Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hypatia

Hypatia
@_Hypatia
Sınıf öğretmeni
Konya-Ereğli
Adana
169 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
218 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Woody Guthrie, Amerika’nın folklor sanatçılarından. Açıkçası yazarı aslında sanatçıyı bile tanımazken bir arkadaşımın kitaplığında görüp almaya karar verdim kitabı. Bir dönemin efsane ismi ve toprak ev yapma mücadelesi. 1932 yıllarında Amerika’da tahtadan yapılan evlerin perişanlığından kurtulmak, toprak ev yapma hayalleri kuran bir halkın göç hikayesini ve bu göçe katılmayıp inatla doğduğu topraklarında kalıp bunun mücadelesini veren insanlar... Hiç bilmediğim bir tarihe yol aldım bu kitapla. Kitapta yer alan konu ise doğduğu yerleri terketmeyerek inatla toprak ev yapmaya çalışan bir çifti anlatıyor. Diğer tüm olayı ise yani 1932’li yıllardaki mevzuyu kitabın başındaki detaylı incelemeden öğreniyoruz. Zevkle okuduğum bu kitap, bambaşka topraklarda yaşayan insanların hayat mücadelesini bu çift ile çok güzel anlatmış. Cesur kalemi, ilginç benzetmeleri, o coğrafyanın insanının kültürel özellikleri ile akıcı bir anlatım yakalanmış. Bu kitabı ilginç kılan ise 1932-1947 yıllarında yazılmış fakat o dönemde basılmamış olması. Basılmaması bir yandan iyi olmuş diyor kitabı hazırlayanlar. Çünkü yasaklanabilirmiş. Cinsel içeriği olduğu ve toplumsal bir soruna değinerek iğneli benzetmelerin varlığından dolayı. Fakat bu dönem adına bakarsak sadece anlamlı bir toplumsal soruna değindiğini söyleyebiliriz. İyi okumalar.
Toprak Ev
Toprak EvWoody Guthrie · Kolektif Kitap · 201471 okunma
Reklam
90 syf.
8/10 puan verdi
Bir çiftlikte sıkışıp kalmış hayatlar... ve onların düzenini varlıklarıyla alt üst edip, onları tembelliğe yönlendirmiş olan iki hayat... Kısa bir zaman zarfını anlatan bu eser, bir tiyatro metnidir. Ev ahalisinin ve bir doktorun hiç gerçekleşmeyen hayallerinin ve hayatlarının anlatıldığı, karamsar duyguların yer aldığı ve kahramanı olmayan bu eserin aslında bize vermek istediği bir mesaj ya da anlatmak istediği bir şey yok. Kişilerin ruhsal yapılarının incelendiği eser, kayıp zamana, gerçekleşmeyen umutlara, boşa harcanan hayatlara ve imkansız aşklara adanmış. Fakat bu demek değil ki eser sıkıcıydı. Bilakis zevkle ve hızlıca okudum. Sıkıcı bir eser değildi ama bir sonu yoktu. Farklı bir yapıya sahipti. Belki de hiç bu tarz bir eser okumadığımdan dolayıdır... İyi okumalar...
Vanya Dayı
Vanya DayıAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20168,8bin okunma
126 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Rusya’da 19.yy. sonlarında olan ekonomik kriz binlerce insanın yaşamını alt üst etmiştir. Yazar, bu kitabı o dönemin izlerinin hala devam ettiği bir dönemde kaleme almış. Eserinde bu insanların maddi ve manevi çöküntülerine yer vermiş. Vassilla isimli bir kadın ve kocasının evinde kalan yaklaşık 10 kiracının hayat hikayeleri derinlemesine girmeden veriliyor ve herbirinin ruhsal çöküntüleri, hayata bakış açıları anlatılıyor. Eserin bir tiyatro eseri olması bence etkileyiciliğini arttırıyor. İnsanların ruhlarındaki çöküntüleri uzun betimlemelerle değil de parantez içerisindeki kısa ifadelerle anlatılması ve bunun yansımasını tiyatro oyuncusuna, okuyucuya bırakması nedense bana daha etkileyici geldi. Tiyatro eserlerini sevmem belki de bundan, sayfalarca anlatılacak duyguyu jest ve mimiklerle derhal hissettirebilmeleri. Bir dönem eseri olması açısından önemli bir yere sahip olan eser, yazarın kalemi ile o dönemin dibe vurmuş insanlarını, ruh yapılarını, sürgünleri, korkuları derinlemesine olmasa da iyi bir şekilde ele almış. İyi okumalar...
