Kitap kurdu

Kitap kurdu
@Velirabbikefesbir
Kitap kurdu yorumladı.
E-Kitaplar 2000-den fazla kitap.. Telegram kanalı: https://t.me/booksfercom Sitemiz: Booksfer.com Uygulama: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.booksfer.app İnstagram: Booksfercom
Reklam
Kitap kurdu yorumladı.
بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ "Yeryüzünde ne varsa hepsi, hatta bir o kadarı daha zulümlerin olsa, kıyamet günü o korkunç azaptan kendilerini kurtarmak için hiç şüphesiz bunların hepsini fedâ ederlerdi. Çünkü o gün daha önce hiç hesaba katmadıkları kötü şeyler Allah tarafından karşılanınca çıkarılacaktır" صدق الله العظيم Zümer / 47
Umuda İz Bırakanlar
Umuda İz Bırakanlar
Kitap kurdu yorumladı.
Anneler! Babalar! Çocuğunuz erkek ise ona "çok yakışıklı ne canlar yakacak" demeyin dedirtmeyin. Prensiniz kimsenin canını yakmasın. Başka annelerin prensesleri yanıyor, ölüyor. " Erkektir benim oğlum yapar" demeyin dedirtmeyin! "İnsandır benim oğlum, yapmaz" deyin. Alıntı
Kitap kurdu okurunun profil resmi
Eski erkek arkadaşı' tarafından öldürüldü, haberine; "seni koruyamadık özür dileriz" yazmışlar. Eski erkek arkadaş, ne demek? Kendi kararıyla, kimseden izin veya görüş almaya gerek duymadan hoşlandığı için birlikte olduğu kişi. Peki bu kişinin kendisine uygun olmayan biri olduğunu söylemeye kalksaydınız ne cevap alırdınız? Büyük bir olasılıkla, "benim bedenim, benim kararım"... peki bu durumda nasıl koruyacaktınız? Demek ki, tuhaf olan aramızda yaşayan caniler değil onları farkedemeyecek kadar saf ve savrulmuş olan kızlar. Eğer tıklım tıklım dolu bir diskotekte dans pistinde zıplıyorsanız orada maruz kaldığınız tacizleri görmezden gelmek zorunda kalırsınız. Yok ben şikayet ederim diyorsanız o zaman da komik duruma düşersiniz. Madem bu kadar hassastın herkesin birbirine temas etmeden hareket edemeyeceği pistte hatta discoda ne işin vardı, derler. Bu cinayetler, bizim tercihlerimiz ve düşünce yapımız değişinceye kadar bitmeyecek. Aynı şey evlilikteki şiddet için de geçerli. Evlilikte sadece kadına değil erkeğe de şiddet var. Erkekler hem 'girl talk' yapmayı bilmediğinden hem de özelini kadınlar kadar rahat açmadıkları için pek duyulmuyor maruz kaldıkları şiddet. Zaten bir aile kurumu içindeki şiddete 'kadın' veya 'erkek' şiddeti demek yerine 'AİLEYE' şiddet dememiz gerekir. Kadın da erkek de kendi seçtikleri eşin egosuyla kendi egolarını fütursuzca çarpıştırırken o ailede büyüme şanssızlığındaki çocuklar gerçek mağdurdur. Aynı zamanda o minicik yavruların kafasındaki aile kavramı da epey zarar görecektir. İslâm'da istişare tavsiye ediliyor. Kız yine kendi kararını veriyor ama