İnsan üç beş damla kan,
Irmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki,
Hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan,
Gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler,
Sizi kim diriltecek?
"Çağın en büyük hastalığı, başarı üzerine kurulmuş bir hayat isteğidir. Hayatın anlamı başarıda değil özgürlüktedir. Sadece başarı için yaşayan insanlar, köle ruhludurlar, özgür olamazlar."
Her gün içimde sevdiğim bir eşyamı kaybetmemin buruk tadı var.Yakınlara bir yerlere koymuşumda hatırlamıyorum aradıkça daha çok unutuyorum sanki nereye koyduğumu. Yakınlarda bir yerde ama yok göremiyorum. Sonra vazgeçmek geliyor içimden aramayı nasıl olsa çıkar biryerlerden diyorum ama beklemeye de tahammülüm yokmuş gibi geliyor. Ben yerine yenisini koyarım da onu bulduktan sonra pek de gereği kalmamış gibi ne yenisini gider elim ne de kendisini kullanmaya gider içim işte böyle yoruyor sensizlik beni. Özlemek acı çekmek beklemek bunların hepsi neysede ya ikimizden biri bu kayıp sevdaya ihanet ederse yorgunluğundan. Vazgeçersem nasıl ısınır içim tekrar. Denemekten korkuyorum. Sensizlik öğrenilir mi?Ben öğrenemedim ne yazık ki kaç kez aldıysam da dersimi. Kaç kez tekrar ettiysem de bir sonrakinde bir öncekinden kat be kat gitti içim.