Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vera

Reklam
ömrü boyunca sevilip korunduğunu hissettiği halde, sevgiyi gerçek bir kutsamaya dönüştürecek öğe nin eksikliğini de anlıyordu şimdi. Biraz daha delidolu olma hakkını tanımalıydı kendine.
Sayfa 105Kitabı okudu
Dünya, çabalarımın değerini bilmeyecektir," dedi kendi kendine. Anlaşılmamaktan gurur duyuyordu, çünkü tüm dâhiler bu bedeli ödemişlerdi.
Sayfa 103Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hastalar", akıl hastaneleri, laboratuvarlar, kongreler ve benzerlerinden oluşan dev bir endüstriyi ayakta tutmaktadırlar.
Sayfa 103Kitabı okudu
Çoğu acılaşmış insanlar, toplum için herhangi bir tehdit oluşturmaksızın dışarıda yaşamayı sürdürebilirler, çünkü çevrelerine ördükleri duvarlar öylesine yüksektir ki, toplum yaşamına katılır gibi görünseler bile dünyadan tümüyle yalıtılmış durumdadırlar.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Deli intiharı seçer, kahraman bir dava uğruna kendini feda etmeyi, ama ikisi de ölür.
Sayfa 101Kitabı okudu
Acılaşan insan zamanla hiçbir istek duymaz. Ne yaşayacak ne de ölecek iradeye sahiptir artık, sorunun özü de budur.
Sayfa 101Kitabı okudu
Dış tehditlerden korunaklı dünyalar yaratmak isteyen kimi kişiler, fazla ileri gidip dış dünyaya karşı abartılı yüksek duvarlar örerler. Yeni insanlara, yeni yerlere, farklı yaşantılara karşı yükselen bu duvarlar onların iç dünyasını da yoksullaştırır. İşte Acılaşmak burada devreye girer .
Sayfa 101Kitabı okudu
Herkesin bünyesinde az ya da çok oranda "Acılaşmışlık" vardı aslında, nasıl hepimiz tüberküloz virüsü taşıyorsak. Ama her iki hastalık da yalnızca kişinin bünyesi zayıfladığında saldırıya geçer. Acılaşma söz konusu olduğunda, kişi sözde "gerçeklik"ten korkmaya başladığında hastalık için gerekli koşullar hazır demektir.
Sayfa 100Kitabı okudu
Çok ciddi bazı patolojik vakalar dışında, insanlar yalnızca günlük yaşamın tekdüzeliğinden kurtulmak amacıyla delirirler.
Reklam
İnsanlar ancak koşullar buna elverdiğinde delirme lüksüne sahiptiler
"Deliyim ben. Bunu yapmama izin var. Nefret edebilirim. Piyanoyu bangır bangır çalabilirim. Akıl hastalarının notaları doğru düzgün sırayla çalma zorunlulukları yok!"
Veronika her şeyden nefret ediyordu ya, en çok da yaşamını sürdürmüş olduğu biçimden, içinde barındırdığı yüzlerce Veronika'yı keşfetmeye zahmet etmeyişinden tiksiniyordu. Oysa orada kim bilir ne ilginç, ne meraklı, ne cesur, ne küstah, ne deli kızlar duruyordu.
Nedense hepimiz yalnızca sevmek, kabullenmek, işlerin kolayını bulmak, çatışmadan kaçınmak üzere yetiştiriliriz
O anda her şeyden nefret ediyordu: kendisinden, dünyadan, önündeki sandalyeden, koridordaki bozuk radyatörden, kusursuz insanlardan, canilerden.
1.984 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.