Esirgenen deste deste ******erin defin vakti. Gömülen ilk kundak değil, doğmayasıca kızlar akmayası çaylar... Hayatımdan geçen nehirler nelerdi? Say say. Si Si. 1s. 2s. Orbitaller değil, hayatım, n, suyun. Korkunç bir teslimiyet... Savaşmadan. Terra rossaya yağan her damla, sonsuz bekâret bozumu. Her dilde huzur. Mucizevi bir rahim ağzı, korkak korkak korkak. Dur! Postal sesleri. Asker postları. Hayır postalları yok, var... Kimden geliyor bu ses. Bu balgam. Kaşınan testisler. Çalıntı boncuk ışıltısı. Dur! Erkenden uyuyorsun. Su sinsin diye, su, düşman değil. Sessiz, içten. Peki neden bölüyor bu postal sesi uykumu! Yetmedi mi üzerimde tepinmeler? Sürünüyor bu kez. Yılan gibi. Yalan yılan. Daha çok kaşınıyor yağlı testisler. Sürtünmeye çalışıyor, toprak dindirmez. Islak. Dayanamıyor, kazıyor bu kez. Siz kazıbilimciler ondan aldıklarınız ne masum. Kazdıkça kazıyor örtüyor kasıklarını çamurla. Göbeği, memeleri, başı. Gözlerine kadar gömülüyor toprağa. Acıyı alıyor ıslak toprak, sonra yine başlıyor acı acı acı. Z e v k. Postallar çürüyor. Kaşıntı duruyor. Beden uyuşuyor. Başlıyor acı zevk. Hep yek. Gözler hiç kapanmıyor. Karanlıkta yol bulmaya alışmış gözler. Kirli kirli kirli bakışlar. K ö s t e b e k. Başını kaldır bak başını kaldır bak, gördüğün kadarını al çarp çarp çarp, çarp başını çarp, kollarını çarp morar ve bayıl. Doğrul, sıyırıp at çamurları yığ kenara. Balgam, sperm, kıl, sümük, salya...karışmış bir toprak. Kirtepesi. Utanma. Sen de utanma. Yıkan yağmurla ve gözlüklerini takıp balkonda... Şarabını yudumla. Kös de bekle...