en azından sözüne güvendiği büyüklerinin tecrübelerine dayanan tavsiyelerini dikkate alarak. Ayrıca, bir evlilikte iki tarafın büyüklerinin de gözleri yeni evlilerin üzerinde olarak. Böylece, bir anlık sinirle kocasına çemkirmek yerine güvendiği büyüğüyle konuşuyor ve gerekiyorsa. o büyüğü de gelin hanımın kocasına sözü geçen kişiyle konuşuyor. Yani bir aileyi en az 3-4 aile koruyor. Günümüzde, kocasından şikayeti olan kadın, 2 sene önce boşanmış dul bir arkadaşıyla dertleşmeyi tercih ediyor. Ne demişler, kılavuzu karga olanın... Ne yazık ki günümüzde ebeveynler çocuklarına ulaşamıyorlar. Çünkü çocukları ebeveynler sadece maddi olarak büyütürken maneviyatı es geçiyorlar. Onların boş bıraktığını da tv, sosyal medya, nefse hoş gelen arkadaş grubu dolduruyor. Çocuklar dövme, piercing ve hatta yanlarında saçını tuhaf renklere boyatmış kadın mı erkek mi belli olmayan birini eve getirip, anne-babasına "tanıştıriim bu benim boy friendim" dediği zaman ebeveynler bir şeylerin yanlış gittiğini anlıyor. Anlar anlamaz da, kızına öğütler(?) vermeye başlıyor. Çok geç oluyor, çok geç. Biz çocukları kaybetmeden önce çırpınmalıyız...sessizce, onlara farkettirmeden ama her an onlar hakkında tüm detaylara sahip olarak. Balkonunuzdaki çiçeğe bile ne kadar dikkatli bakıyorsunuz değil mi? Sadece suyuna değil yaprağına da dokunuyorsunuz hatta, çiçeklerin güzel sözlerden etkilendiğini duyduğunuzdan beri onlarla konuşuyorsunuz değil mi? Eh, o zaman bîzahmet kızınıza, oğlunuza da o kadarcık özen gösterin. Çocuğunuz okuldan geldiğinde size şelale misali bir şey anlatıyorsa bırakın elinizdeki işi onu dinleyin. Dinleyin ki, sorunuyla size geldiği vakit dinleneceğini bilsin. Ayrıca eğer çocuğunuz okuldan bahsetmiyorsa bir sorunu vardır. O zaman da sabırsız bir şekilde ve onu boğazlayacakmışsınız gibi "SANA SORUYORUM, YOKSA OKULDA BİR ŞEY Mİ OLDUUU!" tarzınızla çocuğu büsbütün kendinizden uzaklaştırmayın. Toparlayacak olursak, bir cinayetin birden fazla faili var. Başkalarını suçlamadan önce kendimizi de sorgulayalım. Çünkü ahirette sadece kendimizden sorgulanacağız. Ve geç olmadan doğru soruları sormayı ve kendi sorumluluğumuzu bilmeyi öğrenelim.Salim öztoksoy
Ya’ aburnee okurunun profil resmi
O kadar haklısınız ki... 👍👍

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kitap kurdu yorumladı.
3 kuruşluk zevkten ötürü değil, yaratandan ötürü sevilmeliydi kadın... 🍁🌺 2011 - 121 kadın cinayeti 2012 - 210 kadın cinayeti 2013 - 237 kadın cinayeti 2014 - 294 kadın cinayeti 2015 - 303 kadın cinayeti 2016 - 328 kadın cinayeti 2017 - 409 kadın cinayeti 2018 - 440 kadın cinayeti 2019 - 474 kadın cinayeti 2020 - ...
