Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Metropolde Bir Heidi

276 syf.
·
Puan vermedi
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan
8.4/10 · 6,3bin okunma
Reklam
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy
8.3/10 · 23,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
264 syf.
·
Puan vermedi
·
45 günde okudu
Şiddetsiz İletişim
Şiddetsiz İletişimMarshall B. Rosenberg
8.6/10 · 1.706 okunma
Reklam
Metropolde Bir Heidi tekrar paylaştı.
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
46 günde okudu
Bu duygu bana nereden tanıdık geliyor ?
Bilinçaltı hep ilgimi çekerdi, bu kitabı okuyunca artık kesinlikle muazzam bir hayret makamına ulaştı. Kitap ismi itibari ile ebeveynlik hakkında görünsede aynı zamanda hayatın içinden ilişkilerle ilgili yani eş, dost, anne, baba.. hatta en çok kendimizle olan ilişkimiz. Çünkü bilinçaltımızın farkına vardığımızda kendimizi tanımaya başlıyoruz. Yani ne hissettiğimizi neden ve hangi durumlarda hissettiğimizi bilmek ve ifade edebilmek neye ihtiyacımızın olduğunu anlamak çok kıymetli şeyler. Basit görünsede yaşamın akışında insanı en çok zorlayan şeyler ve bunlar yerine oturduğunda ilişkillerimizde ilerleme kaydediyoruz. Ben okurken sık sık durup düşündüm, bazen de ağladım. Çoğu satırın altını çizdim. Küçükken hissettiğimiz ama ifade edemediğimiz, yaşayamadığımız duygular bir ömür tamamlanmak için peşimizi bırakmıyor. Yaşadığımız bazı olayların ve duyguların şuanla ve karşımızdaki ile ilgili olmadığını geçmişle ve geçmişte bize onu hissettiren o insanla ilgili olduğunu farketmek ilk adım. Yazarın kendi hayatından örnekler vermesini çok cesurca buldum. Konunun anlaşılması açısından da çok aydınlatıcı olmuş. Kitabın sonunda ‘icraate geç’ kısmında ise ne yapılabilire değinilmiş. Okur endişeli ve problemin ortasında bırakılmamış. Bu kısımdaki zihinle ve meditasyonla ilgili bilgiler beni çok şaşırttı okurken heyecanlandım.
Bilinçaltınızdan Gelen Ebeveyn
Bilinçaltınızdan Gelen EbeveynFeride Koçak Can · Cezve Kitap · 2020912 okunma
Metropolde Bir Heidi tekrar paylaştı.
Namazda kalp huzurunun olmayışı
Sıdk kulun gizli ile açığı, içi ve dışı bir değerlendirmesinden anlaşılır. Sıdk bütün makam ve hallerin gerçekleşmesinden sonra meydana gelir. Çünkü ihlasın özü, itaat ederken Allah’ı kastetmektedir. Kişi bazan kıldığı namazla Allah’a yönelmeyi kasteder. Fakat namazında, kalp huzuru olmaz. İşte sıdk, ibadette kalbin bütünüyle Allah’a yönelmesidir. Şu halde her sadık olan kimse ihlaslıdır. Her ihlaslı ise sadık olmayabilir. Allah (cc) ile manevi bağ kurmanın ve kurmamanın manası da budur. Kişi sadık olunca Allah’tan başkası ile bağlarını koparmış, Allah’la bağlantı kurmuş demektir. Allah’tan başkasından uzak durmanın ve Allah’ın huzurunda bulunmanın zevki ile dolup taşmak bu demektir. (Allahım bizi sadıklardan kıl, amellerimize ve yüreğimize sıdk nasip et. Amin )
Etkili Öğretmenlik Eğitimi
Etkili Öğretmenlik EğitimiThomas Gordon
8.1/10 · 389 okunma
194 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
biraz sohbet ve kitap incelemesi
