Lɛdʒbɛrc
Lɛdʒbɛrc
@_Brkn_X
İstanbul
48 librarian point
403 reader point
Joined on June 2019
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Tanıtım Bülteninden
Bir adam köpeğine son kez sarılırken heykele dönüşüyor. Bir kadın,
kocasının uyurken tam da yerdeki baltanın üzerine düşüp ölmesine
anlam veremiyor. Bir çocuk, doğar doğmaz onu terk eden ebeveyninden
mektup bekleyerek her gün iki kez posta kutusunu kontrol ediyor.
Bir başkası , çocukluğunun bir tren penceresinden kayboluşunu izliyor.
Deliliğin, umutsuzluğun, yalnızlığın , yersiz yurtsuzluğun zehri, yaşamın her zerresini istila ediyor.
Yazarın 1956'daki zorunlu göçünün ardından hayallerinden, çocukluğundan
ilhamla yazdığı yirmi beş öyküden oluşan Önemi Yok tuhaf, rahatsız
edici, absürd ve bir o kadar da dokunaklı bir kitap.
Bir insanın kendisini, kendi sürecini, kendi yolculuğunu unutması kadar dramatik bir şey yoktur. Yaratıcısına değer vermemiş, hayatında O'nu hep arkaya atmış, göz ardı etmiş, umursamamış; kendisine hayat bah- şeden Zat ile ilişkisini barışık tutmak ve O'nu sevip saymak için gayret etmemiş; dolayısıyla böyle bir farkındalıktan uzak- laşmış kimselere Cenâb-ı Hak kendilerini unutturuyor.
Çocukluk ve gençlik çağlarımızda o ilk algı ve farkındalıkla yaptığımız sor- gulamalar daha yoğunken bir zaman sonra çeşitli mesuliyetler ve meşguli- yetlerle hayat bizi içine çeker. Eğer bu anafora kapılırsak farkındalık bloke olur ve insan "Nereden geldik, nereye gidiyoruz?" gibi asıl soruları ıskala- maya başlar.
İrade sahibi olan insan, geleceğine kendisi karar verebilen varlıktır. Asıl me- sele, bu sınırlı ve sorumlu aralıktaki insanın, Yüce Yaradan'a karşı sevgi ve saygıyla mı, yoksa O'nu (c.c.) umursamadan mı hayatına devam ettiğidir. Hayat, hep akan yanıyla kaybettiğimiz zamandır. Ve biz o zamanın içerisine deneyimlememiz gerekenleri yeterince eklediysek süreci doğru değerlen- dirdik, değilse fırsat elden kaçıyor demektir.
Kendini Unutma ile yazar Halis Aydemir, hakikat arayışı içerisindeki okura, zaman zaman iç sesiyle zaman zaman vahyin hitabıyla baş başa kalacağı derin düşünce deneyimleri sunuyor...
240
Çok beğendiğim sporcularla ilgili içerikler olduğu için aldım (Buse Naz Çakıroğlu ve Charles Leclerc). İlk kez dergiyi okumama rağmen çok çok beğendim. Sporun hayata bakan yönünün olduğunu biliyordum ama ilgilendiğiniz sporlar kadar oluyor bu. Bu dergi de ise birçok spor dalının içerisinden isimlerden bahsediyor ve hayata bakan yönünü es geçmiyor. Bu sayıda derginin temel terimi 'baskı'. Sporcular üzerinde olduğu kadar hepimizin üzerinde de hissettiğimiz terimlerden biri ve bunun yanında sadakat, öz disiplin, mücadele, sabır, irade, kontrol, başarı, üzüntü, mutluluk ve öfke gibi daha birçok duyguyu, hissiyatı yaşattırıyor. Sporlarla az çok ilgileniyorsanız bu dergiyi mutlaka okumalısınız. Çok şey katacaktır.
Reader Follow Recommendations
Kitabı okuyup bitirdikten sonra ilk olarak şu söz aklıma geldi: “Kendi hayallerini gerçekleştir! Yoksa, bir başkası seni kendi hayallerini gerçekleştirmek için tutacaktır.” Farrah Gray
Vanya dayı da hayatını, tamamen başka birinin hayallerini gerçekleştirmek için harcamış.
Ve en sonunda bu gerçekle yüzleşince şu sözler dökülüyor ağzından : "Tam yirmi beş yıl yönettim bu yurtluğu, çalışıp didindim, sana namuslu bir kâhya gibi para gönderdim, ama bütün bu süre boyunca bir kere bile teşekkür etmedin bana.
Tabi 4 perdeden oluşan bu oyun türünde çok farklı karakterler vardır ve her birinin verdiği mesaj farklıdır. Kimi yaşlılıktan mustariptir; kimi angaryalarla geçip giden ömrüne, kimi de kaçırılmış fırsatlara hayıflanmaktadır, imkansız aşk konusunu bile bu incecik eserde işlemiştir Çehov.
Son olarak "Sadece düşünmek yetmez eylemde gereklidir." diyerek bir alıntıyla bitirmek istiyorum. "Görüş denilen şeylerin, kendi başlarına ölü harflerden başka bir şey olmadıklarını unutmamalıydın... Eylemde bulunmak gerekirdi..."
Hayallerinizi düşünün! Ardından vakit kaybetmeden harekete geçin! Çalışmak, çalışmak...
Öncelikle kitabı bütün eğitimcilerin okuması gerektiğini düşünüyorum. Yazarımız Finlandiya'nın eğitimde neden başarılı olduğunu ve ne yapılması gerektiği hakkında tavsiyelerde de bulunuyor. Bunları genel olarak 4 başlık altında topluyor. Bunlar: 1.Teneffüs hakkını ihlal etmeyin.(Sağlam bir öğrenme deneyimi için düzenli teneffüs ve fiziksel aktivite kritik önemdedir.)
2. İstatistikleri değil, küçük veriyi kılavuz edinin.(Eğitim alanında yapılacak kapsamlı değişiklikler için küçük veri, büyük veriye kıyasla genelde çok daha etkili bir araçtır.)
3.Eşitlik yetmez, hakkaniyeti hedefleyin. (Eğitim kazanımlarını daha nitelikli kılmanın yolu hakkaniyeti sağlamaktan geçer.)
4.Şehir efsanelerine aldanmayın. (Finlandiya eğitim sistemine dair uydurma bilgiler ve şehir efsaneleri, daha iyi bir eğitim sistemi kurma yolunda verilen çabaları akamete uğratabilir.)
