Ulaş koç

Ulaş koç
@Ulasskoc
İnsanın gözü karanlıkta da iyi görmez, çok parlak ışıkta da.  instagram.com/ulasskoc
Oğrenci
Akdeniz Üniversitesi
İstanbul
İstanbul, 30 March 2001
21 reader point
Joined on February 2017
Ulaş koç

Ulaş koç

, is currently reading
%65 (400/610)
Devlet Ana
Devlet AnaKemal Tahir
8.4/10 · 6.9k reads
Reklam
Duygu Sömürüsü
Hayatta ne zaman mutlu olsam, bunun en iyi günlerim olduğunu hatırlatacak bir mutsuzluk habercisi daima karşıma çıkmıştır. Ya bizim kültürümüz bunlardan çok fazla yetiştiriyor ve ihraç edilemez olduklarından başımıza kalıyorlar ya da dünkü mutsuzluklarını şimdiki zamanda yenmeye uğraşmayanlar, başkalarının mutluluklarını da sınırlayarak teselli buluyorlar!
Sayfa 141 - Everest YayınlarıKitabı okudu
500 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Kumral Ada Mavi Tuna
Kumral Ada Mavi TunaBuket Uzuner
8.1/10 · 10.9k reads

Reader Follow Recommendations

See All
Allah’ın da sevip çekindiği biri olsaydı, belki o da her aklına eseni yapamazdı. Ama tek başına yaşadığı için sevgiden habersizdi, acı vermekten hiç korkmuyordu. Böyle düşündüğüm için ne gök gürledi, ne şimşek çaktı.
Sayfa 227 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
358 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Yanıldım
Bu yazı kesinlikle Tanpınar'ı övme yazısı olacaktır, ilk kitabı olarak yanlış seçim yaparak deneme kitabı olan Beş Şehir kitabını okudum ve gerçekten oradaki dili ve kitabın ağırlığı beni yıldırmıştı, ama S.A.E kitabı inanılmaz bir şekilde dönemin ilerisinde ve Türkiye'nin ilk Postmodern roman örneklerinden biri. Karakterlerin zıtlıkları ve birbiri ile olan saçma uyumlarını hissediyorsunuz, hikayenin akışı iyi işlenmiş Doğu, Batı çatışması çok güzel yer edinmişti kitabı çok hızlı ve alt mesajlarını anlayarak okuyunca kitabın aslında Tanpınar'ın sistemin yozlaşmasını aslında benliğimizi kaybetmeden de modernleşebiliriz tamamen Avrupai bir Türkiye yaratmaya çalışmanın nasıl sonuçlar çıkarabileceğimiz ortaya koyuyor.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Yapı Kredi Yayınları · 200141.7k okunma
Domino
Hiçbir şeyin birbirini tutmadığı ve her şeyin en şaşırtıcı şekilde birbirine bağlı olduğu bir dünyada, bilmediğimiz bir yerde kopan bir fırtınanın getirdiği enkazdan yapılmış bir panayırda inmişim gibi yaşamaya başladım. Bu fırtına nerede kopmuştu? Hangi tuhaf ve zıtlıklarla dolu alemleri yağma etmiş yahut nasıl karmakarışık bir armadayı didik didik böyle savuşturmuş ki bize kadar getirip önümüze yığdığı şeylerin hiçbirini asıl kendi çehrelerinde tanımamıza imkan yoktu. Her şey bir hokkabaz şapkasından çıkar gibi birbirinin peşinden, birbirine takılı geliyordu. Bu yaşanırken çok rahat, sonradan üzerinde düşünülünce bir kabus gibi sıkıcı bir şeydi.
Sayfa 138 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
364 syf.
5/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 21 days
Tanpınarı anlamakta zorlanma
Belkide gören olursa bu yazının ne kadar acemi düşüncelerle yazıldığını düşünecektir, Evet doğru bu düşüncelerim kendi şahsi düşüncemdir, Tanpınarın okuduğum ilk kitabı, kendisini Edebiyat hocam çok severdi o zamanda derslerde gördüğüm kadarıyla bu yazarımızın betimlemeleri ve imgelemeleri meşhur ve usta bir yazar olduğu yönündeydi (kendisi Yahya Kemalin öğrencisi olduğu ve etkinlendiği kişiydi) açıkçası okuduktan sonra anladım ki ben bu deneme kitabında o anlatılan o şehri kafamda canlandırmıyordum bazı kelimeler çok uçuk ve konuşma dilinden uzak imgelerle doluydu, diyebilirsin ki senin kelime haznen ve hayal dünyan gelişmemiş olabilir, evet belkide budur ama yinede bu durum benim kitabı anlamama etki olan bir durumdu, kitabı yazılan dönemlerdeki konuşma diline göre yargılayayım desem de o zaman Tanpınar ile aynı dönemde ki halka daha yakın yazı diline sahip yazarlara ayıp etmiş olurum, evet belki Tanpınarın kendi imajı budur anlaşılmamak veya kendisini entelektüel kişilerin anlaması için yazı dilini kasan ve kendini kastıran bir yazardır saygım sonsuz ama bana göre halktan uzakta kalan halkın sevgisinden de uzakta kalacaktır.
Beş Şehir
Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Yapı Kredi Yayınları · 200011.4k okunma
İç Hesaplaşma
Böyle günübirlik bir fikir hayatının tabii bir neticesi olarak tezatlara, manasızlıklara, hatta edepsizliklere düşüyordum. İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... içimizde şeytan yok... içimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var... Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.
Sayfa 250 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İkisinin içinde de hem uzun zaman sonra tekrar görüşmenin verdiği bir memnuniyet,hem de belki bir daha görüşmeyeceklerini sezmekten doğan bir hüzün vardı. Hayat, birbirinden ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyordu. Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi.
Sayfa 177 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hasırın üzerinde diz çöken İsmail doğruldu. Kaymakama’a: “Yoruldun bey!” dedi. “Biraz acı su getireyim mi?” Kaymakam gülerek: “Getir!”dedi. Bu Alevi köylerinin daha geniş mezhepli, seneleri ona öğretmişti. Nahiye ve köyleri dolaşmaya çıktığı zamanlar buralarda kalmayı tercih ederdi. İsmail “Acı su getireyim mi?” Deyinceye kadar bir “Kızılbaş” köyünde olduğunu nasıl fark etmediğine şaştı. Oğlanın açık, cesaretli ve kendine güvenen tavrından bunu anlamalıydı.
Sayfa 139 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
154 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.