efe

efe
@TiredPhilosopher
burası zihnimdekileri boşalttığım konteyner
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Zarif Ruh
Søren... nadir rastlanır ince ruhlulardan, alışılagelmişin aksine hayatı felsefesini şekillendirdi onun. Heveskar dönemlerinde güzel bir kıza aşık oldu, bilahare nişanlandılar. Bu onun için artık bir yol ayrımıydı zira hakikat tek kişilik dar bir yoldu. Seçim yapmalıydı; hayatın acı taraflarından olan seçim, çünkü her seçim aynı zamanda bir vazgeçiştir. "Ya" tüm yaşantısını bu hakikat arayışı uğruna pek çok şeyden feragat ederek sürdürecek "ya da" sevdiği kızla evlenip sıradan yaşayacaktı. "Ya"yı tercih etti asil ruhlu Kierkegaard ama sevdiği kıza ömür boyu sadık kaldı. Nitekim tüm felsefesini Regine'in üzerine inşa etti. Özgürlüğü, inancı, kaygıyı hatta tanrıyı Regine'den öğrendi. Melankoli, yaşadığı müddet en yakın dostu oldu. Filozof namına sahip çok insan vardır tarihte yine de bir elin beş parmağını geçmez buna yaraşır olanlar. Kierkegaard... Danimarka'nın uzunca zaman gizli kalmış yüce ruhu, onlardan biriydi...
Felsefe Parçaları ya da Bir Parça Felsefe
Felsefe Parçaları ya da Bir Parça FelsefeSoren Kierkegaard · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2013692 okunma
Reklam
144 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu Kitabı Babaannem Yazmış Olabilir
Bundan 3 ay evvel Seneca okumuştum o da bayağı sıkmıştı beni. Marcus Aurelius'ta da değişen bir şey olmadı. Stoacılarla yıldızım barışmayacak sanırım. Kitap sürekli öğüt verme şeklinde ilerlediği için bir süre sonra babaannem tarafından yazılmış olabileceğini düşündüm. Adamların anlattığı şey kabaca hayatın amacının mutluluk olduğu ve bunun gösterişten uzak mütevazi bir hayatın yanında doğaya uygun yaşayarak elde edileceği. Kitapta sürekli değişim ve oluşa bir atıf vardı. Anlayacağınız bizim stoacı imparator Herakleitos'tan bayağı etkilenmiş. Aynı zamanda atomlara değinmesinden de Demokritos'tan esinlendiği anlaşılıyor. Dediğim gibi kitabı bir cümleyle özetmek gerekirse bu insanın doğayla uyumlu yaşaması olurdu. Adam neredeyse doğayı tanrı ilan edecekti. Tabii bu hemen akla kimi getirdi? Marcus Aurelius'tan takribi 1500 sene sonra yaşamış olan Spinoza'yı. Araştırınca gördüm ki Spinoza gerçekten stoacılardan ziyadesiyle etkilenmiş. 20. Yüzyıl felsefesine kadar tüm filozofların eserlerinde atıfta bulunduğu stoacı felsefenin, bu işe gönül vermiş herkes tarafından bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu açıdan önem arz eden bir eser.
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202315,5bin okunma
96 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kant, Siyaset, Hukuk
Benim için ütopik yani gerçekleşmesi olanaksız olan ebedî barış konusunda Kant benimle aynı fikirde değil. Ona göre uluslararası bir hukuk oluşturarak ülkeleri tek çatı altında toplayabilirsek bunu başarabiliriz. Bir nevi bugünkü Birleşmiş Milletler olgusunun fikir babası da denilebilir Kant için. Kitabın ikinci başlığındaki "tasarı" kelimesi Kant'ın fikirlerinin sadece lafta kalıp hiçbir zaman pratiğe geçirilemeyeceği gibi bir anlam ortaya çıkarsa da o bunu gerçekten benimsemiş ve uygulanması gerektiğini savunmuştur. Bu eser ebedî barıştan ziyade Kant için ideal devletin nasıl olduğu hakkında da bizi bilgilendiriyor. Tahmin edersiniz ki cumhuriyetçi rejimi savunuyor buna karşın demokrasiyi tenkit ediyor (demokrasi olmadan cumhuriyet nasıl olacak bilmiyorum). Aslında Kant'ın fikirleri epistemoloji ve etikte daha önplanda ama felsefenin hemen her dalına zıpladığı için buradaki fikirleri de önemli. İçerikten bağımsız psikoloji hocası kitabın kapağına bir eleştiri getirdi. Bu kadar renkli olmasının ve büyük puntolarla İmmanuel Kant yazmalarının gereksiz olduğunu söyledi. Kitabın kapak tasarımını beğenmiştim, içeriği okuduktan sonra fikrim değişti (çok daha ciddi bi kapak olmalıydı). Yine de (reklam olmasın) Fol Yayınları Allah için güzel eserler veriyor.