Kitap kurdu okurunun profil resmi
Eski erkek arkadaşı' tarafından öldürüldü, haberine; "seni koruyamadık özür dileriz" yazmışlar. Eski erkek arkadaş, ne demek? Kendi kararıyla, kimseden izin veya görüş almaya gerek duymadan hoşlandığı için birlikte olduğu kişi. Peki bu kişinin kendisine uygun olmayan biri olduğunu söylemeye kalksaydınız ne cevap alırdınız? Büyük bir olasılıkla, "benim bedenim, benim kararım"... peki bu durumda nasıl koruyacaktınız? Demek ki, tuhaf olan aramızda yaşayan caniler değil onları farkedemeyecek kadar saf ve savrulmuş olan kızlar. Eğer tıklım tıklım dolu bir diskotekte dans pistinde zıplıyorsanız orada maruz kaldığınız tacizleri görmezden gelmek zorunda kalırsınız. Yok ben şikayet ederim diyorsanız o zaman da komik duruma düşersiniz. Madem bu kadar hassastın herkesin birbirine temas etmeden hareket edemeyeceği pistte hatta discoda ne işin vardı, derler. Bu cinayetler, bizim tercihlerimiz ve düşünce yapımız değişinceye kadar bitmeyecek. Aynı şey evlilikteki şiddet için de geçerli. Evlilikte sadece kadına değil erkeğe de şiddet var. Erkekler hem 'girl talk' yapmayı bilmediğinden hem de özelini kadınlar kadar rahat açmadıkları için pek duyulmuyor maruz kaldıkları şiddet. Zaten bir aile kurumu içindeki şiddete 'kadın' veya 'erkek' şiddeti demek yerine 'AİLEYE' şiddet dememiz gerekir. Kadın da erkek de kendi seçtikleri eşin egosuyla kendi egolarını fütursuzca çarpıştırırken o ailede büyüme şanssızlığındaki çocuklar gerçek mağdurdur. Aynı zamanda o minicik yavruların kafasındaki aile kavramı da epey zarar görecektir. İslâm'da istişare tavsiye ediliyor. Kız yine kendi kararını veriyor ama en azından sözüne güvendiği büyüklerinin tecrübelerine dayanan tavsiyelerini dikkate alarak. Ayrıca, bir evlilikte iki tarafın büyüklerinin de gözleri yeni evlilerin üzerinde olarak. Böylece, bir anlık sinirle kocasına çemkirmek yerine güvendiği büyüğüyle konuşuyor ve gerekiyorsa. o büyüğü de gelin hanımın kocasına sözü geçen kişiyle konuşuyor. Yani bir aileyi en az 3-4 aile koruyor. Günümüzde, kocasından şikayeti olan kadın, 2 sene önce boşanmış dul bir arkadaşıyla dertleşmeyi tercih ediyor. Ne demişler, kılavuzu karga olanın... Ne yazık ki günümüzde ebeveynler çocuklarına ulaşamıyorlar. Çünkü çocukları ebeveynler sadece maddi olarak büyütürken maneviyatı es geçiyorlar. Onların boş bıraktığını da tv, sosyal medya, nefse hoş gelen arkadaş grubu dolduruyor. Çocuklar dövme, piercing ve hatta yanlarında saçını tuhaf renklere boyatmış kadın mı erkek mi belli olmayan birini eve getirip, anne-babasına "tanıştıriim bu benim boy friendim" dediği zaman ebeveynler bir şeylerin yanlış gittiğini anlıyor. Anlar anlamaz da, kızına öğütler(?) vermeye başlıyor. Çok geç oluyor, çok geç. Biz çocukları kaybetmeden önce çırpınmalıyız...sessizce, onlara farkettirmeden ama her an onlar hakkında tüm detaylara sahip olarak. Balkonunuzdaki çiçeğe bile ne kadar dikkatli bakıyorsunuz değil mi? Sadece suyuna değil yaprağına da dokunuyorsunuz hatta, çiçeklerin güzel sözlerden etkilendiğini duyduğunuzdan beri onlarla konuşuyorsunuz değil mi? Eh, o zaman bîzahmet kızınıza, oğlunuza da o kadarcık özen gösterin. Çocuğunuz okuldan geldiğinde size şelale misali bir şey anlatıyorsa bırakın elinizdeki işi onu dinleyin. Dinleyin ki, sorunuyla size geldiği vakit dinleneceğini bilsin. Ayrıca eğer çocuğunuz okuldan bahsetmiyorsa bir sorunu vardır. O zaman da sabırsız bir şekilde ve onu boğazlayacakmışsınız gibi "SANA SORUYORUM, YOKSA OKULDA BİR ŞEY Mİ OLDUUU!" tarzınızla çocuğu büsbütün kendinizden uzaklaştırmayın. Toparlayacak olursak, bir cinayetin birden fazla faili var. Başkalarını suçlamadan önce kendimizi de sorgulayalım. Çünkü ahirette sadece kendimizden sorgulanacağız. Ve geç olmadan doğru soruları sormayı ve kendi sorumluluğumuzu bilmeyi öğrenelim.Salim öztoksoy
30 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.