MELİHA ŞİMŞEK

MELİHA ŞİMŞEK
@Weliha
4 Nisan
3 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
160 syf.
·
Puan vermedi
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli
8.3/10 · 99,2bin okunma
Reklam
Kusurlu bir yanımızla yüzleşip bunu kabul edebilirsek, bu yanımızın bir süre sonra ortadan kalkma olasılığı da artar. Bu çoğu kez bilinçli bir çabayı gerekirse de, bazen çözüm hiç farketmeden gerçekleşir. Böyle bir süreci başlatmış olmak, insanlarla ilişkilerimizde daha da etkin olmamızı sağlar. Çünkü kendimize karşı hoşgörülü oldukça, diğer insanların kusurlu yanlarını da daha kolay kabul edebiliriz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan eskiden çok daha fazla sayıda insanla, çok daha kısa süreli, daha yüzeysel ilişkiler kurma eğilimindedir. Bu, soğuk bir günde karşılaşan bir grup kirpinin öyküsüne benzer. Kirpiler ısınabilmek için birbirlerine sokulurlar, ama dikenleri birbirine batar. Birbirlerinden ayrıldıklarındaysa soğuktan rahatsız olurlar. İleri geri hareket ederek sonunda dikenlerini batırmadan birbirlerini ısıtabilecekleri en uygun uzaklığı bulurlar.
Samimiyetsizlik ilkel toplumların bilmediği bir davranış biçimidir
Reklam
Sabahları erkenden yola çıkıyorum. Kargalar dikkatimi çekiyor bir süredir. Kargaları sevmediğimi düşündüm. At kestanlerini gagalarıyla alıp, yükseklere çıkıyorlar. Sonra yüksekten bırakıp yere düşünce kırılan at kestanelerin içindekileri yemeye koyuluyorlar. İçinde ne varsa tüketmek istediğin birini yükseklere çıkarıp tam da zirvedeyken yere bırakmayı ve istediğini alıp bir kenara fırlatmayı kargalardan öğrenmiş olabilir miyiz?
Tanrı sefil ve perişan bir hayat yaşamamı istemez, çünkü mutlu olma arzusunu yüreğimin derinliklerine yerleştiren ondan başkası değil.
Ayaktakımı ve hoşnutsuzları olmayan bir ulus intizamlı, düzgün, sakin ve hoştur; fakat doğacak yeniliklerin tohumundan yoksundurlar belki de. Avrupa ülkelerindeki istenmeyenlerin bir okyanusu aşarak yeni bir kıtada, yeni bir dünya kurmaları tarihin bir ironisi değildir. Bunu ancak onlar yapabilirdi.
Modern bir toplumda insanlar ancak ardı arkası kesilmeyen, telaşlı bir hayatın meydana getirdiği şaşkınlık içinde yaşadıkları sürece umutsuz yaşamaya dayanabilirler
Balıkçının balığa olta atması nefsinin arzusu içindir ve balığın da oltaya takılması merak belasındandır Nazm; Avcıya da ava da nefsin arzusu oldu sebep; Yoksa ne o idi avcı ne de o idi ona av
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
Resim