Ayaktakımı Arasında
Ayaktakımı ArasındaMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 20142,006 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
110 syf.
9/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Yazarın ilk romanı olması ve benim de yazarın okuduğum ilk eseri olmasından dolayı önemli bir yere sahip. Yazarın kaleminin akıcılığı kitabı bir çırpıda bitirmemi sağlarken bir yandan da bitmesine üzüldüm. Diğer kitaplarını da okuyacağım hevesle :)) Yabancı adlı kitabın kahramanı Meursault, kendi halinde yaşayan, artık hayattan ümidini kesmiş, günü o gün içinde yaşayıp bitiren biri. Böyle olmasının sebebini ise üniversiteyi yarım bırakmasına neden olan sebebe bağlıyor. Fakat kitapta bu sebepten bahsetmiyor. Kısacası kahramanımız normal biriyken bir anda her şey alt üst okuyor ve tamamen hayata kayıtsız bir kişiliğe bürünüyor. Kitabı okurken kimi kısımlarda resmen kahramana acıyorsunuz. Yaklaşık 1 yıllık bir süreci anlatan kitap, bir günlük havasında yazılmış. Kahramanın kendi ağzından dinliyoruz bütün hikayeyi ve duyguları. Düşünün ki bir psikologsunuz ve hastanız size kendini, hayatının kimi noktalarını anlatıyor. Sanırım sohbet havası, dinleyen kişi olma şekli de kitabı sevmemi sağladı. Yazarımız kahramanımızın ruh durumuyla toplumdaki insanların olaylara, durumlara kayıtsızlıklarını anlatarak dikkatimizi çekiyor. İyi okumalar...
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020112,2bin okunma
129 syf.
9/10 puan verdi
Gogol’un kalemini, toplumsal çarpıklıkları ifade ediş şeklini hep sevmişimdir. Mizahı o kadar güzel kullanmış ki kendi halimizi okurken oturup gülümseyebiliyoruz. İşte bu eserinde de bu durumu çok net yaşadım :)) Bir tiyatro eseri olan Müfettiş tam anlamıyla yolsuzluğun, rüşvetin, üstün alttakileri nasıl ezdiğinin anlatıldığı akıcı bir eser. Kişilere o kadar güzel anlatılmış ki okurken bir yandan tiyatroyu izliyorsunuz kafanızda. Oyuncular geliyor, kostümler, ışıklar, ses, sahne... Kitabı okurken aslında tiyatroyu yönetiyor ve izliyorsunuz :)) Ben okurken çok keyif aldım. Özellikle kaymakamın kitap sonundaki hali beni çok keyiflendirdi. Adalet bir şekilde yerini buluyor. İyi okumalar...
