Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nur Fatma

Nur Fatma
@_NurFatmanur
"Bazılarının yüreğe iyi gelen bir yanı vardı, armağan gibiydiler." Küçük Prens
Gazi Üniversitesi
Dünya'da bir yer :)
244 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Bir Dost...
Yaşadığımız güzel anlarla sınırlıyız ve tüm hayatın o güzel anlardan ibaret olduğunu sanıyoruz belki çok genciz belki de çok aptal ama biraz da çocuk sayılırız...
Reklam
Veys.
Hislerimi anlatacak kelimeler bulamadığım için sadece özledim dedim, anlamaya yetmez mi?
Her insan ölecek yaşta… Geç kalmayasın… Şems-i Tebrizi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şimdi bir hayal et; Düşünki havalar soğuk düşlerinde , herkes yalnız ve sokaklar karanlık, iyi olan bir şey görünmüyor ve sende küçük bir oda da pencereden dışarı bakıyorsun, hafiften yavaş yavaş kar yağıyor pencerene, insanları izliyorsun, dışarı çıkmak istemiyorsun, o insanların içine de girmek istemiyorsun,  yalnız yaşamak ve kendi bildiğin şekilde yaşamak senin hoşuna gidiyor, gelen insanların ya senin düzenini bozacağını yada gelirken bile senden bir şeyler isteyeceğini biliyorsun, Dışarı çıkmaya korkabilirsin ama biri senin kapına geldiğin de onu güzel uğurla çünkü nasıl geldiğin değil önemli olan nasıl gittiğindir. ~MM~
Hiçbir şey yapmayıp sadece dinlemek belki biraz düşünmek...
Reklam
Bu kadar basit, değersiz... olmamalı. Ne zaman? Ne zamandan beri hissizleşmeye başladık? Ne zamandan beri bazı şeyler bu kadar kötü olmaya başladı? Bunlar olmaya başlarken herkes neredeydi? İnsanlar... İnsanlar... Neredeydi bu insanlar? Mesela bazı cümleler bu kadar kolay söylenmemeli, bazı şeyler bu kadar değersizleştirilmemeli, bazı şeyler
Bazen bazı şeyler sadece bazı şeylerdir... H.Ş
İnsanların bana yaptığı birşey de yok aslında. Ben izin verdim herşeye, kırık kapılarımı ben tamir ettim. Aslında kırık olan kapılar değildi, sadece çıkıktı kapılar. Çıkan kapıların bir bakıma bir onarıma ihtiyacı vardı belki yeni bir boya... Bütün mesele buydu aslında, sadece değişmeye ihtiyacı vardı bazı şeylerin. Değişince iyileşeceği kesin olmasada denemeye değerdi. Umut işte, umut Veys. Umut , hayal, bunlar güzel şeyler. Sahi bunlar olmasaydı ne yapardık bizler? Ne yapardık? Ne yapardık sahiden? Bu kafayı yemiş insanların arasında tamamen yok olmaz mıydık sence de? Kafayı yemek asıl sorun değil de , peki kafayı yemişlerin arasında kalmak nasıl hissetirir? Veys and Nurimu
Tam da bu.
Yük taşımazsın bekli sırtında ama şunu iyi bilirim ki; yük taşımaktan daha zordur kalbinde birikipte söyleyemediklerin..
Bu.
