Alice Harikalar Diyarında

Lewis Carroll
Alice Harikalar Diyarında, yazıldığı tarihten bu yana geçen yüz elli yılı aşkın süre boyunca, edebiyatın eşsiz eserlerinden biri olma özelliğini hep korudu. Hem çocuk hem de yetişkin edebiyatında önemli bir yere sahip olan bu kitap, hayal gücü zenginliğiyle küçük okurlara büyülü bir dünya sunarken, yetişkinler için bu büyüsünü içerdiği sembollerin anlam derinliğiyle gösterdi. Adının edebiyat tarihine altın harflerle yazılmasına yol açan eserleri kadar, matematikçi ve mantıkçı kimliğiyle de tanınan Lewis Carroll’un Alice Harikalar Diyarında kurgusu, metne serpiştirilmiş bilmecelerle okuru da kitabın bir kahramanı kılar. Alice Harikalar Diyarında hem çocuklar hem de macera dolu naif çocukluğunu özleyen ve yıllara meydan okuyan bir mantık labirentinde kendine sorular sormaktan çekinmeyecek okurlar için Modern Klasikler Dizisi’nde yerini alıyor. LEWIS CARROLL (1832-1898): Asıl adı Charles Lutwidge Dodgson olan İngiliz romancı, aynı zamanda fotoğrafçı, mantıkçı ve matematikçidir. Alice’s Adventures in Wonderland (Alice Harikalar Diyarında) ve onun kadar başarılı olan Through the Looking-Glass (Aynanın İçinden) adlı dizi romanlarıyla tanınır. The Hunting of the Snark (1876) adlı şiiri, saçma şiir anlayışının en iyi örneklerindendir. Babasının din adamı olması nedeniyle Cheshire, Daresbury’de bir papaz evinde on bir çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. 1851’de Oxford Üniversitesi’ndeki Christ Church College’da lisans öğrenimine başladı. Matematik ve klasik edebiyat dallarında çok başarılı bir öğrenciydi. Sınavlarındaki başarısından dolayı bursla ödüllendirildi. Christ Church College’ın dekanı Henry George Liddell’in çocukları Alice, Lorina ve Edith’le çok iyi anlaşıyordu. Alice Harikalar Diyarında, Dodgson’ın Liddell’in çocuklarına anlattığı masalların ürünüdür. 1865’te yayımlanan kitap günümüze dek giderek artan bir okur kitlesine ulaşarak çok sevildi.
112 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1865
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

88 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
ALİCE HARİKALAR DİYARINDA - Dikkat spoiler içerebilir!
Bu kitap hakkında ilginç bir bilgi vereyim size bir dönem Çin de yasaklanmış. Sebebi ise hayvanlara insanlardan daha üstün özellikler veriliyor diye. Ayrica yazar Lewis Carroll takma adıyla dönemin ingilteresini elestirmektedir. Ben okurken abartı birşey bulamadım. Ama çocuk kitabı olduğu için tabiki hassas olunması lazım. Zira bizdeki Ömer Seyfettin in Bomba eseri de çocuk klasikleri diye gecer ama içinde savaş sürgün vs herşey var. Çocukları etkilenebilicegi hesaba katılmalı. Kahramanımız bir tavşanı takip eder ve serüven tuhaflıklar şeklinde devam eder. Sayfa sayısı itibariyle çocuk, mana bakımından herkesin kitabıdır. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Tropikal Kitap · 201925,3bin okunma
106 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
"Alice Harikalar Ülkesinde" ismi en çok bilinen kitaptır heralde. Hemen herkes az çok hikayeyi bilir: Küçük bir kız beyaz tavşanı takip eder ve başına tuhaf, çok tuhaf şeyler gelir. Muhtemelen ben de bu kitabı çocukken okumuşumdur fakat bir çok yerde kitaba göndermeler yapıldığı için tekrar keşfetmek istedim. Örneğin The Matrix filminin ilk sahnesinde Neo masa başında uyuya kalır ve bilgisayarı kendi kendine yazılar göstermeye başlar. Neo uyanır ve şaşkınlık içerisinde bilgisayar ekranında "Uyan Neo, beyaz tavşanı takip et" yazısını okur... Bazen gün içerisinde yaşadığımız anlamlı olayları gece rüyamızda çok saçma bir şekilde görürüz ve bazen de rüyamızda saçma bir şekilde gördüklerimiz yaşayacağımız anlamlı olayların habercisi olur. Bu kitap da öyle bir şey, çok anlamsız gibi olan olaylar ve diyaloglar arasında birden çok felsefik cümleler çıkabiliyor. Yani anlayacağınız öyle basit bir kitap değil. Yazar 1861 yılında Oxford'u dereceyle bitirmiş ve matematik dalında doçentlik almış biri. Bu zekası da kitabına doğal olarak yansımış. Alice'in başına gelen tuhaf olayları mutlaka okumalısınız. Çocukken okuduysanız bir de yetişkinken okumalısınız.
