KitapSs

"Düşüncelerini önyargılar zincirinden kurtaran için hapishane diye bir şey yoktur. Örneğin biz, gerekirse taşları bile zorlarız ve taşlar, biz istediğimiz için dile gelirler."
Reklam
Aynı kanaryalar susuzluklarını giderdikleri derelerin bulanan suyuna hoşnutsuzluklarını da gösterdi.
Bir gün elbet ola eşref saati Bu dil-i şikestemi ben sağlarım Bir gün elbet sevgilinin eşref saatine rastlarım da şu kırık gönlüm yapılır.

Reader Follow Recommendations

See All
"Elin tek, dilin pek, belin berk tut!" Yeme içmeden giyim kuşam, hâlden kâle, hükûmet etmeden siyasete, nefes almadan ölüme, her şeyin bir edebi vardır. Günümüzde, bu edebi gösterebilecek alperenlere ihtiyaç vardır.
Düşmanına galip geldiğin zaman galibiyet nimetinin şükrü olarak onu affet!
Reklam
'Kişinin aklı diline hakim olmalı, dili aklına hakim olan kişi helak olur!'
Keşke kitaplar her eve girse ve okunsa; keşke her evin alt katı okul olsa, matbaa olsa.
Neden bu neden? Ben ömrümü kıskançlık içinde geçirir miyim sanıyorsun? Her gün tazelenen şüphelere dayanır mıyım? Dayanmam tabii. İnsan bir kere şüphelenmeye görsün, karar vermiş sayılır. Senin yürüttüğün gibi değersiz şişirilmiş tahminlerle yürütürsem kalbimin işlerini, bana da adam demesinler. Karım güzel diye, süslenmeyi, arkadaşlık etmeyi seviyor diye, gülüyor, konuşuyor, oynuyor diye onu kıskanayım mı, istiyorsun? Bütün bunlar değerli bir insana yeni yeni değerler katar. Kendi kusurlarım yüzünden de en ufak bir korkum yok, aldatır diye. Beni gözü kapalı seçmedi ya. Yok i a go, şüphelenmeden önce kendi gözlerimle bir kere göreyim isterim. Emin olunca da ya aşkı yok ederim, ya kıskançlığı.
Kadınların içinde en aptal, en çirkini Tıpkı güzeller gibi naza çeker kendini.
Reklam
Gerçek mi bu?!
-Ya güzel, ama aptalsa? -Hiç aptal denilir mi güzel olan kadına! Yüzü güzel olunca kim bakar kafasına
"İşimiz edebiyatçılara kaldı." "Edebiyatın 'edep’ ten geldiğinin bilincinde olan edebiyatçılara, 'roman'ı, 'romantikle, 'romantizm'i, abazan bir çiftin ay ışığı oynaşmaları ile karıştırmayanlara... "
Kafamızda yalnızca duygu kısmı yok, onun yanısıra bir de mantık kısmı duruyor. Yoksa şu içimizdeki kan ne oyunlar oynardı bize. İyi ki mantık denen şey var da öfkelerimizi, tutkularımızı, azgın şehvetimizi bastırıyor, senin aşk diye adlandırdığın şey de, işte bu duygu kısmının bir parçası.
-Peki ben ne yapayım şimdi? Onu bu kadar sevmekten utanıyorum, ama elimde değil ki. -Değil mi? Her şey öyle elimizde ki. Gövdelerimiz birer bahçe, bahçıvanları da yine biziz. İster ısırgan dikersin, ister kekik ekersin, istersen de hıyar yetiştirirsin, yani ne istersen bal gibi yaparsın. Kısır kalması da senin elinde, gübreli sulak bir hale gelmesi de.
1,321 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.