Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.40
Furkan Uzun
Furkan Uzun
@Uzunfurkan
piyano & edebiyat
13 reader point
Joined on January 2023
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Türkçenin güzelliği
Kıskanmak kavramına bambaşka bir bakış açısı kazandıran bu eseri okurken Peyami Safa’yı okuyormuş gibi hissettim.
Yazarın yaptığı psikolojik analizler en az Safa’nın analizleri kadar derin ve etkileyiciydi.
“Kıskanmak” deyince aklımıza ilk olarak bir erkeğin eşini veya sevdiğini kıskanması gelir. Fakat Örik eserinde bir kızkardeşin abisini kıskanma hikayesini ustalıkla ele almış. Roman; dili, akıcılığı ve sadeliğiyle vurucuydu. Seniha, Halit ve Mükerrem arasında geçen olaylar zincirine ve her birinin bilinç altında yaşadıklarına detaylıca ışık tutulmuş.
Eserin dönemin diğer yazarlarından dili kullanım açısından hiçbir geri kalır yanı yok.
Bu eser hakkında yorum “yapmamayı tercih ediyorum”
Kısacık olmasına rağmen Melville’in Bartleby’si etkileyiciydi.
Eserde bir hukuk bürosunda kâtiplik yapmaya başlayan Bartleby’nin hikayesi ele alınıyor.
Kâtip, eli ayağı düzgün ve işinin başında biri gibi dursa da günün birinde kopya edilmesi gereken bir metni kopyalamayı reddediyor. Patronuna verdiği cevap ise çok manidâr:
“Yapmamayı tercih ediyorum.”
Bu cümle farklı varyasyonlarıyla eser boyunca kâtip tarafından sürekli tekrarlanıp onun özdeş cümlesi haline geliyor.
“I would prefer not to” tam bir duruşu simgeliyor.
Psikolojik derin analizleriyle okurunu etkisinde bırakan bir eser Kâtip Bartleby. Dili sade, kurgusu iyi düşünülmüş. Derin bir çatışması yok gibi dursa da merak unsuru had safhada. Herkes tarafından okunmasını tercih ederim…
İnsan annesinin ölmesini ister mi?
Yaşar Kemal’in pek çok romanı gibi Çukurova’da geçen roman, bir namus ve töre cinayetini ele alır. Romanda olayların sırası okura karışık sunulur. Tüm kesitler birleştirildiğinde resim netleşir.
Nenesi, amcaları ve çevresi tarafından annesi Esme’yi öldürmeye zorlanan Hasan’ın iç dünyası, geçirdiği buhranlar, sıkıntılı ruh hali, yaşadığı gelgitler yazar tarafından ustalıkla kaleme alınır.
Bir çocuğu annesini öldürmeye iten toplumsal cinnetin anlatımı oldukça sarsıcıdır. Okur, roman boyunca Hasan’ın annesini öldüreceği gerçeğine hazırlandığı halde bu zulmün vuku bulmasını istemediğinden, içinde ufak da olsa bir ümit vardır.
Fakat Hasan çevre baskısına ve içinde bulunduğu psikolojik kesafete yenik düşerek romanın sonunda annesini öldürür.
Reader Follow Recommendations
Keşke yazmak için biraz daha ömrü olsaydı
Yakalandığı amansız hastalıktan dolayı 39 yıllık ömrüne 31 öykü sığdırmış O’Connor. Bu öykülerin on tanesini “İyi İnsan Bulmak Zor” kitabında okumak mümkün.
Her birinin kurgusunun çok iyi olduğu bu öykülerde, hayatın içinden farklı farklı karakterlere şahitlik ediyoruz. Hikâyeler en ince detayına kadar evvelden kurgulanmış da kurgu tam olarak oturduktan sonra kaleme alınmış gibi bir his uyanıyor içimizde.
Yazar anlatım ve diyalog arasında itidalli bir denge oluşturmuş. Her öykünün sonunun nereye evrileceğini bile bile finalini okumak noktasında bir heyecan uyanıyor içimizde.
Her karakterin tahlili yazar tarafından sağlam zemine oturtulduğu için hepsiyle özdeşleşebiliyor, onlarla empati kurmakta zorluk çekmiyoruz.
Akıcı dilinden dolayı çok da kısa sayılmayan öyküler rahatlıkla okunabiliyor. Her öyküde merak unsuru had safhada. Hâl böyle olunca okurun eli mahkum bütün öyküleri soluksuz okumaktan başka çaresi kalmıyor.
Mükemmel Türkçe
Derler ki meleklerde sadece akıl, hayvanlarda ise sadece nefs vardır. İnsan ise çok daha farklı ve donanımlı bir varlık olduğundan kendinde hem aklı hem de nefsi aynı anda barındırır. Hâl böyle olunca insanoğlunun evrilebileceği iki yön vardır. Ya aklına rağmen nefsine uyup hayvandan da daha aşağıdır (Esfel-i Safilin) ya da nefsine rağmen aklını kullanıp meleklerden de üstün olur (Âlâ-yı İlliyyîn).
Ayverdi’nin romanı “İnsan ve Şeytan” işte tam bu denklem üzerine kurulmuş gibi. Ana karakter Şevket’in roman boyunca bir arayışın içinde olduğunu görüyoruz. Ne eşi İsmet gibi tamamıyla yaradana adanmış mütevekkil bir anlayışla ne de eşinin dayısı Sürurî Bey gibi yaratıcıyı reddeden maddesel bir tutumla özdeşleşebiliyor.
Kariyerine odaklanmış, hırslı bir doktor olan Şevket eşinin yeğeni olan Lale’yle tanıştıktan sonra hayatı tepetaklak oluyor.
Müthiş Türkçesiyle ziyadesiyle okunası bir roman “İnsan ve Şeytan”. Okurken Ahmed Hamdi Tanpınar’ın mükemmel Türkçesinin lezzetini aldım. Alıntılanabilecek yüzlerce cümle, onlarca paragraf var. Kurgusal açıdan durağan ilerliyor gibi dursa da, derin psikolojik tahliller ve dilin temizliği ile roman okurunu cezbediyor.