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,3bin okunma
156 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Düşünce ve sözlerin değiştiği zaman aklında olup bitenler arasında bir bağ vardır. Yeni birisi, özlenen eskiler ya da pişmanlıklar gibi... Kelimelerimin kimseye faydası yok. Montaigne ne güzel söylemiş " Kendimden başka amacım yok." derken... Kimseye faydalı olmak gibi bir niyetim yok. Öncelikle müsade ile kendimi tanımak istiyorum. Çocukluğumun ilk kitabı... Alice bana binevi hayal kurmayı öğreten kahraman. Alice' nin yaşadıklarını hayal dünyam yeni yeni idrak ediyor ki bu sadece bir sebep bile olsa geliştiğimi gösteriyor. Kurulan diyalog, hayvan ile insan sohbeti insanlara doğa ve hayvan sevgisini aşılıyor. Orman ile ilham bulan yazar büyümenin en iyi örneklemesini yalnızlık ile tamamlamış, korkunun insan için gelişme olduğunu belirtmiştir. Çeşitli hikaye birleşimi ile bir çok çocuğun hayal dünyasını zenginleştirip, şimdiye bir temel kazandırıp bir amaç uğruna çabalamasını sağlamıştır. Eğer küçükken hayal kurmasını bilmeseydim şuan bir amacım olmazdı ya da çabalamak için bir sebep bulamazdım. Küçükken başlıyor hayal dünya serüveni. Sekiz yaşında okuyup hayal kurmayı öğrenen ben şimdi bir amaç uğruna çaba sarfediyorum. Bu kitap ilklerim arasında. İlk aşk, ilk yazı, ilk arkadaş, ilk düşünce, ilk kitap gibi... Gelişen hayallerim için yazara teşekkür ediyorum. Temelimde yatan bu kitap şimdi bana ıssız yolda yanan sokak lambası oldu. Hala hayal kurabiliyorum demek oluyor ki okumak dışında çok şeye emek vermişim. Anlamak, yazarın sakladığı duyguları hissetmek bunlardan sadece bir kaçı. Huzurlu okumalar...
