Tolga Doğan

Tolga Doğan
@Tolga_dgn_
Ve öyle oluyordu çoğu zaman.. Bir düşüncedeki acının yoğunluğu, düşüncenin kendisini ve nerede bulunduğumu unutturuyordu..
Üniversite
İstanbul, 21 March 2002
64 reader point
Joined on June 2022
Sabitlenmiş gönderi
"Ben de bir şair oldum ve bir yıl boyunca kendi yarattığım Cennet'te yaşadım; Homeros ile Shakespeare'in adlarının verildiği tapınakta bir mevki elde edebileceğimi hayal ettim..."
Reklam
"Herkesin Bir umudu vardır, Bir savaşı, Bir kaybedişi, Bir acısı, Bir yalnızlığı, Bir hüznü... Çünkü herkesin bir gideni vardır... İçinden bir türlü uğurlayamadığı..."
Turgut Uyar
Turgut Uyar
"Zamansız gelme, elim kolum dağınıksa sarılamam.."
Turgut Uyar
Turgut Uyar

Reader Follow Recommendations

See All
"İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım.."
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Senin bu ellerin de ne var bilmiyorum göğe bakalım Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum..
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Reklam
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat Durma kendini hatırlat Durma göğe bakalım..
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi..
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda Beni bırak göğe bakalım..
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da ... Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım..
Turgut Uyar
Turgut Uyar
"Gizlenen, gösterilmeyen, hissettirilmeyen sevginin zerre değeri, kıymeti yok gözümde. Bu duvar da seviyor olabilir, bilemem..."
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Reklam
“Soyut, genel, duygusal, yaz bulutları gibi bir sevgi. Birdenbire sağnakla da boşalabilir. Hafif bir esintiyle de yitebilir. Sağnak da benim. Esintiler de. … Bomboş var olacağım. Kendi doluluğumun boşluğunda. Ve bir başıma. Ve bağımsız. Ovadaki yalnız ağaç gibi. Yaşlı ve büyük.”
Gece saat üçe doğru uyandığımda hiç değilse acıları dönüştürecek sözcüklere sahip olduğumu düşündüm. Ama diğer insanlar, acılarını, yaşantılarını, uykusuz gecelerini, umut ve umutsuzluklarını ne yapıyorlar.
O an, söyleyebileceğim kadarını söylemeye karar veriyorum. Yazmaya. Bağırmak, haykırmak için başka olanak yok. İşte bağırıyorum. Ve beni duyan gene benim. "Sen düşüncelerle yaşıyorsun, diğerleri gerçeklerle."
Sevgi inandırıcı değildir. Düşüncelerin bulduğu, düşüncelerin biçimlendirdiği bir durumdur. Düşünüldüğü oranda büyür, derinleşir, büyütülür, derinleştirilir. Ne denli düşünülürse, o denli büyür. O denli dayanılmaz boyutlara ulaşır, ulaştırılır. Gerçekleştirilemez. Soyutlaşır. Ve hiçbir zaman bitmez. Yaşam gibi. Ölüm gibi.
Ama her şey yalnızlık içinde büyüdü. Büyüdü. İnsan sevgisi zaman zaman yalnızlığımızın boyutlarını aştı, zaman zaman da insanlar yalnızlığımızı birbaşınalığımızdan daha derin, daha dayanılmaz boyutlara iteledi. O zaman kentin denizlerini izledik. Dalgaların köpüklerinin sonsuzluğu anımsattığı bir zaman ışığında. Kuzey rüzgarının mavi-yeşile bürüdüğü suların yüzeyinde. O kentte kimse mutlu olmadı, ama kimse de mutsuz değildi. Çünkü kimse inanmaz mutluluğa.
Duygular,duygular,duygular. Bırak kentleri,bırak yapıların görkemini, yoksulluğunu, bırak yolları, istasyonları, insanları, yabancıları, sevdiklerini, çocukluğunu, ölen uzaktaki insanlarını, bırak, bırak, bırak içinde seni kemiren seni bırak. Bak nerelere varıyor gökyüzü. Hangi zamanlara. Hangi sonsuzluğa.Git.
443 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.