“Sen garip bir kadınsın, hiç vazgeçmesini bilmez misin? Onca acına rağmen gülüyorsun. Hiç sevilmemiş birisin fakat sevmekten vazgeçmiyorsun. Ne kadar kırılsan da, kandırılsan da güzel bakmayı bir türlü bırakmıyorsun.
Bazı kadınlar çok naif, içleri enkaz, dışları çiçek.”
Yürüyorum durmadan bu kıyılarda, kum ve köpük arasında. Gelgit silecek ayak izlerimi vd götürecek rüzgar, köpüğü uzaklara. Ancak deniz ve kıyı daima burada kalacak.
Küçük hanımlar, küçük beyler. Sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı ve bir mutluluk parıltısısınız. Memleketi asil aydınlığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.
Ben hangi kelimeye açsam ağzımı
Ben hangi kelimeyi nereye koysam
Bir sonbahar konaklar sesimde.
Ben hangi kelimeyle girsem akşama Ben hangi kelimeyle nereye gitsem Yokluğunun renginde depremler düşer boynuma.
Ben hangi yaprağın ince hüznüyüm
Sen hangi sersem haydut...
Birhan Keskin
ortalıkta dönen yalanlarını görmüş, hep.
kolayca ortaya çıkarıyordum.
istemedim. Kendisinden kaçırdığı şeylerin
ben nasıl ortaya çıktığını ortaya koyardım!
sen kendini kandırıyordu,
seyircin olmuştu
yalanlarını oynayışını seyrettim.
son âna dek.
kendini ikna ettiysen beni de ikna et
istedim.
Birhan Keskin