Alice Harikalar Ülkesinde
Alice Harikalar ÜlkesindeLewis Carroll · Can Yayınları · 202125,3bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
• Herkesin sıkça duyduğu, okuduğu ya da izlediği biri Alice. Hepimiz onun maceralarına ve yaptığı yolcuğa az çok aşinayız. Peki ya bu macera arkasındaki bilinmeyenleri daha önce araştırmış mıydınız? Mesela Alice Harikalar Diyarında Sendromu diye bir hastalığı daha önce duymuş muydunuz? Bu sendrom; vücut ve cisim algısında meydana gelen bozulmaların gözlemlendiği bir hastalıktır. Ya daaa düşesin kucağındaki domuzun aslında dönemin kralını temsil ettiğini, yoğun biber kokusunun çürümüş gıdaları gizlemek için kullanıldığını ve yine o döneme bir atıf olduğunu, Alice’in cennet bahçelerinde elma ısırığı ile günahlar sayılan Havva ile özdeştirilmesi, girilen tavşan deliğiyle birlikte ergenlik dönemine geçiş yaptığı, anahtarların ve kapıların Freudcu yaklaşım ile cinsel obje sayılması da bazı varsayımlar arasında. Ergenliğe adımın ve uyanan bazı duygular ile birçok sembole anlam sağlayan kitabımız her ne kadar çocuk kitabı gibi gösterilse de yetişkinler için birçok anlam ifade etmekte ve derin anlamlar barındırmaktadır. ‘Ben kimim?’ diye sorgulayan Alice ile karşılaşınca insanın anlam ve varlık sorgulamalarıyla karşılaşıyoruz. Kim bu soruyu sık sık sormuyor ki kendine? Alice belki de görünenin ardındaki gerçekliği en iyi gözler önüne seren eserlerden biridir.
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,3bin okunma
106 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Alice Harikalar Diyarında... bunu duyduğumuzda büyülü, eğlenceli, olağanüstü olaylarla karşılaşacağımızı bekliyoruz haliyle ama benim bu dünyada bulduğum şey tek kelime ile tuhaflıktı. Okumadan önce kitapla ilgili araştırma yaptığımda Alice Harikalar Diyarı'nın çocuk kitabı olmasından çok da ötede, bir matematiğin, felsefenin, mantığın, aklın
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,3bin okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Beni taşlamayın
Öncelikle bu kitabı sevgili https://1000kitap.com/imobsessedwbooks , https://1000kitap.com/Rowe11na ,
Book Butterfly
Book Butterfly
ile birlikte okuduk. Aşırı spontane gelişse de çok keyif aldığım bir aktivite oldu. Nasıl bir inceleme yapmam gerektiğini bilemiyorum. Kitabın ilk kısımları bana o kadar karışık geldi ki. Sürekli diyalog diyalog, olay olay. Böyle kafamın patladığını hissettim. Sonra ortaları -özellikle kraliçenin geldiği yer- keyifliydi. Sonları da güzeldi ama bir baktım tak kitap bitmiş. Biraz incelemelere baktım. Dönemin başkanına, insan ilişkilerine, yargıya vesaire bir sürü eleştiri varmış. Okurken de bunu hissediyorsunuz, kitap sizi düşündürtüyor "Acaba burada ne anlatmak istemiş?" dedirtiyor. Bu açıdan güzeldi ama sunumu o kadar karışıktı ki bana çok yoğun geldi. Kısaltılmış bir kitap mı bilmiyorum ama kurgusu çok sıkıştırılmış gibi. Kitabın sizi bağladığı bir yer yok çünkü sadece farklı farklı bir şeyler oluyor ve oradan anlam çıkartmaya çalışıyorsunuz. Kötü değildi ama bayılmadım da.
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,3bin okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çocuk edebiyatının, hatta genel olarak çocuklara ve çocuk zihnine dair kavrayışımızın en büyük başarısızlığı, bu zihinler ile yüzleşmeyi ve onları zorlamayı bir suç olarak görmemizdir zannımca. Çocukları önce kültürlerinden koruyarak uzak tutar, onları bize göre "güvenli" bir alanda yetiştiririz; hemen ardından onlara tehlikeli ve
Alice's Adventures in Wonderland
Alice's Adventures in WonderlandLewis Carroll · Oxford University Press · 199525,3bin okunma
106 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Alice'e sor. O bilir.
Ve düşüş başlasın! Zaten insanın başına ne geliyorsa, şu telaşlı beyaz tavşanın peşinden koşturduğunda geliyor! Sorguya düşüşümüz başlasın! Tavşan deliğinin sayısız kitapla dolu boşluğunda süzülürken başlıyor sorular. Sorular ve kitaplar birbirlerinden ayrı düşünülebilir mi? Alice için de öyle oldu, düşünülemedi. “Acaba şimdiye dek kaç km düştüm?”