Müfettiş
MüfettişNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,914 okunma
Reklam
84 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eserlerini okumaya yeni başladım. İlk okuduğum eseri. Engin Kılıç’ın sadeleştirip günümüz Türkçesine uygun yazdığı eser gerçekten okunmaya değer olmuş. Yazar eleştirmek istediği insan tipini, toplum düzenini çok güzel ele almış. Hurafeler, defineler, büyüler... Batıl inançlara kapılmış biri zatın yaşamından kesit o kadar
Efsuncu Baba
Efsuncu BabaHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,4bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
“Yaşamak şimdi var, şimdi yok bir hiçlik, bir karşı koyuş, bir büyük direnmeydi.” Evet, Maraş katliamını yaşayan yüzlerce hatta binlerce insan için öyleydi yaşamak. Bu kitabı okurken alıntı yapamadım. Çünkü her kelimesi insanın belleğine kazınması gereken öneme sahip. Geri kafalılığın, gözü körlüğün, cehaletin, insan olmamanın bütün pisliğini bu
Kıran Resimleri
Kıran Resimleriİnci Aral · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2012275 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Düşüncelerinden ve yazdıklarından ötürü zamanında “vatan haini” muamelesi görüp sonradan kıymeti bilinip “Vatan şairi” unvanını alan Namık Kemal’in severek okuduğum bu yapıtında vatan sevgisi-millet sevgisi-yar sevgisi iç içe geçmiş durumdadır. Vatan sevgisinin her şeyin üzerinde olduğunu anlatan bu eseri okurken o dönemin duygularına bürünmeli ve o dönemin bakış açısıyla bakılmalı. Çünkü şimdilerde ne vatan-millet-yar sevgisinin hiçbiri bu kadar yürekten yaşanmamaktadır. Bu eserin önemi bununla da kalmayıp aynı zamanda yazarımızın izleyebildiği tek yazdığı tiyatrodur. İyi okumalar...
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201821,6bin okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
EVRENİN ÖTESİ ÜÇLEMESİ-3-
Uzun zaman önce bu üçlemeye başladım. Bazı sağlık sorunları, araya başka kitapların girmesi ile bu zamana kadar sarktı. Aklım hep kitapta kaldı bu süre zarfında. Çünkü üçleme bir çırpıda okunup bitebilecek ve sizi içine çeken bir kitap. Sanırım bu kadar uzun sürdürerek haksızlık yaptım :) Bir Milyon Güneş adlı birinci kitabını okurken “Amann aynı bilimkurgu konuları, birileri dondurulmuş ve bulunan başka bir gezegene gönderiliyor. Bilmem kaç yüzyıl sürecek” dedim :)) Hatta bana hemen Uzay Yolcuları adlı filmi hatırlattı. Sonra tabi her şey değişti :) Yazarın uslübuyla ve kurgusuyla içine çekti. Evrenin Ötesi ve Dünyanın Gölgesi adlı kitaplarla ise bir bulmacayı çözme işine girdim sanki. Yazar katili söylemeden ben bulmalıydım :)) Bilim kurgu sevenler ve bu türe başlamak isteyenler için kesinlikle önerebileceğim bir kitap. Çok bilim kurgu okumayan, daha çok filmlerini izlemeyi seven biri olarak diyebilirim ki birçok film ya burdan ilham almış ya da yazar onlardan :)) Fakat tek bir noktaya odaklanılmamış. Yani Marslı filmindeki gibi uzayda sadece patates yetiştirmemişler :) Tabi bu işin gırgır kısmı. Bu üçlemede en sevdiğim şey her türlü bilim noktasına değinilmiş olması ve insanların iyi-kötü tüm duygularına-özellikle hırs-yer verilmiş olması. İyi okumalar :))
Dünyanın Gölgesi
Dünyanın GölgesiBeth Revis · Olimpos Yayınları · 2014682 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Ece Temelkuran’ın daha önce Muz Sesleri isimli kitabını okumuştum. Fakat bunun gibi bir tat vermemişti. Tam bir belgesel titizliğiyle hazırlanmış olan bu kitapta Ece Temelkuran gazeteci kişiliğini ortaya koymuş, çokta güzel yapmış. Türkiye’nin kanayan yarası olan Ermeni sorununa değinen ve Ermenilerle yaptığı röportajların yer aldığı kitap, yazarın anlatımıyla akıcı bir romana dönüşmüş. Kitabın konusu itibariyle kimilerini rahatsız edecek olsa da kesinlikle tarafsız gözle okumanızı tavsiye ederim. Sizlere çok şey katacak bir kitap. Unutmayalım ki her sepette çürük elmalar vardır. Önemli olan özünü görmektir. İşte Ece hanım bunu gösteriyor bizlere. İyi okumalar.
