük bir asker olarak tanıyor. Ama bir gün dünya sizi, ne büyük bir tarihçi, bilim ve devlet adamı olarak da kabul edip tarihin başköşesine oturtacaktır"
Cevat Abbas Bey'den Atatürk'e
Kitap adetine şöyle bir baktıktan sonra kütüphaneden çıktı, odasına gitti. Biraz sonra, bir baktım iki tane cephane sandığını, Muhafız Alayı erleri getirip kütüphaneye koyuverdiler ve gittiler. Ne olduğunu anlamadan, bakıp dururken Atatürk içeri geldi, benim şaşkın şaşkın baktığımı görünce, "Ne o Nuri oğlum, şaşırdın değil mi? Şaşırma, şaşırma, savaşta bunlarla cephane taşıdık, sen o zamanlar çocuktun, bilemezsin, bu sandıklar benim için çok önemlidir. Şimdi o savaş bitti, yeni bir savaşımız başlıyor. O da kültür ve sanat savaşımızdır ve savaş okumakla, kitapla olur; işte şimdi cephane taşıdığımız o sandıklara kitaplarımı koy, bu sandıklarla taşınsın, cephanenin yerini artık kitaplar alsın!" dedi.
Kurtuluş Savaşı zaferini müteakip Dünya Harbi bitmiş, Mudanya Mütarekesi'ni ve Lozan Sulh Antlaşması'nı takip ederek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, merkezi Ankara olmak üzere kurulmuştur.