"O zamanlar ne kadar da anlayışsızdım. Onu tutum ve davranışları üzerinden ya da söyledikleriyle değerlendirmem doğru değildi. Benim için veriyordu kokusunu ve yine benim için ışıldıyordu her zaman. Ondan kaçmamalıydım. O ilginç konuşmalarının ve yaptığı türlü oyunların ardında yatan sevgiyi görmeliydim. Sonuçta çiçeklerin de bir anı öbürünü tutmuyordu. Onlar da gelgitliydiler. Fakat ben onu nasıl sevmem gerektiğini bilemeyecek kadar gençtim."
"Bir gezegen biliyorum." dedi. "Yüzü pancar gibi kıpkırmızı bir adam yaşıyor o gezegende. Hayatında hiç çiçek koklamamış biri o. Sevgiyi hiç tatmamış, hiç sevmemiş ve hayatı boyunca sadece sayılarla uğraşmış.