Kitap bir pazartesi işlenen cinayeti konu ediyor.cinayetin sebebi 'namus cinayeti'..Namus cinayetinin haklı bir sebep görülmesi yüzeysel konu olarak görülüyor..bence asıl anlatılmak istenen bir toplumun bir suça nasıl ortak olduğu...kitapta cinayetin işleneceği herkes tarafından biliniyor sadece öldürülen Nasar ve yakınındaki bir kaç kişi dışında herkes cinayetin kim tarafından ne şekilde yapılacağından haberdar..Ama kimse bunun olmasını engellemiyor herkesin kendince sebepleri var...bazıları bunun olacağına ihtimal vermiyor bazıları her şeyin normal olduğunu bu sebeple cinayetin işlemeyeceğini düşünüyor sonuçta kimse bunun için engelleyici bir tavırda bulunmuyor..
kitap çok kısa olmasına rağmen birçok karakter barındırıyor bu benim için biraz zorlayıcı oldu okurken..kitapı kurken insanların bir ölümü habr vermemesi ile ilgili tavırları rahatsız edici..çünkü insanlar kendi değerleri uğruna olacak bir ölüme neden engel olsunlar? bir kadının namusunu temizlemek için akılan kanın ne önemi var? zorla evlendirilip bakire olmadığı anlaşılan kadının verdiği ismi yargılamak gerçekeliğini araştırmak ve yapılacak milyon tane yol varken yınede en kısa yol olan öldürmenin seçilmesi bizlere yabancı mı?belediye başkanın sırf engel olmak için hiçbir işe önlemleri bize kimleri hatırlatıyor? ve en önemlis bir toplum bir suça nasıl yardım ve yataklık ettiğini, etmese dahi nasıl sustuğunu nasıl ortak olduğunu hiç gömedik mi? ve kısaca 'bizi öldürdüler wene hala'