Bazen dünya yanmış da senin umrunda olmamış gibi görünür. Oysa umursamak da mecâl iledir ve o mecâl sende yoktur. Anlatmak istersin bazen gönül alemindeki yaşanan depremleri, oysa anlatacak kimse bulamamaktan değil anlayacak insan bulamamaktan yakınırsın etrafına, bu seni haddinden fazla yorar. Yük taşımazsın bekli sırtında ama şunu iyi bilirim ki; yük taşımaktan daha zordur kalbinde birikipte söyleyemediklerin.. "Anlatmak istedikleri çoğalınca, gönül alemine yolculuk yapıp hirasını bulmak istermiş insan." Şu dünyadan sıyrılıp, herkesten uzaklaşıp gitmeyi çok istedin değil mi? Uykuların yarım, nefesin kesik, hayatında yolunda giden şeyler yok denecek kadar az kim bilir. Bazen sığamıyorsun hiçbir yere! Sonra şaşırıyorsun bir kalbe sığanları görünce. Sonra dönüp bakıyorsun kendine; Tereddütlerin, anlam arayışların, kendini tam olarak bulamamış olman, hissettiğin kimsesizlik,fazla ince hesapların. Belki de kendine layık görmediğin için hiç bir yere sığamıyorsun bu dünyada.En çok kendine yaptığın haksızlıklar yüzünden hiçbir güzelliği yakıştıramıyorsun hayatına. Bizim büyük savaşımız bu işte, iyileşmeyi istemiyoruz, kanayacağını bile bile yaralarını kaşıyan insanlarız. Söyleyeceğim şeyler kuyuya düşmüş bir adamın söyleyecekleri kadar ama unutma bir gün seninde o düştüğün kuyuya birisi bir ip uzatacak ve sen kara kışın ardından baharı, o karanlığın ardından yeniden güneşi göreceksin. Allah'in izniyle.
Reklam
İnsan her şeyi anlatamaz. Zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez. Cengiz Aytmatov
Bize özel yapıldığını düşündüğümüz şeylerin, gerçekten de sadece bize özel mi? Yoksa biz mi fazla anlam yüklüyoruz? Bunun ayrımına iyi varmamız lazım. Biz insanlar bazı şeylere anlam yüklemeyi çok severiz. Ama sonradan fark ediyoruz ki, gerçek öyle değilmiş, biz fazla anlam yüklemişiz. Eee sonra ne oluyor? Tahmin edildiği gibi hayal kırıklığına uğruyoruz, üzülüyoruz, saçma sapan triplere giriyoruz vs. Bi nevi kendi kendimizi üzmüş oluyoruz aslında. Bu yüzden bir şeylere anlam yüklemekten vazgeçelim. Olan şeyleri olduğu gibi kabul edelim; bize hissettirdiği duyguları, bize verdiği değeri, bize yaptığı iyiliği... görelim, kabul edelim yeter, olduğundan fazla anlam yüklemeye çalışmayalım. NF
Konuşmak gelmiyor içimden. Ağzımı sadece yemek yemek için açmak istiyorum. Hiç kimseyle hiçbir şey konuşmak istemiyorum. Nedenini bilmiyorum. Sadece susmak ve olan biteni izlemek istiyorum. Kendimi yorgun hissediyorum. Bu ne yorgunluğu, daha neler yaşayacaksın, neler göreceksin... demek istiyorum kendime ama bunu bile demeye üşeniyorum. NF
FISILDAMAK
Bağırarak kurulmaz insanlar arasında bağ. İnsanın ismi de kulağına fısıldanır doğduğunda, ölürken de bir dua üflenir küçük sesle yüzüne. İçine işlesin istediğin her şey fısıldanır. Bağırmak hep etin yüzeyinde.
Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşsanlar anlaşabilir...
Kimseyi değiştiremezsin hayatta Ve kimse için de değişmemelisin. Kimliğini kaybettiğin an, yaşamını çöpe attın demektir. İstemediğin sürece, hiçbir şey için ödün vermeyeceksin, çünkü gün gelir, verecek hiçbir şeyin kalmaz. Her şeyi sen istediğin için yapacaksın, başkası senden istediği için değil Ve sen, sen olarak kaldığın sürece senin yanında olanlar da mutlu olacaktır. Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler gelsin seninle. Yolun bitimine kadar gelmeleri şart değil Herkesin gidebileceği bir yol vardır. Sen yeter ki, yanında yer almayı bil. Ne sen kimse için mecburi istikametsin, ne de bir başkası senin için... Seninle gelmek isteyenleri yanina al, belki beraber daha çok şey katabilirsiniz bu hayata. Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsin hayatında, zorlama kendini Hayat rahat ve anlayışlı insanlarla Ve hayat hak ettiği gibi yaşandığında güzel... Ve unutma; aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşsanlar anlaşabilir.. Charles Bukowski
212 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.