Ünlü bir yazar, her hafta dergiye yazı gönderir ve yazısının sonuna şu satırları eklermiş: " Kusura bakmayın, yazımı yetiştirebilmek için yine noktalama işaretlerini koyamadım."
Editör Bay A
Sayın Yazar,
Yazınızı aldık. Çok teşekkür ederiz. Anladığımız kadarıyla, işinizin çokluğu nedeniyle yine noktalama işaretlerini koyamamışsınız. Sizden ricamız, önümüzdeki ay, siz bize noktalama işaretlerini gönderin, yazıyı biz yazarız.
"Akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez"
İnsanın azınlıkta olması, tek kişilik bir azınlık olması bile, deli olduğu anlamına gelmiyordu. Bir doğru vardı, birde doğru olmayan; doğruya sarıldığın zaman, tüm dünyayı karşına bile alsan, deli olmuyordun.
Reader Follow Recommendations
Hayvan Çiftliği'nin temel felsefesi
Eskiden, orta kesim, iktidarı ele geçirmek için savaşım verirken, hep özgürlük, adalet, ve kardeşlik gibi kavramlardan yararlanmıştı. Şimdilerde ise, henüz yönetimde olmayan, ama çok geçmeden yönetimde olmayı umut eden insanlar kardeşlik kavramına sarılmaya başladılar. Eskiden, orta kesim eşitlik bayrağına sarılarak devrimler yapmışlar, ama eski zorbalık düzenini devirir devirmez kendisi yeni bir zorbalık düzeni kurmuştu.
Sorun, dünyanın gerçek zenginliğini artırmadan sanayinin çarklarının nasıl döndüreleceğiydi. Üretimin sürdürülmesi, ama ürünlerin dağıtılmaması gerekiyordu. Uygulamada bunu gerçekleştirmenin tek yolu da, savaşın sürekli kılınmasıydı.
Düşüncenin somutlaştırılma süreci
İlk aşamada, kafasında karşı koyamadığı, gizli bir düşünce belirmiş, ikinci aşamada günce tutmaya başlamıştı. Düşüncelerden sözcüklere geçmişti, şimdi de sözcüklerden eyleme geçiyordu.
Bir parti üyesinden beklenen, pek fazla bir şey bilmeden kendi kavmi dışındaki tüm kavimlerin "sahte tanrılar"a tapındığına inanan bir ilkçağ ibranisine benzemesiydi. İlk çağ ibranisinin o tanrıların adlarının Baal, Osiris, Molek ya da Astarte olduğunu bilmesi gerekmezdi; herhalde onları ne denli az bilirse, bağnazlığı o ölçüde sağlamlaşırdı.
“Uçurtmayı senin için yakalamamı ister misin?” Başını evet anlamında salladığını gördüm.
“Senin için bin tane olsa yakalarım”
"Çocuklar boyama kitabı değildir, onları en sevdiğin renge boyayamazsın."
Kusur, benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı..
"Dünyada hiç bir şey, insan üzerinde hiçlikten daha fazla baskı yapamaz.."
İnsan gençken zamanı, kaç yılı geride bıraktığını düşünerek değerlendirir. Kaç yılı kaldığını düşünmeye başladığı andan itibaren de orta yaşa girmiş olur.
Sayfa 154Kitabı okudu