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,3bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Alice'i duymayan yoktur aramızda,hepimiz az çok onun maceralarından yaptığı yolculuktan haberdarız. Çocuk kitabı olmasının yanı sıra yetişkinlere de hitap ediyor kitabımız.Çocuklar Alice'in harika maceralarıyla hayal dünyalarını zenginleştirirken biz yetişkinlere de toplum eleştirilerini anlamak düşüyor. Benim için keyifli bir okuma oldu,ilgiyle okudum kitabi.Yediden yetmişe herkese tavsiyemdir.
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,3bin okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Alice Harikalar Diyarında kitap incelemesi
Aslında herkes bu hikayeyi az çok bilir; Alice beyaz tavşanı takip ederken kendini birden tavşan deliğinden aşağı düşerken bulur. Yediği şeylere göre büyüyüp, küçülürken çeşitli maceralara atılır. En sonunda kendini kupa kraliçesinin oyununda flamingosunu tutarken kirpilere vurarak oyun oynarken bulur. Bu kitabı 2018 yılında ingilizce olarak okumuştum ancak hediye gelince tekrar okumak istedim. Çünkü bu kitabın aslında sadece bir çocuk masalı olmadığını işitmiştim. Yazar 1861 yılında Oxford'u dereceyle bitirmiş ve matematik dalında doçentlik almış biri. Yazar Lewis Carroll takma adıyla dönemin ingilteresini eleştirmektedir. Bu bilgiyi öğrendiğinizde cümlelerin altında aslında saklı anlamı aramaya başlıyorsunuz ve bence bu kitaba renk katıyor. Eğer 1K yaş istatistiğine bakacak olursanız gerçekten 12 yaş altı okuyan da var; 65+ yaş okuyan da var. Bana soracak olursanız hangi yaşta olursak olalım, her daim severek okuyacağımız hoş bir masal. Keyifli okumalar dilerim. 2021 için 21 kitap önerisi youtu.be/dVt15CdgsNI
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,3bin okunma

Yazar Hakkında

Lewis Carroll
Lewis CarrollYazar · 29 kitap
Charles Lutwidge Dodgson ya da daha çok tanındığı takma adıyla Lewis Carroll, ünlü İngiliz yazar, matematikçi, mantıkçı, Anglikan papazı ve fotoğrafçıdır. Carroll'ın en ünlü eserleri; Alice's Adventures in Wonderland ("Alice Harikalar Diyarında") ve onun devamı olan Through the Looking-Glass ("Aynanın İçinden") adlı kitapları ve "The Hunting of the Snark" ve "Jabberwocky" adlı şiirleridir ve hepsi absürd edebiyatın örneklerindendir. Kelime oyunları, mantık ve fantazideki yeteneği sayesinde sayesinde ün kazanmıştır. Ancak bunun ötesinde, eserleri modern kültüre iyice yerleşmiştir. Birçok sanatçıyı, direkt olarak etkilemiştir. Kuzey Amerika, Japonya, İngiltere ve Yeni Zellanda başta olmak üzere, dünyanın birçok yerinde, sadece Carroll'ın eserlerinin zevkle okunması ve daha da yaygınlaştırılması ve hayatının araştırılmasına adanmış kuruluşlar vardır. İlk gençlik döneminde Dodgson evde eğitim gördü. Aile arşivlerinde saklanmış "okuma listeleri" Dodgson'un değerli bir zekaya sahip olduğuna tanıklık etmektedir: Yedi yaşındayken bir Hristiyan alegorisi olan Çarmıh Yolcusu'nu okuyordu. Aynı zamanda kardeşlerinin bir çoğunda da görülen ve onun sosyal hayatını etkileyen bir kekemelikten muzdaripti. On iki yaşındayken Richmond yakınlarındaki Richmond Gramer Okulu'na gönderildi. 