" 'Çok' okumaya övgü, entelektüel bir basiretsizliği işaret ediyor. Tıpkı "çok" içki içmenin kültürel bir noksanlığı işaret etmesi gibi. Kültürsüzlüğün en belirgin örneği "saymanlık" görevini üstlenmek. Hızlı okuma teknikleri, çok kitap okuma fetişi, kötü bir fanatizmin belirtisi. Böylesi dinazorlara karşı, size bol bol durmayı öneriyorum. Hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz, yaşam bir alışveriş sepeti değil, doldurmakla ödevli değilsiniz. Uzun uzun, boş boş duvara bakın. Durmayı becerebildiğiniz zaman okumaya da hazırsınız demektir. Tam da buraya, Plutarch'ın "Zihin, doldurulması gereken bir kazan değil, tutuşturulması gereken bir ateştir" sözünü eklemek anlamlı olabilir. Zihni bir yüklük gibi kullanmak yerine bir cephanelik gibi kullanmak gerekir. "
Vakitlerim infilak asi bir zamandayım
Asra yemin olsun ki insanım hüsrandayım
Şirazesi bükülmüş adressiz diyardayım
Endazesi ayarsız mizansız ayardayım
Asra yemin olsun ki zararda ziyandayım
Ay çiçeğini düşün. Güneşe doğru eğilir. Fazla eğilmiş bir ay çiçeği ölmüş demektir. Servis yaparken şunu aklından çıkarma ki, sen bir köle değilsin. Hizmet büyük bir sanattır, tanrı en büyük hizmetkardır. İnsanlara hizmet verir, ama insanların kölesi değildir. Bunu aklından çıkarma.
Hayat Güzeldir
youtu.be/FWueiedcQjI
Seni yerlerde göklerde bulamazlarken
Bende gizli olduğunu sezenler olmuş
Dumlu dumluymuşsun yüreğimde
Kımıl kımılmışsın bileklerimde
Türkü olmuşsun, umudummuşsun
Ellerimde gözbebeğimde