Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Zeynep

Sabitlenmiş gönderi
MAVİ LİMAN
Çok yorgunum, beni bekleme kaptan. Seyir defterini başkası yazsın. Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman. Beni o limana çıkaramazsın...
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Reklam
Şimdi şiir bence senin yüzündür Şimdi benim tahtım senin dizindir Sevgilim, saadet ikimizindir Göklerden gelen bir yadigar gibi
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Oyun
OyunJack London
8.2/10 · 1.219 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
88 syf.
·
Puan vermedi
Mürebbiye
Kitap 4 öyküden oluşuyor: İlk öykümüz kitabında adı olan mürebbiye, iki çocuğun mürebbiyedeki tuhaflığı fark edip evdeki durumu çözmeye çalışmasıyla başlıyor. Çocukların bakıcılarıyla olan bağını, iki kardeşin arasındaki oluşan o bağı ve kızların çocukluktan yetişkinliğe girme evresini okuyoruz. Aslında çok kısa hikaye olmasına rağmen Stefan Zweig yine tüm duyguları yaşatıyor. Benim kitaptaki en beğendiğim hikaye oldu özellikle çocukların hiçbir şey anlamaması ama okuyucunun her şeyi anlaması çok güzeldi. İkinci hikayemiz Yaz Novellası, ergenlikteki bir kızın aşk şiirlerine ilgisini görünce; onun tepkilerini görmek için yaşlı bir adam tarafından, sanki vapurdan inen bir genç yazmış gibi yazılan bir aşk mektubundan sonra olan olayları konu alıyor. Zweig burada açıkça yaşlı genç aşk hikayeleri yazan yazarları eleştiriyor. Üçüncü hikaye geç ödenen borç, baş karakterin gittiği bir tatilde gençken hayran olduğu bir tiyatrocu ile karşılaşmasını ve tiyatrocunun; itibarının, parasının olmadığı bir durumu okuyoruz. Bu hikaye de Zweig ilk defa hikayeden çıkarılması gereken dersi bir cümle halinde veriyor, pek tarzı değildir normalde. Dördüncü hikaye kadın ve yeryüzü, kurak bir yazda beklenen yağmurun yağması ve yağmurla birlikte tanıştığı kadını anlatıyor. Bu hikayede çok fazla doğa ile ilgili betimleme yapılmış ama okurken o betimlemeler sanki doğayı değil de bir kadını anlatıyormuş gibi, belki de gibisi fazla bilemeyiz.
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202126,3bin okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig
7.2/10 · 26,3bin okunma
Reklam
Bitkin ve hayal kırıklığı içinde son basamakları da çıktım, odamdaki kimsesizlik bir tabuta kapanmak kadar ürkütücüydü şimdi.
İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da bir başka insanı mutlu etmektir.
...tekrar gurur duyabilmek bu kırgın adamın sırtını yeniden dikleştirmişti, sesinde daha başka, daha gururlu bir tanı hissettim.
Öne eğik yorgun başına destek vermek için dirseklerini masaya dayamıştı; bu gündelik bir yorgunluk değil, hayat yorgunluğuydu.
Güzelliği teşekkürle karşılayan yalnızca gençliktir.
Reklam
Bu, aklımıza hiç nedensiz düştüğünü sandığımız, ama uzun süredir bastırılmış, derinlerde bekleyen isteklerin kendini göstermesinden başka bir şey olmayan fikirlerden biriydi.
Yıldızlar yanıp sönen sessizlikleri içinde öylece duruyorlardı; yalnız arada bir içlerinden biri elmassı dizinin içinden aniden ayrılıp yaz gecesinin içine kayıveriyor; karanlığın içinde, vadilere, yarlara, dağlara veya uzak sulara doğru nereye gittiğini bilmeden kör bir kuvvetle savruluyordu, bir insanın yaşamının bilinmeyen bir kaderin sarp derinliklerine savruluşu gibi...
Bütün o suskunluğunun içinde vahşi bir çığlık kopartmak ister gibiydi; alnı sıkıntıyla gerilmişti, bakışlarında buruk bir ümitsizlik vardı...
...o, tatlı zayıflığın her zaman güçlü çıktığı istemekle korkmak, özlemle utanç arasındaki ezeli oyundu bu.
Bazı kızların utangaçlıkları o kadar derindir ki, onlarla en uç şeylere cesaret edebilirsiniz; çaresizdirler ve birisine anlatmaktansa en kötü şeylere bile katlanmayı yeğlerler.
359 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.