1846 yılında genç Dodgson Rugby School'a gönderildi. Orada çok da mutlu olmadığı, oradan ayrıldıktan birkaç yıl sonra yazdığı aşağıdaki paragrafta açıkça görülebilir: «Diyemem ki... herhangi bir dünyevi düşünce beni bu üç yılı yeniden yaşamaya ikna edebilir ... Dürüstçe diyebilirim ki ... eğer gecenin zorluklarına karşı güvende olsaydım, günlük yaşamın sıkıntılarına katlanmak görece kolay olurdu.» Ancak Dodgson eğitiminde başarılı olmakta hiç zorlanmadı. O dönemde matematik hocası olan R.B. Mayor onun hakkında "Rugby'e geldiğimden beri daha çok gelecek vaad eden bir çocuk görmemiştim" demiştir. 1849 yılında Rugby'den ayrıldı ve 1850 yılının Mayıs ayında babasının eski okulu olan Christ Church'ün bir üyesi olarak Oxford'a kayıt oldu. Üniversitede yurt odalarının boşalmasını bekledikten sonra Ocak 1851'de bir eve yerleşti. Eve geri dön çağrısı geldiğinde yalnızca iki gündür Oxford'daydı. Annesi belki menenjit ya da bir beyin felcinden ötürü "beyin iltihaplanması" nedeniyle kırkyedi yaşında hayatını kaybetmişti. Akademik kariyerinin ilk dönemlerinde büyük ümit vaad etmek ve karşıkonulamaz bir dikkat dağınıklığına sahip olmak arasında devinim gösterdi. Her zaman çok fazla çalışmıyordu, ancak çok yetenekliydi ve başarmak onun için kolaydı. 1852'de Matematik sınavlarında onur derecesine sahip oldu ve çok kısa zaman sonra babasının eski bir arkadaşı Canon Edward Bouverie Pusey onu öğrenci bursuna aday gösterdi. 1854'de son bitirme sınavlarında Matematikte yine onur öğrencisi olarak lisansını eğitimini tamamladı. Christ Church'de kaldı. Bir yandan çalışıp bir yandan ders verdi. Ancak bir sonraki yıl çok önemli bir bursu kaçırdı. Çalışmaya yeterince kendini adayamadığı için olduğunu kendisi de itiraf etti. Buna rağmen matematikteki yeteneği sayesinde 1855'de Christ Church'de matematik dersi verme şansını elde etti. Dodgson bundan sonraki yirmialtı yıl boyunca bu görevi sürdüdü. Başlangıçtaki mutsuzluğuna rağmen Dodgson ölümüne kadar Christ Church'te kaldı ve birçok görev aldı. Sağlık Sorunları Charles Dodgson yaklasık olarak 1.80m boyunda, ince uzun, kıvırcık kahverengi saçlı ve duruma göre değişen gri ya da mavi gözlü bir gençti. Daha ileriki yaşlarında vücut yapısının asimetrik olduğu ve biraz garip ve fazla dik bir duruşunun olduğu söylenir, ancak bu orta yaşlarında geçirdiği diz sakatlanmasının bir sonucu olabilir. Çok küçük bir çocukken geçirdiği ateşli bir hastalık sonucu bir kulağı duyma yeteneğini kaybetmiştir. Onyedi yaşında çok ağır geçirdiği boğmaca büyük ihtimalle hayatının daha sonraki yıllarındaki kronik göğüs hastalıklarının sebebidir. Başka bir sorun ise kendinin "tereddüt" olarak tanımladığı çocukluğunda edindiği ve tüm yaşamı boyunca onun felaketi olan kekemeliktir. Kekelemesinin Dodgson'un davranış biçimine etkisi daima çok güçlü olmuştur. Dodgson'un yalnızca yetişkinlerin arasında kekelediği, çocuklarla konuşurken çok akıcı ve özgür biçimde kendini ifade edebildiğine dair bir inanış vardır ancak bu inanşı destekleyecek kesin