Ebedi Barış Üzerine Felsefi Bir Tasarı
Ebedi Barış Üzerine Felsefi Bir TasarıImmanuel Kant · Fol Kitap · 2020157 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Üstinsan
Nietzsche, felsefesinin temel taşı olan "Üstinsan" konseptini en teferruatlı biçimiyle ortaya koyduğu eseri olan Böyle Buyurdu Zerdüşt... Rönesans ve akabinde onu takip eden reform süreciyle birlikte Avrupa, bilim, sanat, felsefe gibi alanlardaki gelişmeleriyle Aydınlanma Çağı dediğimiz döneme girmiş, dinden ve maneviyattan uzaklaşarak
Böyle Buyurdu Zerdüşt
Böyle Buyurdu ZerdüştFriedrich Nietzsche · Can Yayınları · 202138,1bin okunma
80 syf.
1/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Feministler Dikkat
Schopenhauer'un kadın düşmanı olduğunu daha önceden duymuştum ancak bu kadar ileri seviyede olduğunu düşünmemiştim. Sonuçta kendisi 19. yüzyıl gibi çağdaş bir zaman diliminde yaşamış. Ne demiyor ki kadınlarla ilgili! "Kadınlar zihnî bakımdan dar görüşlüdürler (miyopturlar)." "Çünkü kadın, eskile­rin daha doğru adlandırmasıyla sexus sequior'dur. övgü ve saygı konusu olmaya, yahut başını erkekten daha yüksekte tutmaya ve onunla aynı haklara sahip olmaya layık değildir." Hatta bir yerde İncil'deki; "Kadınlar toplantılarınızda sessiz kalsın. Konuşmalarına izin yoktur." Ayetini tasdik ediyor... Schopenhauer'un okuduğum ilk kitabının bu olması benim açımdan biraz kötü oldu. Aslında kadınlar hakkında bugün toplumun asla kabul etmeyeceği bazı gerçekleri de dile getirmiş. Yani görüşlerinin tamamen yanlış olduğunu söyleyemem. Aşk hakkında söyledikleri ise bütünüyle safsata. Kadınların çirkin ve kaba saba erkekleri nazik, kültürlü, kibar erkeklere tercih ettiğini söylüyor. (Belki de bu yüzden adam akıllı bir ilişkim olmuyor.) Ama bu söylediklerinin ne bilimsel ne rasyonalist açıdan bir gerçekliği var. Açıkçası neye istinaden bu tarz görüşlere sahip olduğunu ve kimlerden etkilendiğini merak ettim. Kadın düşmanı olmasının yanı sıra karamsar bir yönü olduğunu da duymuştum fakat bu kitabında öyle bir şeye rastlamadım. Schopenhauer'a devam edeceğim ve bu adamı bu kadar önemli bir filozof yapanın ne olduğunu bulmaya çalışacağım!
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)Arthur Schopenhauer · Say Yayınları · 202013,4bin okunma
Reklam
89 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sert Bir Tenkit
Bu sadece basit bir eleştiri kitabı değil, 2000 yıllık bir inanç sisteminin ölümünün fermanıdır. Dünyanın en fazla inanlısı olan dini Hristiyanlığı bu kadar aşağılayan, gömen, adeta yerden yere vuran başka bir kitap yazılmamıştır bence tarihte. Nietzsche, Hristiyanlığı insanlığın utancı olarak tanımlıyor. Kilisenin yüzlerce yıl boyunca tanrı,
Deccal; Hıristiyanlığa Lanet
Deccal; Hıristiyanlığa LanetFriedrich Nietzsche · İthaki Yayınları · 20084,062 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Nietzsche Anlaşılabilir mi?
Kendi sosyal hayatımdaki problemler yetmezmiş gibi bir de Nietzsche'nin psikolojik sorunları ve varoluşsal sancılarıyla harmanlanmış bu eserinde onu anlamaya çalıştık... Aslında şu sıralar bu kadar yakın çağda yaşamış bir filozofun eserini okumak aklımda yoktu. Pek muhterem bir arkadaşım bu kitabı bana doğum günü hediyesi olarak -sekiz gün
Ecce Homo
Ecce HomoFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20159,9bin okunma