Ağrı'nın Derinliği
Ağrı'nın DerinliğiEce Temelkuran · Can Yayınları · 2016671 okunma
Reklam
208 syf.
9/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Cahide Birgül’ün ilk romanı olan Gölgeler Çekildiğinde, gerek üslubuyla, gerek samimiyetiyle, gerekse her cümlenin altında yatan gizemiyle okuyucuyu kendine çekmektedir. Anlatıcı, aynı zamanda romanın baş karakteri olan Esin’in polisiye romanlara olan düşkünlüğü o kadar net bir şekilde okuyucuya veriliyor ki ister istemez kitapta polisiye romanların izlerini arar buluyorsunuz kendinizi. Zaman zaman buluyorsunuz da. Ve soruyorsunuz nerede bu kitabın olayı. Kitap başlı başına Esin’in ruhsal durumu, gündelik hayatı üzerindeymiş gibi durup, olaylar onun etrafında dönse de aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığının farkına sonlara doğru varıyorsunuz. Aynı polisiye bir romanda son 10-15 sayfada çözülen olaylar zinciri ve sizi afallatan kurgunun lezzetini burada da alıyorsunuz. Kitabın arka kapağında yer alan şu yazı sanırım romanı en güzel şekilde anlatıyor: “Bir sisle çevrelenmiş her şey nihayetinde görünür olur, işte o zaman hakikatin, eşyanın ve insanın gerçek bilgisine ulaşabiliriz. Büyük çabaların, büyük bekleyişlerin ardından. Hayatın labirentlerinde defalarca turladıktan ve gölgelerin çekilmesini bekledikten sonra...” İyi okumalar...
Gölgeler Çekildiğinde
Gölgeler ÇekildiğindeCahide Birgül · Kafka Kitap Yayınları · 2019445 okunma
69 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kafka'nın “Bir Açlık Sanatçısı” adlı hikayesi, yazarın ölmeden önce yayınlanan son eseri olarak bilinmektedir. Yazar bu kitaptaki hikayelerde genel olarak sanatçıların yaşamını ironik olarak kaleme almıştır. Kitap 4 hikayeden oluşmaktadır. İlk hikaye olan “İlk Acı”, bir trapez sanatçısının ruh durumunu ele almaktadır. Trapezin üzerindeki ruh hali, menajerinin sırf gösteriye önem vermesi ve trapezcinin ruh durumunu önemsememesi... İkinci hikaye olan “Küçük Bir Kadın”, bir adamın küçük bir kadının ruh durumunu, onunla olan ilişkisini anlattığı, aslında bir nevi ruhsal çözümlemelerin yer aldığı ilginç bir hikaye. Üçüncü hikaye ise kitaba da adını veren “Açlık Sanatçısı”. Bu hikayesinde, bir kafeste günlerce aç kalarak şehrin göbeğinde gösteri yapan bir adamın öyküsünü anlatmaktadır. Hayatını yalnızca bu yolla sürdüren bir sanatçının kafesin içinde günlerini geçirmesi ve seyircilerin gün geçtikçe ona olan ilgisinin azalması... Yine burada da menajerin sadece kendini düşündüğü bir durumu görüyoruz. Açlık sanatçısının günden güne bedenen ve ruhen çöküşü anlatılmış. Bu hikayesinde de yine bolca ironiye yer vermiş yazar. Gittikçe azalan seyirci, sanata ilginin azalmaya başlaması ve sanatçının yok oluşuna değinmiş. Dördüncü ve son hikaye olan “ JOSEPHINE, Şarkıcı ya da Fare İnsanlar” da ise Josephine adlı ıslık çalarak şarkı söyleyen bir kadın anlatılarak aslında toplumun içinde var olan ama unutulmuş biri anlatılmaktadır. Toplumda eleştirilmektedir bir taraftan. İyi okumalar.