bir kanıt yoktur. Onunla tanışıklığı olan birçok çocuk kekelemesini hatırlarken, yetişkinlerin çoğu bunu fark etmemiştir. Görünen o ki, tanıştığı insanlardan ziyade Dodgson kekelemesinin üzerinde durmaktadır. Dodgson'un kendisini "Alice Harikalar Diyarında"daki Dodo olarak karikatürize ettiği, ve soyadını söylerken yaşadığı zorluktan dolayı karakteri kendiyle özdeşleştirdiği söylenir, ancak buna dair birinci elden bir kanıt yoktur. Dodgson'un kekemeliği her ne kadar onu rahatsız etse de, diğer kişisel özelliklerini kullanarak toplum içerisinde bir yer almasına engel olmamıştır. İnsanların kendilerini eğlendirdikleri, topluluğu eğlendirmek için şarkı söylemenin veya ezberden parça okumanın moda olduğu bir dönemde, genç Dodgson'ın çok donanımlı ve çekici bir şovmen olduğu, oldukça iyi şarkı söydlediği ve bunu seyirci önünde yapmaktan hiç çekinmediği, taklitte ve hikaye anlatmakta usta olduğu söylenir. Sosyal Bağları Erken dönemde verdiği eserlerden, büyük başarı yakalayan "Alice" kitaplarını yazdığı döneme kadar geçen sürede Dodgson Ön-Raffaelocu Kardeşler arasına katıldı. İlk olarak 1857'de John Ruskin ile tanıştı ve arkadaş oldu. Dante Gabriel Rossetti ve ailesiye yakın bir arkadaşlık bağı geliştirdi ve aynı zamanda başta William Holman Hunt, John Everett Millais, ve Arthur Hughes olmak üzere birçok sanatçıyla tanıştı. Aynı zamanda peri masalı yazarı George MacDonald'ı iyi tanırdı. Hatta küçük MacDonald çocuklarının hikayeye karşı duydukları heyecan, Dodgson'u "Alice"'i yayınlamaya iten neden oldu. Felsefesi Genellikle Dodgson politik, dini ve kişisel konularda tutucu olarak nitelendirilir. Martin Gardner Dodgson'ı bir muhafazakar olarak nitelendirirken, "lordlar kamarasına huşu içinde baktığını ve aşağı tabakadan olan kimselere karşı bir züppe" olduğunu belirtiyor. The Revd W. Tuckwell, Oxford Hatıralarında (1900) ondan "hoşgörüsüz, çekingen, titiz, matematik saplantılı, saygınlığına çok düşkün, politikada çok tutucu, ilahiyatçı, Alice'in yaşadığı yer nasıl karelere bölünmüşse, kendininki de aynı öyle" diye bahsediyor. Ancak Dodgson'un bu değerlendirmelerle ters düşen şekilde başka din ve felsefelere karşı bir merakı olduğu görülüyor. Örneğin, Britanyalı Psişik Araştırma Derneği'nin kurucu üyesi olması bunlardan biri. 'Carroll Myth' taraftarları bu etkenlerin Gardner sendromu olasılığını yeniden gündeme getirilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Belki de Dodgson'un gerçek görünüşü inanılandan daha bozuk olabilir. Dodgson çeşitli felsefi konular üzerine bazı araştırmalar yazmıştır. 1895'de "Kaplumbağa Aşil'e Ne Dedi?" (What the Tortoise Said to Achilles) makalesinde yarattığı tümdengelim mantığı üzerine kurulu gerileme argümanı, Mind felsefe dergisinin ilk sayılarından birinde yayımlanmıştır. 