"Kimsenin sana savaşın güzel ya da kahramanca bir şey olduğunu söylemesine izin verme. İnsanlar savaş cehennemdir derken doğru söylüyor, savaş cehennemdir. Savaşı korkaklar başlatır ama onlar adına cesurlar savaşır."
Her şey çok yeniydi. Kendimi yeni doğmuş gibi hissediyordum. Şu anda yaşadığım hayat şimdiye dek sadece havuzda yüzmüşken birden okyanusa dalmak gibiydi. Havuzda fırtınalara olmazdı. Fırtınalar dünyanın okyanuslarında doğuyordu.
Kullervo'nun Hikayesi, Tolkien'in zaten var olan bir masalı yeniden anlatma -ve "yeniden düzenleme" süreci- konusundaki ilk girişimidir. Bu açıdan kendi nizamında önemli bir yer tutar. Dahası, hayal etmekten yaratmaya uzanan dolambaçlı yolda anlamlı bir adımdır; Kalevala'yı çok seven, Kullervo ile özdeşleşen ve "İngilizlere ait böyle bir şeyler"in eksikliğini duyan yetim bir oğlan çocuğunun, bir üniversite öğrencisinin, cepheden dönen bir askerin bir denemesidir.
Niçin gönlünden öyle geçiyor diye
Senin etini parçalamayayım,
Ve o kadar fena olan kanını içmeyeyim?
Ben ki ne suçsuz etleri parçaladım
Hiç günahları olmayanların kanlarını içtim