Vesim BOZTAŞ, Bingöl Üniversitesi Felsefe , Erciyes Üniversitesi Felsefe Anabilim Dalında Yüksek lisans mezunu.
Okur- Araştırır-Gezer.
Faust gibi kendi yolculuğunda.
Şuan sonbaharın en başında
Yaprakların solduğu bir zamanda
Ankara'nın orta yerinde
Lanet bir baş ağrısı
Ve parasızlığın orta yerinde
Kendini kaybetmiş bir adam
Ölümün korkusu içerisinde
Ne ileriye atacak bir adımı var
Ne de geriye bakacak yüzü
Hala bir umut içinde
En berbat halinde.
#Notlarımdan
Kısa bir yolculuğumuz oldu. O, ikimiz için yaralıyız diyordu oysa ben ikimizin de ruhen hasta olduğumuzu biliyordum. Bir süre sonra o benim ruh hastası olduğumu düşündü ben ise sadece onun... bitti... o iyileşti, ben delirdim. O öldü ben yaşadım...
#notlarımdan
''Hayatın kuralı bu, ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda. Ne kadar değişirsen değiş nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı.''
Ne bilsinler ki, günün birinde adalet’in kılıcı keskindir denince, halk bunu Padişahın kılıcı keskindir diye anlayacak; doğruluktan, doğru adam olmaktan çıkan padişaha adil denmesini kimse yadırgamayacak?
Ne çok büyütmüşüm seni gözümde, ne çok seni aşan değerler yüklemişim sana, ne çok seni yere göğe sığdıramamışım. Oysa sen de en nihayetinde kendin olamamış bir insandın.
#NOTLARIMDAN
Yıllar önce yazdığım bu şiirimi burda sizlere emanet edeyim. Tüm eleştirilerinizi bekliyorum :)
Kırlara ilkbahar geldiğinde, açan ilk çiçeğin kokusunu seninle almak istiyorum.
Baharın bereketine seninle şükretmek, açılınca ellerim duaya aşık olmak istiyorum. Nisan yağmurlarıyla süslerken arnavut kaldırımlarını, evlerin saçaklarındaki o huzurlu
e.e. cummings der ki;Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez!...