1966 Kahramanmaraş’da doğdu. Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Yayıncılıkla beraber Türkçe ve Edebiyat öğretmenliği yaptı. Şimdilerde okul öncesi eğitim kurumu işletiyor. Evli ve üç çocuk babası... 2008’de “Acaba bir kişiye vesile olabilir miyim?” diye sosyal medyada sayfalar oluşturdu. Bu sayfalarla yüz binlere ulaşmasına rağmen, hâlâ o bir kişinin peşinde olduğunu söylüyor. Okuyor. Biliyor ki, “Yazmak okumanın duasıdır.” Gezmeye çalışıyor. Yeşile, börtü böceğe hayran kalıyor. Gökyüzünü seyretmeyi seviyor.
Her şeyden uzaklaşıp seninle uzun yolculuklara çıkmaya ya da bir deniz kenarında ya dağda kırda el ele gönül gönüle dolaşmaya, birlikte saatlerce kitap okuyup muhabbet etmeye benim de çok ihtiyacım var.
Bilal Medine'den ayrılır. Yıllar yılları kovalar. Hilafette Hazreti Ömer vardır. O da özlemiştir Bilal'in sesinden ezan dinlemeyi. İstişare edilir. Ve Bilal'in getirilmesine karar verilir. Bizzat Halife'nin kendisi Şam'a gider. Bilal gelmek istemez, direnir. Son kez Hazreti Ömer, "Ne olur, bir defa! Medineliler seni,
Hemdem: Samimi dost, Yakın arkadaş, Canciğer arkadaş. Dilimize Farsça'dan geçmiştir. Birlikte manâsındaki "hem" kelimesiyle, nefes manâsındaki "dem" kelimesinin birleşiminden oluşmuştur.
Bu kitap, 2013ten beri yanımda olan gönül dostumun hediyesidir bana. Sindire sindire okuyayım yavaş yavaş anlayayım dedim. Okurken hatırladım ki biz aslında fani, geçici ne kadar güzellik varsa heves etmişiz, istemişiz ama olmamış. İstemenin de bir adabı varmış gönül dilinde. Güzelin güzelliğine tutulmuşuz, Güzelliğin Sahibi'ni unutmuşuz. Mutsuzsak, yarımsak, eksiksek hep bundan ötürü.
Bu eserde yazar, insanın 40 farklı ruh haliyle çıkıyor karşımıza. Bildiğimiz ama umursamadığımız. Musibetlere bile güzel bakmamız gerektiğini hatırlatıyor, ondan bile bir kârımız var diyor.
"Kalpten kalbe bir yol vardır derler, bilir misiniz?
Gönüller hemdem olsun, yeter" diyor yazar.
Son söz olarak da hiçbir zaman umudunuzu kaybetmeyin, sadece doğru zaman diyor yazar.
"Hüzünlerimiz sonsuz yolculukta gönül yükümüz...
Derdi veren Allah, sabrını da veriyor Feride."
HemdemSait Köşk · Portakal Kitap Yayınları · 2016412 okunma
“Evvel Refîk Bâde'l Tarîk” (Önce yoldaş sonra yol) sözünü iliklerinize kadar hissettiren bir solukta keyifle okunup biten bittiğinde de içinize karavan alma isteği doğuran Güzide ve Arif'in güzel yolculuğu... Mutlaka okuyun :)
Ve Yol Arkadaşım diyor ki:
''Huzur ve mutluluğu yakalayanlar, dünyada bir yolcu gibi yaşamasını bilenlerdir.''
Keşfedilecek ne çok yer var böyle!
Yol arkadaşım, yaşanması gereken muhabbet dünyasına dikkat çekiyor.Yitirilen değerleri yeniden keşfetmeyi, kaybedilmiş olanın kaybedildiği yerde tekrar bulunabileceği umudunu sunuyor. İyilik ve güzellik bulmak için; gece gündüz demeden, mevsim seçmeden her daim aramak gerektiğini söylüyor.
Olumsuzluklar ve çatışmalar hayatımızın her ânını işgal etmiş. En azından roman boyunca bunlardan uzak kalacaksınız...
Merhaba kitap dostları:)
Kitap,karavan ve sevdiğin.Hayalini kurduğun 3 şey nasılda güzel anlatılmış.Kitabin kapağında dikkat çeken cümle:"Üzerinde yıldız olmayan hiçbir yol yoktur."
.
Arif ile Güzide üniversitede tanışıp muhabbetlerini evlilik ile taclandırırlar.Güzide'nin teşvik etmesi ile bir karavan alırlar ve evleri sırtlarında yollara düşerler. O yollar ki aşkla muhabbetle dolu her durakta bi hayır duasıyla doludur.Yazarımızın cümlelerindeki naiflik insanın içine nakış gibi işliyor.Kahramanlarımızın gezilerini anlatirken gittikleri her şehire ait türküleri sayfalara serpiştirmesi de ayrı bir güzellik.Manevi dünyanıza yol gösteren güzel bilgileri de aktarması ruhunuzu tam bir doyuma ulaştırıyor.siddetle tavsiyemdir.Okuyun okutun arkadaşlar.
Yol ArkadaşımSait Köşk · Folıant Yayınları · 2019271 okunma