"Ümmetim dinar ve dirheme fazla değer verdiği zaman, onlardan İslam'ın heybet ve azameti sökülüp alınır. İyiliği emretmek ve kötülüğü terk etmeyi terk ettikleri zaman da vahyin bereketinden mahrum olurlar."
"Ey kulum! Benden utanmaz mısın? Bazı arkadaşlarından sana bir mektup geldiğinde yolda yürüdüğün halde yolun bir kenarına çekilip, o mektubu okumak için, oturup onu okur, onu harf be harf tedkik edip bir noktasını dahi gözden kaçırmazsın. İşte bu benim kitabımdır, sana indirdim. Dikkat et. O kitapta senin için ne kadar hüküm beyân etmiştim. Ve orada enine boyuna düşünmen için nice ahkâmı senin için tekrarlamışım. Bütün bunlardan sonra yine de sen o kitaptan yüz çeviriyorsun. Acaba ben bir takım arkadaşlarından senin yanında daha mı kıymetsizim ki böyle yapıyorsun? Ey kulum! Senin bazı arkadaşların yanında oturduğu zaman, bütün varlığınla ona dönüyorsun. Bütün kalbinle onun konuşmasını dinlemektesin. Eğer o konuşurken başka birisi konuşmak ister veya onun konuşmasından seni meşgul eden herhangi bir mâni baş gösterirse, derhâl o ikinci konuşmacıya işaret ederek onun susmasını talep ediyorsun. Dikkat et! İşte ben sana yönelmiş, seninle konuşuyorum. Hâlbuki sen kalbinle benden yüz çevirmektesin. Acaba beni bazı arkadaşlarından daha mı ehven kabul ediyorsun?"
"Demirin paslandığı gibi, kalpler de paslanır."
Denildi ki: "Ey Allah'ın Resûlü! O hâlde kalplerin cilası nedir?
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kur'an'ı okumak ve ölümü hatırlamaktır."
O kitap, helal ile haramı ayıran bir ışık, bir ziyâ ve bir nurdur.
O kitap sayesinde insanoğlu aldanmaktan kurtulur.
O kitapta kalp hastalıklarının şifası vardır. O kitaba muhalefet eden dik kafalı zalim ve zorbaların belini, Yüce Allah kırmış ve kıracaktır.
O kitaptan başka herhangi bir kaynaktan ilim talep edenleri, Yüce Allah dalalete sürükler.
O kitap Allah'ın kopmaz ipidir. Apaçık nurudur O, Allah'ın en kuvvetli kulbu ve insanı hedefine (gayesine) yetiştirici en sağlam tutanağıdır.
O kitap, azı-çoğu, küçüğü-büyüğü, hulâsa bütün hakikati kendinde toplayıcı bir kitaptır.
O kitabın içindeki hikmetler bitmez ve tükenmezdir. Onun garâibi (beşer takatinin üstündeki beyanatı) sonsuzdur. Ehl-i ilim nezdinde onun faideleri hudutsuzdur. Okuyanlar nezdinde çok okumakla o kitap eskimez. Evvelim ve âhirini (önce gidenleri ve sonra gelenleri irşâd eden o kitaptır.
Öyleyse o kitaba iman eden bir kimse muvaffak olmuştur. Onu söyleyen doğru söylemiştir, ona yapışan, hidayete ermiştir. Onunla amel eden zaferi elde etmiştir.!
Afakında salalar titredi Payitahtın,
Dediler göçen "Abdulhamid Han'dır."...
Gülistanım feryad ile yasında artık
Bildim ki yetim kalan Cümle Vatandır.
Zaman içre zaman olsaydı hayat
Yine Feda-yı can ederdin uğrunda vatanın
Safa verdin, safa götür Sultanına, Sultanım
Duydum ki yetim kalan cümle İslam'dır.
İlahi! Şahidiz Abdulhamid'in kulluğuna
Sana kul oluşunun zalime gam olduğuna!
Lütfet!Yüreğinde yanan aşk hatırına
Bizden ayırdın, amma kavuşsun Gülistanına
"Yemen'de kardeşiyle evine su taşırken bir keskin nişancı kurşunuyla başından vurulan Rüveyda hangi uluslararası dengeyi bozmuş olabilir?" Diye sorgulamalı insan.
Sen vuruldun, biz paramparça olduk Rüveyda...