Açlık Sanatçısı
Açlık SanatçısıFranz Kafka · Altıkırkbeş Basın Yayın · 20006,1bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ölen Adam. D.H. Lawrence’ın okuduğum ilk kitabı. Ölümüyle dirilişine şahit olan bir adamın(Hz. İsa’nın) aklından geçenleri oymuşçasına, farklı bir bakış açısıyla kaleme almış yazar. Hz. İsa’nın başka bir İsa olarak doğması, ardından yaşanan içsel yolculuk ve hayatın farklı tatlarını tatması... Ve tüm bunların Mısır Tanrılarından Osiris ve İsis ile harmanlanması. Hristiyanlık inanışı ve eski Tanrılar inanışının efsanevi şekilde birlikteliği... Çevirinin güzelliği ve öykünün ilginçliği bu kitabı bir çırpıda okumayı sağlıyor. Hatta içindeki birçok efsaneden alınan parçalarla insanda merak uyandırıyor. İyi okumalar...
Ölen Adam
Ölen AdamD. H. Lawrence · Can Yayınları · 2017551 okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
Son Soru, Isaac Asimov tarafından 1956 yılında yayımlanmış kısa bir hikâyedir. Asimov'un Multivac hikâye serisi içerisinde geçer. Gelmiş geçmiş en başarılı bilimkurgu hikâyelerinden biri olarak kabul edilir. Bir çırpıda okunup bitecek bir kitap. Bilim kurgunun ötesinde insanın kendini ve isteklerini, evreni sorgulamasını sağlayan bir kitap. Son soru... Entropi (enerji yayılım ve dağılımı; ısının ve öbür enerji biçimlerinin yayılıp yavaş yavaş kaybolması eğilimi.) Soru yaklaşık olarak şöyleydi: İnsanlık bir gün güneş yaşlanıp öldüğünde net enerji kaybı olmaksızın onu yeniden genç haline döndürebilecek mi? Ya da daha basitleştirip şöyle diyebiliriz: Evrendeki net entropi miktarı çok büyük ölçüde nasıl azaltılabilir? Dünyanın en büyük bilgisayarı AC bu soruya şu yanıtı verdi trilyon yıl boyunca, “ Anlamı bir yanit için yeterli veri mevcut değil.” Ve bu soru trilyon yıllar boyunca sorulduğu halde cevaplanamıyor ta ki tüm insanlık yok oluncaya kadar. İşte o an artık Tanrı mefhumunu ortaya çıkarıyor yazar. AC tüm verilerini inceleyip “OL” diyor ve oluyor...
Son Soru
Son SoruRobert Silverberg · Ve Yayınları · 2000218 okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Adaları seven adam, kısa, bir çırpıda okunup bitecek bir kitap. Bir adamın insanlardan, şehrin kargaşasından kaçarak bir adaya yerleşmesini anlatıyor. Ruh durumuna göre adam yer değiştiriyor ve 3 farklı adada yaşıyor. Bu 3 farklı adada aynı adam yaşasada ruhsal durumu itibariyle sanki farklı 3 insan görüyoruz. 3 farklı ruh durumu, olaylar zinciri. İyi okumalar.
