Bizzat aşk, onu arzuladığı tek şeyden mahrum bırakıyordu.
Sayfa 125
O otuz bin doların toplamı, çocukken biriktirdiği on sentle alabileceği bir şekeri, fıstığı ya da bir sinemanın veya tiyatronun balkon katındaki bir koltuğu bugün alamaz.
Sayfa 96
Bu zafer elimden kayıp gittiyse, suç insanla şeytanı denk güçte yaratmayan Tanrı'nındır.
Sayfa 353
Reader Follow Recommendations
İlim adamı ender yetişen bir kuştur, ona itina edilmelidir.
Rol yapmak hepimizin hoşuna gider, Küçük Bey, hiçkimse kendisi değildir, başkalarının yaratılarıdır.
Ben kadınla erkeğin arasındaki farkı hiç de bu kadar büyük bulmuyorum. Onlar da sevdikleri zaman bizim gibi severler. Onlar da sevdikleri zaman yalnız bir aşk hissederler.
Yumrukları daha sert olduğundan, haklı çıkması gereken hep kendisiydi.
İnsan cinsini gelişebilmesi için ön koşul özgürlüktür ya da bazen, özgürlük savaşıdır. Esir milletler onları esir alan milletlerden kurtulsun, köleler efendilerinden kurtulsun, inançlılar Tanrı'ya bakışlarını bulanıklaştıran din adamlarından kurtulsun, kadın ise erkekten kurtulsun.
İnsan, böyle bir dünyaya çocuk getiremez. Acıyı sürdürüp, sürekli duyguları olmayan, sadece geçici istekleri ve gösterişleri olan, bir o yana bir bu yana savrulan bu tutku dolu hayvanları besleyemez.
Kurumuş yürekler görmek mi daha ürkütücüdür, boşalmış kafatasları görmek mi, kim karar verebilir?
Biri için havai, öbürü içinse tutucuyum, gümüşi bir buz saçağı kadar sert köşeli ya da altın sarısı bir mum alevi kadar haz düşkünüyüm.
İnsan canına kıymayı düşündüğünde neden artık kendini kendisi için değil de başkaları için ölü olarak tasarlar?
Dünyanın saadeti, felaketi kadar kudretsiz, felaketi saadeti kadar gülünç! Neşe ile hüznün ehemmiyeti sabun köpüğünün mevcudiyeti gibi bir şey!
