Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Psyche

Dört İlke
Birincisi TOPRAĞI İŞLEMEMEKTİR, yani toprağı sürerek ya da belleyerek altını üstüne getirmemektir. Yüzlerce yıldır, çiftçiler top rağı sürmenin ürün yetiştirmek için gerekli olduğunu varsaydılar. Ama toprağın sürülmemesi doğal tarım için esastır. Toprağın sü rülmesi bitki köklerinin yayılması ve mikro organizmaların, küçük hayvanların ve yer
Sayfa 56 - Kaos
Reklam
İroni şudur ki, bilim yalnızca insan bilgisinin ne kadar sınırlı olduğunu göstermeye hizmet etmiştir.
Sayfa 52 - Kaos
.....kimyasalların kullanımı yalnızca entomoloğun (böcekbilimcinin) sorunu değildir. Filozofların, din adamlarının, sanatçıların ve şairlerin, tarımda kimyasalların kullanılmasına mü saade edilip edilemeyeceğine ve organik gübrelerin bile sonuç larının neler olabileceğine karar verilmesinde yardımcı olmaları gerekiyor.
Sayfa 52 - Kaos

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Doğayı anlamak neden imkânsızdır? Doğa olduğu düşünülen şey yalnızca her insanın aklında ortaya çıkan doğa fikridir. Gerçek doğayı görenler çocuklardır. Onlar düşünmeden, doğrudan ve berrak şekilde görürler. Bitkilerin adları, turunçgiller ailesinden bir mandalina ağacının, çam ailesinden bir çam ağacının adları bilin se bile doğa kendi gerçek şeklinde görülemez. Bütünden yalıtılmış olarak görülen bir nesne, gerçek bir şey değildir.
Sayfa 49 - Kaos
İnsanlar kendilerini doğadan ayırmaları ölçüsünde merkezden uzaklaşırlar. Aynı zamanda, merkezçekim etkisi kendini gösterir ve doğaya dönme arzusu ortaya çıkar. Ama, eğer insanlar yalnızca buna karşı koymaya, duruma göre sağa sola hareket etme hatası na düşerlerse, sonuç yalnızca daha fazla aktivite olur. Hareket etmeyen, görecelik âleminin dışında kalan başlangıç noktası göz ardı edilir, fark edilmeden kalır. İnanıyorum ki, “doğaya-dönüş” ve kirlenme karşıtı eylemler bile, ne kadar övülmeye değer olur larsa olsunlar, yalnızca bu çağın aşırı gelişmesine birer tepki olarak gerçekleştirildikleri sürece özgün bir çözüme doğru ilerleyemezler. Doğa değişmez, ama doğaya bakış şekli bir çağdan diğer çağa sürekli olarak değişir. Hangi çağ olursa olsun, doğal tarım, tarımın kaynağı olarak sonsuza kadar varolacaktır.
Sayfa 46 - Kaos
Reklam
İnsanlar hastalıklı bir çevre yarattıkları zaman doktorlar ve ilaçlar gerekli hale gelir. Resmî eğitimin hiçbir temel değeri yoktur ama insanlık, insanın hayatta kalması için “eğitimli” olmasını gerektiren koşulları yarattığı zaman gerek li hale gelir. ... Ağaçların doğal şekillerinden uzaklaşmaları ölçüsünde buda ma ve böceklerle mücadele gerekli hale gelir; insan toplumunun doğaya yakın bir yaşamdan kendini ayırması ölçüsünde resmî e- ğitim gerekli hale gelir. Doğada resmî eğitimin hiçbir işlevi yoktur.