Adaları Seven Adam
Adaları Seven AdamD. H. Lawrence · Notos Kitap · 2013348 okunma
86 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Yazar Pascal Quignard’ ın okuduğum ilk kitabı. Kitap aslında çok zor okunacak tarzda bir kitap. Çünkü yazarımız bir dilbilimci ve müzisyen, bu özelliklerinden yararlanarak kelimelerle, yazdığı hikayelerle o kadar güzel oynamış ki. Bazı yerlerini birkaç kez okuma isteği duyuyorsunuz. Acaba ne dedi? Aa nasıl farklı bir bakış açısı! gibi tepkiler verebiliyorsunuz okudukça :) Kitap, üç bölümden oluşuyor. Okuyucunun dikkatine başlıklı birinci bölümde birkaç arkadaşın güzel bir sohbeti yer alıyor. Adı dilimin ucunda başlıklı ikinci bölümde bizlere bir masal anlatıyor. Medusa üstüne kusa inceleme başlıklı üçüncü bölümde dilinin ucuna gelen sözcüğü arar gibi yazıyor. Özellikle anne kelimesini anlatışı sizi içine çekiyor. Ardından Orpheus’tan, Odysseus’tan, Medusa’dan, Perseus’tan bahsediyor. Bellekten, unutmaktan ezberden, dilden bahsediyor ve bahsederken müzisyen kimliğinin izlerini görüyorsunuz. İyi okumalar :))
Adı Dilimin Ucunda
Adı Dilimin UcundaPascal Quignard · Sel Yayıncılık · 200576 okunma
Reklam
88 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Samuel Beckett ve Jean Genet, iki müthiş yazarı Fas’ın Tanca şehrindeki ünlü Hafa Kahvesinde buluşturan, naneli çay içirtip sohbet ettiren yazar yaratıcı bir piyes kaleme almış. Her iki yazarın da gerçek hayatlarından, kendi kitaplarından alıntıların da yer aldığı 5 perdelik bir piyes. İyi okumalar.
Beckett ve Genet - Tanca'da Bir Çay
Beckett ve Genet - Tanca'da Bir ÇayTahar Ben Jelloun · Sel Yayıncılık · 201122 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
155 günde okudu
Otuz Milyon Kelime(OMK) girişiminin amaçları çocuklar için erken dil çevrelerinin geliştirilmesinin evrensel olarak kabul görmesi ve bunu gerçekleştirecek programları desteklemek için ulusal bir momentum sağlamaktır, diye açıklıyor yazarımız. Kitabın içeriğini de bu girişimin ve çalışmalarının sonuçları oluşturuyor. Çocukların 0-3 yaş arasında duyduğu kelime sayısının zeka gelişimi, akademik başarısı üzerindeki olumlu etkilerinden bahsediliyor. Uzun yıllar boyunca yapılmış olan OMK çalışmalarının hem çocuk hem ebeveyn üzerindeki etkileri anlatılmış. Ayrıca çocuğun beyin gelişimi için neler yapılabileceğine değinilmiş. Açıkçası çok başarılı bir çalışma yapılmış ve sonuçları insanı tatmin edecek seviyede. Çocuklarla 0-3 yaş arasında ne kadar konuşur, kitap okursak onların beyinsel gelişimine o derece etkide bulunacağımız dile getiriliyor. Hatta bebeği emzirirken kendi kitabımızı sesli okuyarak çocuğun daha fazla farklı kelime duymasını sağlayabileceğimiz söylenmiş. Bu kitabı okumamın sebebi, alanında uzman kişiler tarafından çocuk gelişimi için tavsiye edilmesiydi. İyiki okumuş dediğim kitaplardan oldu. İyi okumalar.
Otuz Milyon Kelime
Otuz Milyon KelimeDana Suskind · Buzdağı Yayınevi · 20203,937 okunma
117 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Alıntılar ile dikkatimi çeken bu kitap aynı zamanda yazarın okuduğum ilk kitabı. Ölümü işleyişi, hayata bakış açısı ile dikkatimi çekti. Annesinin ölümü üzerine yazmış olduğu bu kitapta ailesine özellikle annesine bağlılığı, annesinin ona öğrettiği öğretileri anlatıyor ve bu öğretiler ile nasıl bir insanın yetiştiğini görüyoruz. Hayata bakış açısı hiçlikten oluşan yazarın özellikle ölüm, yaşam, kadın-erkek ilişkilerine yönelik saptamaları kimi zaman “Yok artık” dedirtse de gerçeklik gözlüklerimizi taktığımızda ne kadar haklı olduğunu görüyoruz. Bir çırpıda okunacak akıcılıkta olan bu kitabı ben pdf formatında okudum. İyi okumalar.
