Bir cümle söyleyebilmek için -o da çoğu kez yalan- koca kitaplar yazılıyordu. En azından kapaklarına " Bu kitap bilmemkaçıncı sayfadaki o sarsak cümleyi söyleyebilmek için yazılmıştır" diye bir not düşülebilirdi. Böyle olmayınca, kitabın anlatmak istediği saçmalık yüzlerce sayfanın arasına gizleniyor; ne yazan ne de okuyan, bunca kalabalığın arasında aradığını bulabiliyordu.