Sayfa 42 - Kaos
Bir yöntem geliştirmenin normal yolu “bunu denesek nasıl olur?” ya da “şunu denesek nasıl olur?” diye sormak ve peş peşe çeşitli teknikler denemektir. Bu modern tarımdır ve yalnızca çiftçiyi daha meşgul bir insan haline getirmeye yarar. Benim yöntemim bunun tersiydi. Ben, işleri daha zor değil daha kolay hale getirecek hoş ve doğal bir tarım* yöntemi bulmayı amaçlıyordum. “Bunu yapmasak nasıl olur? Şunu yapmasak nasıl olur?” -benim düşünme şeklim buydu. En sonunda şu sonuca vardım, sürmeye gerek yoktu, gübrelemeye gerek yoktu, kompost yapmaya gerek yoktu, böcek ilacı kullanmaya gerek yoktu. Bu noktaya kadar indiğinizde, gerçekten gerekli olan çok az tarım uygulaması vardır. İnsanın gelişmiş tekniklerinin gerekli görünmesinin nedeni, do ğal dengenin aynı yöntemler kullanılarak ciddi şekilde bozulması sonucunda toprağın bunlara bağımlı hale gelmiş olmasıdır.
Sayfa 42
İnandığım şey, ürünlerin kendi kendilerine büyüdüğü ve büyütülmelerinin gerekmediğiydi. Her şeyin kendi doğal seyrine bıra kılması gerektiğine inanarak bunu yapmıştım ama gördüm ki bu düşünce bir anda uygulanırsa, fazla zaman geçmeden işler pek de yolunda gitmemeye başlar. Bu terk etmektir, “doğal tarım” değil.
Sayfa 41 - Kaos
“İnsanlık hiç ama hiçbir şey bilmiyor. Hiçbir şeyin içinde hakikî bir değer yok ve bütün yapılanlar nafile, anlamsız birer çaba.”
Sayfa 33 - Kaos
Şu Taneye Bir Bak
Bu bir tek ekin sapından bir devrim başlayabileceğine inanıyorum.
Sayfa 31
Reklam
Yaşlılar
Çünkü hep kısadır zaman, kader Sarmıştır dört bir yanı; Hiç düşünmeden, öylesine yaşamaya Yetecek kadar uzun değildir zaman; Aman tanımaz sabırlı olmayı bırakıp Kötülüğe koşana; ne de yeter, Yaşlanıp bilgeliğe ulaşmaya.
Sayfa 86 - YKY
Teiresias
Ve şimdi âmâ olan gidiyor görenin peşinden, Ama onu izleyen, ondan da beter yoksun görmekten.
Sayfa 66 - YKY
Love
HEİMON Bir kadına köle olurum, sana kölelik yapmaktansa.
Sayfa 56 - YKY
HEİMON Çünkü her kim ki yalnızca kendini önemser, Düşüncesinin, dilinin ve ruhun başkalarınınki Gibi olmadığım söyler, onu açıp baktığında Boşluktur göreceğin. Oysa bir bilge kişi varsa Görüşülebilecek, kimse için ayıp değildir Ondan çok şeyler öğrenip aşırılıklardan kaçınmak.
Sayfa 53 - YKY
YAŞLILAR Ateşin kemirdiği evlerinde sabırla otururlardı Lubdatros kardeşler, üstleri çamurlu, sarmaşıkları Yiyerek; ve karıları kalmazlardı gece Onların yanında, gündüzleri de gizlenirlerdi Bürünüp erguvanlara. Ve hep başlarına düşerdi Korkutucu kayaların gölgesi. Ama Peleus aralarına girip, şöyle belli belirsiz Dokunduğunda değneğiyle, bir anda ayaklanıp Öldürdüler kendilerine acı çektirenlerin hepsini. Acıların en korkuncunu yaşamışlardı kuşkusuz, Ama çoğu kez küçücük bir damladır, acının da Bardağım taşıran. Koyu bir uyku gibidir yakınma, Sanki sonsuzdur zamanları, tükenmişlerin, Oysa onların da acılarının sınırı vardır. Mehtaplar düzensiz izler birbirini, bir hızlı, Bir çabuk, yitip giderler, onca zaman boyunca Gittikçe büyür kötülük; şimdi Ödipus soyunun Son köklerine de düşmekte bir ışık. Gelgelelim düştüğü yeri yakmaz yalnızca Ateş, pekçok şeyi birlikte kül eder.
Sayfa 49 - YKY
8,8bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.