1995'de, yüz yıl sonra bu makale aynı dergide daha sonraki yıllarda yayınlanan Simon Blackburn'un Practical Tortoise Raising makalesi ile birlikte yeniden basılmıştır. Edebiyat Küçük yaşlarından itibaren Dodgson şiir ve kısa hikayeler yazdı. Bunları aile dergisi Mischmasch'de yayımlandı ve sonradan birçok dergiye göndererek, makul bir başarı elde etti. 1854 ve 1856 yılları arasında eserleri The Comic Times ve The Train, ve daha küçük dergiler olan Whitby Gazette ve Oxford Critic gibi ulusal yayınlarda yeraldı. Yazınlarının çoğu komik, bazen hicivliydi, ancak standart ve zorlamaydı. 1855'de kendi yazınları hakkında şunları yazdı; "Şu ana kadar gerçekten yayımlanmaya değer bir şey yazmış olduğumu düşünmüyorum (buna Whitby Gazette ya daOxonian Advertiserı dahil etmiyorum), ancak bir gün bunu yapacağıma dair umutsuz değilim". 1850'den sonraki yıllarda kardeşlerini eğlendirmek için yazdığı kukla oyunlarından yalnızca biri La Guida di Bragia günümüze kalmayı başarmıştır. 1856'da ünlü olduğu ismiyle ilk eserini yayınladı. Romantik bir şiir olan "Solitude", The Train dergisinde yazarı "Lewis Carroll" olarak yer aldı. Bu takma isim gerçek ismi üzerinde bir kelime oyunuydu; Lewis, Ludovicus isminin ingilizleştirilmiş haliydi ve Lutwidge isminin Latincesiydi, Carroll ise Latin ismi Carolus ile benzeyen ve Charles'ın türetilmiş olduğu isimdi. Alice Yine 1856 yılında Christ Church'e gelen yeni dekan Henry Liddell beraberinde genç ailesini de getirdi. Kimse bu ailenin ilerideki yıllarda Dodgson'un yazın kariyerine bu kadar etkisi olacağını tahmin edemezdi. Dodgson Liddell'in eşi Lorina ve çocukları ile ve özellikle de üç kız kardeş olan Lorina, Edith ve Alice Liddell ile yakın arkadaşlıklar kurdu. Uzun yıllar boyunca yarattığı "Alice" karakterinin Alice Liddell'in yansıması olduğu düşünüldü. Buna dair en görünür kanıt "Aynanın İçinden"in sonundaki akrostik şiirde adının bulunması ve iki kitabın da gizlenmiş yerlerinde üstükapalı olarak ona atıfta bulunmuş olmasıdır. Ancak Dodgson hayatının ileriki yıllarında "küçük eroin" diye adlandırdığı ilham kaynağının gerçek bir çocuk olduğunu defalarca reddettiyse de, eserlerini tanıdığı küçük kızlara ithaf etti ve isimlerini akrostik şiirlerinin başına ekledi. Gertrude Chataway'in ismi aynı bu şekilde Köpan Avı'nın başında bulunmaktadır ancak bugüne kadar kimse şiirde anlatılan karakterlerden birini bile onunla örtüştürmemiştir. Her ne kadar bu konuda yeterli bilgi bulunmasa da (Dodgson'un 1858–1862 yılları arasındaki günlükleri kayıptır), 1850'lerin sonuna kadar Dodgson'un Liddell ailesi ile olan arkadaşlığının hayatında önemli bir yer ettiğine kesin gözüyle bakılıyor ve hatta ailenin çocuklarını (önce oğulları Harry, daha sonra üç kızkardeş) sık sık bir yetişkin eşliğinde Nuneham Courtenay ya da Godstow yakınlarında sandalla gezmeye çıkartmayı adet edinmiş olduğu biliniyor. İşte Dodgson, ilk ve en büyük ticari başarısı olacak olan kitabının taslağını, 4 Temmuz 1862'de, bu gezilerden birinde yaratmıştır. Hikayenin kaleme alınmasının Alice Liddell'in ısrarının sonucu olduğu söylenir. Dodgson sonunda Kasım 1864'de hikayeyi kendi çizimleri ve elyazısı ile "Alice'in Yeraltındaki Maceraları (Alice's Adventures Under Ground)" ismi ile takdim etmiştir. Bundan önce bir aile dostu ve akıl hocası olan George MacDonald Dodgson'un henüz tamamlanmamış taslağını