Zahide ރ

Zahide ރ
@Z_321
☞15.12.2023 ☞24.02.2024 'Hayat bu iki tarih arasında geçen süreden ibaret...'
Yks öğrencisi
Mersin
Hatay/Antakya, 2 Eylül 2006
431 okur puanı
Ağustos 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Hükümetin ve isyancıların birlikleri Sıffin'de karşı karşıya geldiğinde, savaş Hz. Ali'ye bağlı güçlerce kazanılıyorken, Muaviye barış ve hakem çağrılarına sığınıverdi. Hz. Ali'nin tüm ikazlarına rağmen, Kuran-ı Kerim sayfalarını mızraklarının ucuna geçiren isyancılar karşısında hükümet güçlerinin mühim bir kısmı savaşmayı bıraktı. Sonraki süreçte, Muaviye hakemler arası aldatmacalar ve türlü vaatler neticesinde meydanda kaybettiği savaşı kendi başarı hanesine yazdırdı. Bu olay hükümet güçlerinde çözülme yarattı ve kendilerine "Hariciler" denen bir güruh, Hz. Ali'ye olan biatlerinden döndüler. Çokça ibadet eden ama ilkesiz ve bağnaz kişiler olarak betimlenen Haricilere göre Hz. İmam Ali de, ona isyan eden Muaviye de kafirdi ve derhâl öldürülmeleri gerekmekteydi.
Reklam
Hz. Ali, gittikçe ateşli tepkiler veren isyancıların hilafete zarar vermelerinden çekinerek, oğullarını Hz. Osman'a gönderdi. Ancak başkaldırı esnasında kendilerine direnen ve Evlâd-ı Resül'ü bile yaralayan isyancılar, sonunda halifeyi şehit ettiler. Devlet ve toplum adım adım kargaşaya sürükleniyorken Hz. Ali öne çıktı ve halife seçildi. İlk iş olarak merkezin yardım emrine uymayan ve haklarında zaten birçok şikâyet bulunan valileri azletti. Muaviye bu kararı tanımadığını bildirdi. Alenen hilafete talip olmayı erken bulduğundan, Şehit Halife Affan oğlu Osman'ın kanını talep etmekle yetindi. Ona göre Hz. Ali suçlu suçsuz ayırt etmeden Medine'deki herkesi tutuklayıp sabık halifenin katillerini ortaya çıkarmalı ve infaz için kendisine teslim etmeliydi. Ancak meşru ve mevcut halife Hz. İmam Ali, masum insanların mağdur edilmemesi için adil yargılama sürecinden taviz vermeyecekti. Bu ilkeli duruşu bile, "Ali katilleri koruyor" propagandasına çeviren Muaviye ve diğer valiler, merkeze karşı ordu toplamaya başladılar.
632 yılında Resülullah Dârü'l-Bekâ'ya intikal edince, ashab halife olarak Hz. Ebübekir'i seçti. Onun döneminde ailesi için herhangi bir menfaat sağlayamayan Ebu Süfyan, mevcut konumunu muhafaza etmekle yetindi. Ancak Hz. Ömer'in hilafet yıllarında Suriye'nin fethedilmesi, Ebu Süfyan'a aradığı kapıyı nihayet aralamıştı. Bölgeyle olan kadim ailevi hukuklarını kullanarak önce büyük oğlu Yezid'i, o ölünce de diğer oğlu Muaviye'yi Şam Valisi yaptırdı. Hz. Osman halife seçilince, Ümeyyeoğulları için altın çağın kapıları hiç olmadığı kadar açılmıştı. Özellikle sınır bölgelere atanan valilerin çoğunluğu kendi ailesinden olan Ebu Süfyan, "Artık hilafet kendi içimizde dönecek!" demeye bile başlamıştı. 656 yılına gelindiğinde, valiler hakkında halka karşı haksızlık yaptıkları ve devlet hazinesinden şahsi menfaat sağladıkları yönünde şikâyetler yükseliyordu. Üstelik iddia sahipleri hükümet merkezi olan Medine'de toplanmaya başlamışlardı. Bu tepkiler zamanla valileri aşıp bizzat halifenin şahsına yöneldiğinde, isyancılar arasında Ümeyye kökenli valiler, Hz. Osman'ın acil asker ve yardım taleplerine sırtlarını dönerek olacakları izlemekle yetiniyorlardı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ey Fatımatü'z-Zehra! Kızın sana benzedi. Yerler ve gökler yıkılırken o Ali'nin yanında..."
Kılıçlar hınçla inip kalkanlar dövülmeye başlandığında Zeyneb, bir eli kalbinin üzerinde, içi titreyerek oğullarını izliyordu. Parmaklarını ısıra ısıra çürütmüşken az sonra Muhammed'in boynuna saplanan ok Zeyneb'in şah damarını kesecekti. Huseyn'in omzuna giren mızrak annesinin de sadrını parçalıyordu. Avn'ın değil Zeyneb'in yüzünü kana buladıklarında secdeye kapanmıştı Seyyide... "Ey Fatımatü'z-Zehra! Kızın sana benzedi. Yerler ve gökler yıkılırken o Ali'nin yanında..."
Reklam
Reklam
2.742 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.