Çin atasözü der ki:
"Kalpler birbirinden uzaklaştıkça sesler yükselir, yaklaştıkça fısıltıya döner. Kavgada bağırmanın, sevgide fısıldamanın sebebi budur."
İman burada inanç, ahirette ise bilgi halini alıyor...
Bu sebeple ahirette inanmanın bir anlamı ve kıymeti yok. Çünkü iş gelip bilgiye dayanıyor.
İman; dünyada bilinmeyene, yani Gayba inanmaktır. Ve bu sebeple kıymetlidir.
Biz de apartmanlaşma süreci Batı'dakinin tersine işliyor.
Batı'da önce 'değer' üretildi; 'apartman' o değerin 'ürün'ü oldu.
Bizdeyse önce 'ürün', yani 'apartman' geldi; ardından o ürüne bağlı olan 'değer' bizim değerimizi değiştirdi.
Hümanite, insan sevgisi filan değildir.
Hümanite, aklın karşısında insanı Tanrı ile aynı kefeye koyar. Hatta zaman zaman tanrının üstüne çıkarmaktadır.
Binlerce senedir tabiatta bulunan şifalı otların patentini satın almak mümkün olmaması bunun ticari sebeplerinden olsa gerektir!..
Bir başka sebebi ise, insanların sabırsızlığı, hemen netice görmek istemeleridir. Zira kimyevi ilaç alındığından birkaç saat sonra tesir gösterirken şifalı otları günlerce -İslam tabiblerinin tavsiyesine göre 40 gün- kullanmak icâb eder.
Su yumuşatmak, asitlik oranını artırmak ve temizleyici olarak kullanılan fosfat tabiî hayat için en tehlikeli maddelerden biridir.
Mümkün olduğu kadar sentetik maddeler taşıyan temizleyicileri değil, tabii maddeler taşıyanlarını tercih etmeliyiz. Bu yüzden fosfatsız olanları, paketlemesi az olanları, boyasız olanları tercih edelim
Evlerdeki temizlik maddelerinin konduğu dolaplar küçük birer laboratuvarı andırır hale geldi nokta. Bu kadar sentetik maddenin de ellerimize zarar vermemesi için bir çift plastik eldiven imal etmeyi de unutmadılar!..
Boşalan köyler, her okuyan akıllı, çalışkan gencin ille üniversite tahsili yapıp, mühendis, doktor, avukat vs. olması gerektiği gibi yanlış bir görüşün her geçen gün yaygınlaşması, diploma ve ünvanın artan ehemmiyeti(!) ürkütücüdür.
İnsana insan olduğu için değer veren, el hünerlerini, ziraatı, hele ki en ehemmiyetli ve zor olan çocuk yetiştiren anneleri, ev kadınlarına küçük görmeyen bir sistem kurulmadığı müddetçe bu kirliliklerden kurtulmak mümkün değildir.