Ramazanla baharın hemhal olduğu kuş seslerinin çocuk seslerine karıştığı bir parkta kitabı nihayet bitiriyorum. Kitabı kütüphaneden ödünç almıştım. Birazdan gidip teslim edeceğim. Öncelikle kütüphaneden kitap almak hakkında şunu söyleyebilirim ki -sanırım cinayet romanı gibi altını çizilmesine gerek duymayacağım ve arada açıp bakmak istemeyeceğim kitaplar hariç- bir daha kütüphaneden kitap alıp okumam diye düşünüyorum. Altını çizememek büyük sıkıntı bana göre. Neresi kalbime dokunmuştu hangi bölüm bana neyi anımsatmıştı? Geri dönüp baktığımda çoktan uçmuş oluyor. Kitaba geliyorum Kitap 2-3 sayfalık denemelerden oluşuyor. Zamanımın kısıtlı olduğu, yoğun bir ay geçirdiğim zamanlarda böyle kitaplar okumak bana daha iyi geliyor. Burası ayda 5-6 kitap bitirenlerin ağırlıkta olduğu bir platform biliyorum. Ama ben yavaş olsada az olsada daima okumayı düstur edinmiş fakat çok olursa ne âlâ diyerek hiç bitmeyecek bir alışkanlık-rutin- kazanmaya çalışıyorum. Hala kitaba gelememişim :) Tamam geleyim Kitap mustafa kutlunun sosyolojik sorunları, kültürel meseleleri ele aldığı yazılardan oluşuyor. Diğer adıyla şehir yazıları. Bazı yazılarda ise bizzat yaşadığı hatıraları zikrediyor. Kutlu seviyorsanız ve zihin dünyasını merak ediyorsanız onunla sohbet etmek için çok iyi bir fırsat bu kitap. İyi ki okumuşum dediğim çokça sevdiğim nefis yazılar.
Akasya ve Mandolin
Akasya ve MandolinMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 2012662 okunma
Reklam
şehirde kaos
Taşranın küçük şehirlerinden, kasaba ve köylerinden büyük şehire akan kalabalıklar büyük şehrin kıyıcığında sığındıkları yerde kimliksiz kalıyorlar. Bulundukları yer il sınırları içinde ama asla şehir değil. Ne evlerin sıvaları tamamlanmış, ne çatılar çatılmış, ne sokaklar bir biçime girmiş. Burası yeni gelenleri bir potada yoğuracak, ona yeni bir kimlik ve kişilik, yeni bir kültür aşılayacak gibi gözükmüyor. Böylece ülkemizin ufuklarında bir yığılma, niteliksiz kalbalık, bir kaos gözüküyor. Fertlerin birbirini tanıyamadığı, bu yüzden anlaşma zeminlerinin kaybolduğu, çulunu sudan çıkaranların kaçarak etrafı çitlerle çevrili steril mekanlara kapağı attığı, altta kalanın canı çıksın denilen bir kaos.
baharın gelişi
Bir tomurcuğun açtığını, çimenlerin toprağı yarıp çıktığını, bir kuşun yuva yaptığını görmeden gelip geçen baharın varlığından nasıl bahsedebiliriz.
Sayfa 148Kitabı okudu
Metropolde Bir Heidi tekrar paylaştı.
Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır.
Gerçeğin kaybolup imajların hakim olduğu bir ortamda, acaba diyorum
Gerçekten de ayak bastığımız, nefes aldığımız, yiyip içtiğimiz dünya değişiyor. Tabiyatın içinde gayri tabii bir ortam oluşuyor (tıpkı bir fanus gibi) ve biz farkında olamadan orada yaşamaya başlıyoruz. Kankırmızı bir karpuz mevsimini beklemeden kapımıza dayanıyor. Karakışta domates, zemheride çilek yiyoruz. Çıplak ayak ile toprağa basmadan ömür tükeniyor. Deniz suyundan içme suyu, türlü çeşitli yapay gübrelerde yiyecek üretiyoruz. İnsan tabiat ilişkileri böyle yapaylaşırken; insan-insan ilişkileri de aynı yolu takip ediyor. Gerçek bir kahkaha, içten bir göz yaşı, kalpten gelen bir merhaba bulamıyoruz. Gerçeğin kaybolup imajların hakim olduğu bir ortamda, acaba diyorum şiirin, sanat ve kültürün yeri, hala bizim eskiden bildiğimiz yer midir ?
150 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.