Değişmeliyiz… Değişmek zorundayız… Biz değiştik, Allah da celle celaluhu ) ( verdiği iman, izzet ve şahitlik sorumluluğunu bizden aldı. Şimdi bir daha, olumlu anlamda değişmeliyiz ki yitirdiklerimizi geri alalım. Aksi hâlde, değişim edebiyatı yapan dava edebiyatçıları gibi oluruz. İslam bizi değiştirmezse din gevezesi oluruz. Değişim nefislerde başlar. Ben değişmeliyim, sen değişmelisin, biz değişmeliyiz… Birçoğumuz haklı olarak soruyordur: Neyi değiştirelim ve nasıl değiştirelim? Bu soruya kendi adıma ve kendi nefsimi göz önüne alarak şöyle cevap verebilirim: Düşüncemizi ve eylemlerimizi, tasavvurumuzu ve tasdikimizi, ölçülerimizi ve algılarımızı, ahlakımızı ve inancımızı… bir bütün olarak vahye arz edelim; değişmesi gereken ne varsa; amasız, fakatsız değiştirelim… Değişmekten korkmayalım. Vahyin rehberlik etmediği, arzulara göre şekillenen değişimlerden korkalım. “Nasıl değişelim?” sorusuna gelince ise Kur’ân’ın mihmandırlığında değişelim… Zira Kur’ân’ın değiştirip dönüştürme gücü teorik bir iddia değildir. O, daha önce bir ümmeti değiştirip dönüştürdü. Çölde yaşayan dağınık insanlardan tarihin seyrini değiştiren ve tarihi yeniden yazan bir ümmet çıkardı.
Bu konuda Ömer İbn-i Abdulaziz (rahimehullah)'ın şu duasına bir kulak ver derim:
"Rabbim! Bana bir düşman musallat ettin ki, onu göğsüme ve damarlarıma yerleştirdin. Bir kötülüğe niyet etsem, beni ona teşvik ediyor. Bir iyiliğe azmetsem, ona engel oluyor. Şayet gaflete düşsem, o gaflet etmiyor. Unutacak olsam, o unutmuyor!
Şehvetleri önüme dikiyor, şüphelerle bana saldırıyor. Eğer Sen onun tuzağını benden def etmezsen, ayağımı kaydıracaktır.
Allah'ım! Onun benim üzerimdeki hâkimiyetini, Senin onun üzerindeki hâkimiyetinle yok et ki kurtulanlarla birlikte ben de kurtulayım. "
Rasûlullah صلى الله عليه وسلم buyurdu ki:
"Kulun edeceği dualar içinde şu duadan daha efdal bir dua yoktur: Allah'ım! Senden dünya ve ahirette afiyet dilerim."
[İbn-i Mâce | Sünen, 3851]
İbn Abbas رضـﮯ الله عنه şöyle demiştir:
Kur’an’da en son nazil olan ayet şudur:
"Kendisinde Allah’a döndürüleceğiniz günden korkup sakının. Sonra her nefse kazandıkları eksiksiz olarak verilecek ve onlar zulme de uğramayacaklardır." (Bakara, 281)
[Taberi Tefsiri]
Kitap çok iyi fakat bazı sözlerde yalnışlar, bazı cümlelerde uyumsuzluklar var. İyi tercüme edilmemiş sanki... ama bu kötü anlamına gelmez. İkinci baskıda inşeAllah daha iyi olur
Vera - TevazuA. Muhammed El-Kasım · Yedi Sema Yayınları · 20221 okunma