Post-Mortem
Post-MortemAlbert Caraco · Sel Yayıncılık · 2020636 okunma
129 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Sevim Dabağ tarafından hazırlanan bu kitap, edebiyat tarihimiz için eşsiz bir eser olmuş. 9 seçkin şair ve yazarımızın hayatları, bakış açıları eşleri ile yapılan röportaj ile bizlere sunulmuş. Sade ve akıcı anlatımı ile bir çırpıda okunup bitecek bir kitap. İyi okumalar.
Gezindim Boş Odalarda
Gezindim Boş OdalardaSevim Dabağ · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201131 okunma
455 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Jodi Picoult’un okuduğum ilk kitabıydı. Sade ve akıcı bir anlatıma sahip. Çocuk tacizine dayalı bir dava üzerine olan konusu ile bizleri vicdanımızla baş başa bırakıyor. Adaleti her zaman hukuk sağlar mı? Her suç cezasını bulmalı mıdır?gibi sorularla vicdanımızı sorgulamamızı sağlıyor. Bir çırpıda okunacak polisiye bir roman. İyi okumalar.
Yapboz
YapbozJodi Picoult · April Yayıncılık · 2009552 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sylvia Plath’ın okuduğum ilk kitabıydı. Bir kitaba başlamadan önce kitabın yazarının hayatını okurum. Bunda da önce yazarın hayatını okudum ve öyle kitabı okumaya başladım. Yazarlar genellikle yazdıkları kitaplarla ya da karakterlerle kendilerini anlatırlar. Bu Kitaptaki Esther ile kendini bağdaştırmış olduğunu, benzer psikolojik süreçlerden geçtiğini bu sayede görebildim. Ayrıca yazar bu kitabı yazdıktan kısa bir süre sonra intihar etmiş. Kitap sürükleyici, net bir anlatıma sahip. Nevrotik bir insanın psikolojik durumu çok güzel ifade edilmiş. Esther’in hayatı, ruh durumu, çelişkileri dolaysız bir şekilde anlatılmış. İyi okumalar...
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,7bin okunma
Reklam
349 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın seramik sanatçısı olan Füreya’nın hayatını Ayşe Kulin kalemiyle okumak... Kalemini sevdiğim bir yazar olan Ayşe Kulin, örnek bir Cumhuriyet kadını olan Füreya’yı her yönüyle kaleme almış. Bir Osmanlı Paşası torunu olan ve örnek bir Cumhuriyet kadını profili oluşturan Füreya’nın hayatı birçoklarımız için örnek alınmalı. Bir kadının azim ve kararlılığı ile nelere göğüs gerdiğini, neleri yendiğini bize çok güzel anlatıyor. Ne olursa olsun kimsenin mükemmel olamayacağı tarihin tozlu sayfaları ile tekrardan ortaya konuyor. Kitap sadece Füreya’nın hayatını anlatmıyor. Aynı zamanda bir dönem kitabı. 1900’lülerin başlarından 1995’e kadar Türkiye’nin değişimini de gözler önüne seriyor. İyi okumalar...
Füreya
FüreyaAyşe Kulin · Remzi Kitabevi · 07,5bin okunma
372 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İclal Aydın’ın okuduğum ilk kitabıydı. Biz de üç kız kardeş olduğumuz için kitabın adı dikkatimi çekmiş ve almıştım. İyi ki almışım :) Kitap, bir solukta okunup bitebilecek bir kitap. Herkesin kendine, hayatına ait bir parça bulabileceği, kimi zaman duygulandıran, kimi zaman güldüren bir hikayeye sahip. Sürükleyici bir anlatımı var. Aile bağlarının güzelliği, kardeş ve arkadaş sevgisinin anlatıldığı Ayvalık-Cunda Adası ve İstanbul’da geçen sıcacık bir hikaye.
