Şimdiki gençlere söylüyorum, zahmetten kaçmayın. Tren mi var, atlayın; yol mu var, gidin. O yaşlarda yeni yerleri görmenin zevki başkadır. Tecrübeyle görmek de güzeldir ama gençlik enerjisiyle dolaşmak bir başkadır.
Biz de kimse yerinden kıpırdamaz. Halbuki değişmeyi, değiştirmeyi bileceksin. Konforundan vazgeçmeyi göze alacaksın. Kendi dünyanı yerinden kendin oynatacaksın. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır.
Aşk öyle garip bir histir ki, aklı başında, makul bir insanın asla yapmayacağı şeyleri ancak bir aşık yapar. Bu bakımdan, makul olmayan bir şeyi yaptığı için aşıkları biraz aptal saymak ve fakat, yüce bir his uğruna yaptıklarını nazarıdikkate alarak, müsamaha göstermek lazım gelir.
.
.
.
Aslında bakılırsa, aşk insanın aklını başından alır demek tam manasıyla doğru sayılmaz. Aşık, aşk mevzuunun haricinde bir şey düşünemez demek zannımca daha doğru.
Artık öyle bir noktaya geldik ki, insanlar şahıslarına yöneltilen bir suçlamayı, mensubu oldukları topluluğun tümüne yöneltilen bir saldırı olarak değerlendiriyor.
Varımızı yoğumuzu ortaya koyup da uğruna çabaladığımız bir şeyi elde etmiş miyizdir hiç? Hep aksi oluyor sanki. Kimi kaderin ona verdiği mükemmel güzellikteki at arabasına ne kadar şanslı olduğunu bilmeden, bunu fark etmeden biniyor; kimi de yanından geçen bir at arabasına bakıp, şu at arabası keşke benim olsa, diye düşünerek hayallere düşüyor.
Meçhul bir ormanın isimsiz nebatı
Ve meçhul geceler ki sonsuzluk, ruhun karanlığında.
Ayakların sükûnunda istikbal kadar bir ses:
Toprakta asırlarca evvele ait bir elveda!