Onu sevmekten hiçbir şeye vakit bulamıyordu. Bir an ve bir dakika hisleri üzerinde duraklayıp onların nerelere vardığını ve kendisini daha nerelere kadar peşlerinden sürükleyeceğini bile kendi kendine bir kere sormuyordu.
Senden bu kadar uzak ve seninle bu kadar yakın olduğum için memnunum, diye fısıldadığı zaman, hayatının her anında olduğu gibi bu anında da fevkalade samimiydi.
Kimsenin hayatının içine girmiyor, kimsenin hayatını kendi hayatı olarak kabul etmiyor, her muhitte inanılmaz derecede o muhitten dışarı duruyor, hiçbir muhit ve hiçbir insanla kaynaşamıyordu.