Üç Kız Kardeş
Üç Kız Kardeşİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20209,5bin okunma
119 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Sanırım son da olacak. İnce olduğu için bitirebildim. Birbirinden kopuk olaylar, hiçbir bağ kuramadığım kişiler... Tarzı bana hitap etmedi, seveni vardır belki... Varoşlarda yaşayan bir grup gencin, Nezir adında birini lider, ağabey, yol gösterici kabul etmeleri ve hayatlarını onun sözlerine göre düzenlemesi anlatılıyor. Kitaptaki Gülhan karakterinin şu sözleri bunu çok güzel anlatıyor; Ekmeğin arasına bok koyup elimize tutuşturmadığı kalmış bir manyağın peşine takılıp kafayı hayata, dünyaya sardırmanın cezasını çekeceğimizi söylüyor(91). ‘Herifin yaptığı basitlik. Saf görüp ruhumuza kaydı(93).’ Tüm bunları söylemiş olsalarda Nezir’in kurduğu iktidarın bağımlılığından kurtulamıyorlar. İyi okumalar.
Aşk İşaretleri
Aşk İşaretleriLatife Tekin · İletişim Yayınevi · 2013311 okunma
267 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Oğullarına düşkün iki çiftçi baba ve arkadaş olan iki oğul. Onların bir yerlerde kesişen hayatları... Nihilist bir genç Bazarov ve onun etkisinde olan sessiz, uyumlu Arkadiy. Olay örgüsü, yazarın anlatışı, dönemin fikir çatışmalarını yansıtışı açısından önemli bir eser. Yazarın duyguları ele alış şekli ve anlatımı, betimlemeleri çok güzeldi. Kitabı okurken ara ara durağanlaştığı ve sanki bazı olayların çatışma olmadan kestirmeden sonuca ulaştığı yerler olsa bile genel anlamda akıcı ve güzel bir eser. Klasikleri sevenler için sıkılmayacakları bir eser. Benimse diğer klasiklerde pek dikkatimi çekmeyen bir nokta vardı, son bölümü. Tüm karakterlerin sonradan durumları hakkında bilgi veriliyor. Klasikleri çok erken okuduğum için belki hatırlamıyorum dedim kendi kendime. Ama son bölümü bu açıdan farklıydı. İyi okumalar dilerim.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Öteki Yayınevi · 200744,9bin okunma
88 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Mustafa Yurthan, yeni bir yazar ve ilk kitabı. Kitap; Nusret, Kadir, İsmail, Neşet ve Ummuhan adlı 5 farklı bölümden ve bu kişilerin hayatlarının bir kesitlerinin anlatıldığı bir kitap. Adına yakışır şekilde kenar mahallede yaşayan 5 farklı hayatı anlatıyor. Onların yoksullukları, itilmişlikleri, yalnızlıkları, gördükleri baskılar konu alınmış genel itibariyle. Dili sürükleyici ve monolog olarak ilerliyor. Kitabı okurken hiç sıkılmıyor, aksine kendi hayatınızdan parçalar buluyorsunuz. Kadir ve İsmail’in hayatlarında şehvet ve dinin etkilerini fazlasıyla görürken İsmail’in ergenlik hayatında şehvetin ve dışlanmışlığın etkileri yoğunluktaydı. Neşet’in hayatı ise tam bir trajediyi anlatıyor bizlere. Ummuhan, buradaki farklı karakterlerden biriydi. Hem cinsiyeti hem bulunduğu konum olarak diğer 4 erkek karakterden farklı bir hayata sahip, yine kenar mahallede oğlu ve gelini ile yaşayan 75 yaşındaki bir kadın. İyi okumalar...
Varoş
VaroşMustafa Yurthan · İletişim Yayıncılık · 201638 okunma