azra kozan

azra kozan
@XAzra
yeni yazdığım kitaptan bir alıntı, umarım beğenisiniz.
Hep yazdım. Kaybolmuş benliğimle yazdım, suçluluk duygumla, çaresiz bedenimle hep yazdım. Lakin artık yazamıyorum çünkü yazacağım şey o kadar üstün o kadar güzel ki güzel yazamamaktan korkuyor benim parmaklarım. Okuyan kişinin beğenmemesinden korkuyor, ilhamım. Bir toz olup uçmasından kokuyor, bedenim. Aslında uçarım, yok da olurum yeter ki yazdıklarım yok olmasın. Şunu anlıyorum, ben bedenimle bir insan değilim. Benim ruhum bedenimde değil, yazdıklarımda. Ben elyas; yazmaktan çekindiğim hiçbir şey olmadı. Ta ki begonvilimi görene dek, keşke görmeseydim. İlk defa parmaklarım kaleme gitmiyor. Çaresizim dostlarım. Kavuşamamaktan korkuyorum, yazamamaktan korkuyorum. Önümde birkaç sarılmış tütün var, dışardan kemancılar geçiyor ben ise zor nefes alan bedenimi görmezden gelmeye çalışıyorum.
Reklam
Biri öldü şiir yazdım İkincisinin ölmemesini diledim Dileklerimi bu şiire gizledim Hatalarımla birlikte Biri öldü şiir yazdım Sonra bir çiçek yeşerdi Umutlarım sandım sevindim
yeni yazdığım kitaptan bir alıntı, umarım beğenisiniz.
Derindeydim. Vücuduma ben hükmediyordum. Nefesimi kontrol ediyor, gideceğimi yönü belirliyordum. Ölmek istesem tam şu anda ölebilirdim, yaşamak istesem tam şu anda bu derinlikten en yukarı çıkabilirdim ama ben derindeydim. Ben derindeyken bile güçlüydüm. Ben en dipteyken bile yönetirdim, vücudumu yönetir gibi. Kollarım sızlıyordu, yorgunluktan değil daha fazla güç istediğinden. Durulması gerekilen yeri biliyordum. Zekiydim ama bunu herkese gösterecek kadar aptal değildim. Savaşa hazırdım, ölüme hazırdım, kana hazırdım, intikama hazırdım. Zihnimde bir savaş çıkmıştı. Bu intikam denilen şey, hem acı veriyor hem güçlendiriyordu. Belki de tek yönetemediğim savaş, zihnimdeydi. Ben okyanustum, zihnim ise bir yanar dağ. Bu belirsizlik beni yakıp kavuruyordu, okyanusun dibindeyken hem de. Zihnimde üç yıldır devam eden bu savaşı kazanacaktım, az kalmıştı. Bir nefes kadar az kalmıştı ama şunu unutuyordum, okyanus şaşırıcı ve hileliydi; ben o nefesi derinlerdeyken alamazdım, yakında görülen kıyı belki de bir aldatmaca da olabilirdi.

Reader Follow Recommendations

See All
Cemal Süreya'nın da dediği gibi "Rastgele yürürken birden aklına geleyim sızlasın için. Boğazın düğüm düğüm olsun. Ama ağlama, ağlayamayacak kadar yansın için."
yazdığım kitaptan bir alıntı umarım beğenirsiniz
Ateşe parmaklarımı uzatıyordum, yanacağımı anlayarak hem de. Umurumda olmuyordu. Bazı günler böyle bir çöküşün eşiğinde oluyordum. Nasıl hissettiğimi o duygudan çıkınca anlıyordum ama anlatmaya gelince iş, duraksıyordum. Nasıl hissettiğimi anlatmaya çalıştıkça, hatırlıyordum bedenimdeki o sızıyı. İşte tam da dediğimi yapıyordum, elimi o ateşe yaklaştırıyordum; önceden nasıl yandıysam, tekrar yandığımı düşünüyordum anlatmak için. Sonra Hatırlarken bir bakmışım, elim alev almış.
Reklam
Reklam
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.