K.

K. yorumladı.
Gerçek Eylem Nedir?
Bir odada toplanıyor, konuşuyor, öfkeleniyor sonra dışarıya karışıp, uyuşuyoruz. Dışarıya mı çıkmayacağız, içeride mi kaybolacağız bu da meçhul. Dün yapılması gerekeni bugün yapıyor, bugün yapılması gerekeni de büyük ihtimalle yarın yapıp, yine geç kalacağız… Yaşamak birer fantezi hâline gelmiş durumda. Tepkilerin büyük kısmı kendi içerisinde
K. okurunun profil resmi
Her gün abdestli bir şekilde kıbleye dönerek, onlara giden gemilerin batması için 25 estağfurullah, 10 salavatı şerife, 100 ve daha ne kadar çekilebilirse Bismillahi Allah-u Ekber" diyerek rabıta halinde dua ediniz. İsrail ordusunun dağılması, askerlerinin akıl ve ferasetlerinin bozulması, mağlup ve rezil rüsva olmaları niyetiyle en az 100 adet ve daha fazlası "La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyül azim" diyerek niyetin gücüyle kalben orada olacağız. Her gün en az 100 adet ve daha fazlası İhlas-ı Şerif okuyup "Ya Rabbi bu okuduğum İhlas-ı Şerif'lerden yarattığın melekleri Filistin'li kardeşlerimizin yardımına gönder." diye dua edeceğiz. Bunları aynı şekilde Uygur Türkleri kardeşlerimiz için de okuyalım. Dünyada mazlum çok. Zalimler azdı kudurdu. Sayılarla işi olmayanlar, duaya gülüp geçenler, kendini avutuyor diyenler umrumda değil. Elime taramalı alıp orada bu itlerin avına çıkacak değilim. Elimden boykot etmekten, samimi bir şekilde üzülüp dua etmekten daha fazlası gelmiyorsa o zaman yapabildiğimin en iyisini yaparım. Samimiyet Allah'a kanıtlanır. O insanların ölümüyle imana erenlerin sayısı artarken, imanı elinden giden kayıtsızlardan olmayalım. Asla dilinizden ve kalbinizden dökülenleri küçümsemeyin. Yer gök dua. Selamlar...
Reklam
K. yorumladı.
Güzel Türkistan
Güzel Türkistan! Seni bir vakit, üstünü örten ak çolpanlar öperdi Toprağı şenelten hünerli kızlar, şahan huylu alp kağanlar öperdi Kutlu bir ırmak gibi Anadolu’ya dek akardı alnında kaynayan ter Yoluna çıkıp Semerkantlar öperdi, kırk direkli Horasanlar öperdi Güzel işler ödevi için gelip seni seyrederdi Asya’nın küt bahçeleri Kur’an hafızı gülistanlar, cenk müfessiri gazi küheylanlar öperdi Yanan dervişleri de ağlatırdı yaman süvarileri de ayaklanan ezan Koçak doğuran sultanlar öperdi, koyna sığmaz kahramanlar öperdi İri bir gözyaşı gibi çırpınır şimdi, dünyanında damında gök sancak Şehidle dolardı yerin altı eskiden, göğün üstünde yatanlar öperdi Bir feryat yükselince evden, bin tümen yola düşerdi hemen Çin’i kağşatıp akan hanlar öperdi, Hind’i titreten hakanlar öperdi Gönlünde kopuzla uyur dilini şiirle ovardı sütünle beslenen şairler Abdulhalûk Uygur, Abdurrehim Heyit, Süleyman Çolpanlar öperdi Kapıların kırık, minarelerin yıkık, bir karabasanla boğuşur kalbin Mavi göğü yağız yere katanlar öperdi, kılıcı al kan aslanlar öperdi
K. okurunun profil resmi
Bu kitabı birinin daha okuduğunu gördüğüme sevindim. Ali Emre şu dönemin bana göre en başarılı şairlerinden biri.
Yakuphan okurunun profil resmi
Ben de sevindim :) Hem fikir hem üslubuyla takdire şayan
K. bir yorumu yanıtladı.
Daha "Çocuk" yaa!!!
İliğimle kemiğimle bu çağdan, bu çağın insanlarından nefret ediyorum. Nefretim öyle birkaç sözcükle ifade edilecek boyutta değil! Midem yaşananları kaldıramıyor. Aklım hayalim duruyor, yaşanan her iğrenç ânı duyunca insandan, insan denen soysuzlardan katlanarak nefret ediyorum nefret ediyorum nefret ediyorum!!! Her güne yeni kötü bir haberle
K. okurunun profil resmi
Yine bu olayın bir benzeri yaşanmıştı ve ben bu insan müsveddelerine uygulanması gereken cezanın palayla onları budamak olduğunu söylemiştim. Çünkü nasıl ki bu kızın hayatında hiçbir şeyin telafisi olamaz ve giden akıl sağlığı geri döndürülemez ve sadece yaşamaya ikna edilebilirse, o heriflerin de hayatında geri döndürülemez bir kayıp olmalı. Üstelik bu öyle bir kayıp ki bir daha aynı zevki alabilsin bu hayattan da görelim. Bence üstüne bu insanlar kör edilmeli. Çünkü bütün mevzu gören gözlerinden çıkıyor. Dünyasını her anlamda karartacaksın. Hapse atmaya gerek yok. Hapisler bunlarla dolu. Bu tür varlıklar o kadar iğrenç ki, içerde de aynı davranışa hemcinsleri tarafından maruz kalıp, sözde yaptıklarının bedelini başka bir ayı oğlu ayıyı tatmin ederek ödüyorlar. Bu bir ceza değil, bir başkasının ödülüdür. Tecavüz hiçbir koşul altında ve hiçbir sebeple kabul edilemez. Kısas gerekir. Kısas kızın acısıyla ve onun gönlünün soğutulması, içindeki ateşin sönmesiyle elde edilebilir. Ailenin intikam duygusu devlet tarafından gereken şiddetle giderilmelidir. Devlet bunun için vardır. Milletin vergisiyle bunlara yalandan barınma, yeme içme, spor yapma, açık havayı görme hizmetleri sağlanarak ceza olmaz. Ne olacak biz kendi kendimize öfkeden kudurup kudurup oturacağız. O kadar. Hukukun adaletle ilgisi kalmadı. Ne zamanki suçu sabit, herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlı olan bu tür azmış itlerin hayatı insan haklarına dayanılarak, mazlumun hayatından üstün tutulmadan gereken yapılır adalet gelir. Ama topaldı, iyice yatalak mı oldu nedir artık yolda da yürümüyor. İşimiz Allah'a kaldı. Zalimlerin gözlerinin yuvalarından fırlayacağı o günden sakınsınlar. Ama nasıl olsa kaçamayacaklar. Allah intikam alanların en büyüğüdür.
1 previous answer
K. okurunun profil resmi
yadigarhelin
yadigarhelin
O çocuktan gideni hiçbir şey yerine koyamaz. Kıyana, kıyılsın diyorum.