okumuştu ve McDonald çocuklarının hikayeye duydukları heyecan Dodgson'ın yayınlama kararı almasında etken oldu. 1863 yılında henüz bitirmediği taslağı, yayıncı Macmillan'a götürdü ve Mcmillan hikayeyi beğendi. "Alice Perilerin Arasında" ve "Alice'in Altın Saati" gibi isim alternatifleri düşünüldü ve sonunda hikaye Alice Harikalar Diyarında ismiyle 1865 yılında, Dodgson'un ilk kez bundan dokuz yıl önce kullandığı Lewis Carroll takma adıyla basıldı. Açıkça görülüyor ki Dodgson bir kitabın profesyonel bir sanatçının dokunuşuna ihtiyaç duyduğunu düşündü ve kitabın illüstrasyonları Sir John Tenniel tarafından yapıldı. İlk Alice kitabının büyük ticari başarısı Dodgson'un hayatını birçok yönden değiştirmiştir. Kendi yarattığı benliği "Lewis Carroll" kısa zamanda dünya çapında ünlendi. Hayranlarının mektuplarına boğulan Carroll, bazen dilediğinden bile daha fazla ilgi görmüş olmalı. Hatta başka bir popüler hikayeye göre, Kraliçe Victoria hikayeyi o kadar beğendi ki, Dodgson'un bir sonraki kitabını kendisine ithaf etmesini istedi ve hemen akabinde "Determinantlar Üzerine Temel Bir İnceleme" (An Elementary Treatise on Determinant) başlıklı matematik kitabı kraliçeye ithaf edilmiştir. Dodgson bu hikayeyi şiddtle reddetmiş ve "...Bu tek kelimeyle her yönden yanlış, buna benzezen bir şey bile olmadı" demiştir. Bir Times makalesinde "Saklamak için ne kadar uğraşsa da, Alice'in yazarını matematik eserlerinde de tanımayı başarmak oldukça kolay olurdu." diyen T.B. Strong'a göre de, gerçekten bu hikayenin doğru olma ihtimali oldukça düşük. Buna ek olarak, Dodgson kitabın başarısıyla birlikte çok büyük miktarlarda para kazanmaya başladı, ancak görünürde pek de hoşlanmadığı Christ Church'deki işine devam etmiştir. 1871'in sonlarında, devam kitabı Aynanın İçinden basıldı . (Kitabın birinci baskısında basım yılı "1872" olacak şekilde düzenlenmiştir.) Kitabın biraz daha karanlık olan havası, büyük olasılıkla Dodgson'un hayatındaki değişikliklerin bir yansımasıydı. Babası aniden 1868'de vafat etti, ve bu onu birkaç yıl süren bir depresyona sürükledi. Son Yılları Hayatının son yirmi yılında, gittikçe artan ününe ve servetine rağmen, Dodgson'un yaşam şeklinde çok az değişiklik oldu. 1881'e kadadr Christ Church'de öğretmenlik yapmaya devam etti, ve ölümüne kadar da burada yaşadı. Son romanı, iki ciltlik Sylvie ve Bruno, sırasıyla 1889 ve 1893 yıllarında basıldı, ancak kitapların başarısı Alice'in başarısının yanına bile yaklaşamadı. Karmaşıklığı okuyucu tarafından pek takdir görmedi ve kitabın eleştirileri de dahil olmak üzere yalnızca 13,000 baskısının satılması hayal kırıklığı uyandırdı. Dodgson'un bu yıllarda bir dini bir yurtdışı gezisine çıktığı ve Peder Henry Liddon ile Rusya'ya gittiği biliniyor. Dodgson bu geziyi kendisinin "Russian Journal" (Rusya Günlüğü) olarak adlandırdığı yazılarında tariflemiş ve günlüğün ilk ticari baskısı 1935 yılında yayımlanmıştır. Rusya'ya gidiş ve dönüşü sırasında Dodgson Belçika, Almanya, Fransa ve Polonya'nın da bir kısmını g&oum
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.