Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Efraz

Benliğimde dinsel bir güç,bir tür dua, hatta bir çığlık hissediyorum. Bana karşı tepki yukarıdan, zihnimden geliyor...
Reklam
... şimdiye kadar olduğum, bundan sonra da olacağım gibi yapayalnızım. Merak ediyorum, acaba görünüşte pek bir değeri olmayan sesim, binlerce sesin özünü, binlerce hayatın kendini anlatmaya olan susuzluğunu, gündelik yazgısı içinde faydasız hayallerin, iz bırakmayan umutların tutsağı olmuş benimki gibi binlerce ruhunu sabrını temsil ediyor olabilir mi?
Hayattan çok az şey istedim-- ama o, o kadarını bile esirgedi benden. Azıcık güneş, kırlar, bir lokma ekmek ,bir lokma huzur, canımı fazla yakmayacak bir yaşama bilincim olsun ve bir de ne kimseye muhtaç olayım ne el âlem bana muhtaç olsun. Bu kadarı bile esirgendi benden, hani yüreğimizin katılığından değil de, paltomuzun düğmelerini açmaya üşendiğimiz için dilenciye başımızdan savarız ya, işte o şekilde.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yanlışlar var sanki. Derdime, senin ve karşıma olması gerekiyor.
İlginçtir; tesadüfler de denk gelmiş,tam da derdine deva olabilecek, benim gibi bir insanı karşısına çıkarmıştı.
Gençlerin çoğunun Tanrı inancını yitirdiği ve bunu vaktiyle atalarının Tanrı'ya inandığı gibi, yani niye olduğunu bilmeden yaptığı bir zamanda doğdum.
Reklam
Yaşamayı bilmeden yaşayan bizlere (benim ender benzerlerime ve bana,) her şeyi reddetmekten başka hayat tarzı,dünyayı seyretmekten başka yazgı kalıyor muydu?
Tek derdimiz kendimiz oyalamak, bu doğru; ne var ki yazısını unutmak için boş işlerle uğraşan tutuklular gibi değil, vakit geçirmek için yastık kenarı işleyen genç kızlar gibiyiz, hepsi bu.
Vigny hayatı, vakit doldurmak için boş işlerle uğraştığı bir hapishane gibi görürdü. Karamsar olmak olayları en kötü ve acıklı tarafından almak demektir ve böyle bir tutum hem aşırı,hem rahatsız edicidir.
... varlıkların ilahî bir yazgısının olduğunu söyleyen daha eski ilke ile harfiyen uyuştuğunu fark ettik; böylece çabalamaktan, didinmekten vazgeçtik, tıpkı çelimsizlerin atletlerle aynı tempoda çalışmaktan vazgeçmesi gibi ;ve hissedilenlerin yazıldığı kitabı eğilerek ona, yaşanmış derin bilginin tedirginliğini kattık.
Hiçbir şeyi ciddiye almaksızın, duygularımız dışında hiçbir şeyin gerçekliğinden emin olamayacağımız aklımızdan çıkarmaksızın, bilinmeyen uçsuz bucaksız topraklar gibi yokladık duyguları, içlerinde bir sığınak aradık.
Reklam
Ne var ki her şey kusurludur ve en güzel gün batımının daha güzeli, bize uykuyu getiren hafif yelin daha huzurlusu hep vardır.
Hayatı bir han olarak tahayyül ediyorum, çöküş arabası gelene kadar orada kalacakmışım. Araba beni nereye götürecek ,bilmiyorum, çünkü hiçbir şey bilmiyorum. Dört duvar arasında beklemek zorunda olduğuma göre, hanı bir hapishane olarak da kabul edebilirim, çeşit çeşit insanla karşılaştığım için, dostlukların yeşerdiği bir yer olarak da.
Gece çökecek, o posta arabası kapıya dayanıp hepimize seslenecek. Bana bahşedilmiş hafif rüzgârın ve onun tadını çıkarabilmem için bahşedilmiş ruhun tadını çıkarıyorum; ve daha fazlasını ne soruyor ne kurcalıyorum.
%54 (350/648)
Emare - Sarmaşık
Emare - SarmaşıkAslı Arslan
8.2/10 · 2.202 okunma
516 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.