Reader Follow Recommendations

See All
K. bir yorumu yanıtladı.
İnsan ne ister?
İnsan dünyayı keşfederken ve dünyaya dair merakını dindirirken, aslında kendini keşfeder. İstediğimiz her şeyi elde ettiğimizde değil, hala bir hayalimiz olabildiğinde mutluyuz. İnsan ait olmak ister. Bu aidiyet duygusu yaşadığı yere değildir; hayallerine, beklentilerine, beklediklerinedir... Bir işe yarayabildiğini hissettiğinde mutlu olur, en çok da başka insanların hayatlarına olumlu anlamda dokunabildiğinde. Ne zaman ki vaktimizi sıkıldıkça öldürmeyi değil, yavaşlayıp sakinleşip değerlendirmeyi öğreniriz, işte o zaman huzur gelir. Haz dediğimiz anlık ya da üç beş dakikalık gelip geçici bir duygudur. Mutluluk dediğimiz yaşarken hissetmediğimiz, çoğu zaman geçmişi gözden geçirirken ''aslında o vakitler ne kadar mutluydum'' diye bir anıya, bir ana dair yorum yaparken hissettiğimiz bir duygudur. Ama huzur, insanın buldu mu içindeki sükuneti sağlayan, çehresine bir tebessüm olarak yansıyan, insanın yaşadığı her anı bir zevke dönüştüren bir duygudur. Bu yüzden insan huzurun peşinden gitmelidir, hazzın ya da mutluluğun değil. Nasıl huzurlu olabileceğini keşfedebilirse şayet, mutluluk ve haz da bununla birlikte gelecektir. Herkesin hayatı biriciktir, kişiliği ve hayattan bekledikleri başkadır. Birinin mutluluğu diğerinin hayalidir. Ama şunu unutmamak gerek, sahip olunca mutlu oluruz zannettiğimiz şeyler o gün geldiğinde mutluluk vermeyebilir. Bu yüzden insan az ile yetinmeyi bilirken, daha çoğu için çabalamaya devam etmelidir. Her daim varacağımız yer değil, yolda kalmamızdır bu hayatı yaşanılır kılan. Varacağımız yer eninde sonunda ölümdür. İyiliğimizle toprağın altına gidebilenlerden olalım.
Eylül Türk okurunun profil resmi
Amin, cümleten inşallah... Özlemiştik yazılarını, tespitlerini, ağdasız, temiz türkçeni🌿 Çocukluğumuzda aldığımız o nefes... Dünyayı kucaklamış ama üstü başı kirlenmemiş. Arınmanın başladığı anlarda, o kalbi sarhoş eden kokuyu yeniden duymaya başlıyor insan. Arınmak dediysem, düşünsel anlamda. Tanıdık bir şeyler var diyor, çok eskiden duyduğum bir ses... Annemizin elini sıkıca tuttuğumuz gibi kavrıyoruz onu. Ciğerlerimiz zıpkın yemiş gibi, bir anda kurtuluyor, öksürerek hayata geri dönüyoruz. Sanırım huzurun başladığı yer burası... Hayattan doğru dersi onu olduğu gibi görerek alabiliyor insan olması gerektiği gibi değil... Zihnine, gönlüne sağlık☘️
K. okurunun profil resmi
Katkın için teşekkür ederim Eylül Abla, yine anlamlı cümlelerinle mutlu ettin. Hemfikir olmanın huzuru da bu tada eklensin. İnsan biraz da hemfikir olmak ister çünkü. Sevgiler selamlar. 🌸
1 next answer
7.6k öğeden 6 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.