Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşegül Kasapoğlu

Ayşegül Kasapoğlu
@_aysegullkspgll
Gökyüzünün mavisi kadar huzur veriyor, aklımda sen düşüncesi.
Reklam
Yokuşlardan yuvarladım kendimi, Bulunmazlarda rastladım sonra. Tanımak bir ömür sürer mi? Bilmeden vardım ben sona. Ayşegül Özbek
Kimse yüreğini saracak bir yüreğin peşine düşmüyor, ya sen gel ya yalnızlık kalsın demiyor. Avunacak birkaç sözü kendine çok görüyor, kabuk bağlamalı bu yara kanatmayayım demiyor. Zoraki sözler söylemenin zahmetini yaşıyor, suskunluk son sözümdür demiyor. Gelmeyecek olanın yolunu gözlüyor, özledim özlemeler yetmiyor demiyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bulunmak istemediğimiz ama bulunmamızın zorunlu olduğu ortamlardan ışık hızında ayrılabilmeyi çok isterdim.
Elinde olmayan durumlar vardır insanın; ne yaparsa yapsın, bazen değiştiremeyeceği sonuçlar. Senin için çok kıymetli olan şeylerin hiçe sayıldığı zamanlar vardır, hevesinin kursağında kaldığı anlar. Hayat karşı karşıya getirdiği iki kişiyi birden kazandırmıyor çok zaman. Kaybeden üzülünce kazanan da sevinemiyor keyfince ve belki kaybedenden daha fazla üzülüyor kendince. İşte kazandığımızı düşündüğümüz anda kaybetmeye başlıyoruz aslında. Kazanmanın kıymetinin yalnızca yürek kazanmakta olduğunu anlıyoruz neticede.
Reklam
Yanlış anlaşılmalar mevsimindeyiz, herkes gördüğünden duyduğundan anlam çıkarma derdinde ve kendilerince bir doğrunun peşinde. Kimsenin gerçeklerle yüzleşmeye niyeti de cesareti de yok. Değişim kadar korkutucu bir şey yok çünkü insanlarda. Alışılmışın dışına çıkmaya hazır hissetmiyorlar. İşlerine gelen en kestirme yolu kurtuluş biliyorlar ve ona yöneliyorlar. Karşı tarafın ızdırabını duymazdan geliyorlar. İşte yanlış anlaşılmalar mevsiminin soğuk rüzgarlarında üşüyen de, kendini açıklayamamış o insan oluyor.
İnsanlar kendilerine batan diken olunca ellerindeki gülü hiç acımadan fırlatıp atıyorlar, başkasına akseden acıya ise göz yumuyorlar. Bana dokanmayan yılan bin yaşasın kafasında dolaşıyorlar. Kimse kendisindeki hata dillendirilsin istemiyor. "Herkes bitti sıra bana mı geldi, sana ne benden" denir oldu bir nevi. Yaptıkları yanlışları görelim ama görmezden gelelim istiyorlar. Bile bile düştükleri nefis tuzağından çıkmak istemiyorlar. Eğer bir suç varsa şeytandandır diyorlar, kendilerine toz kondurmuyorlar. Duymak istememe çabalarınıza rağmen söyleyeceğim ben, herkesi kandırabilirsiniz kendinizi de bir şekilde avutabilirsiniz ama unutmayın sizin söylemediklerinize kadar bilen, her an her yerde sizi gören bir Allah var. Allah'a hesap gününde ne diyeceksiniz hangi bahanenin ardına gizleneceksiniz, gizlenebilecek misiniz?
"...Dilim dönse bir kelamım var idi..."
Her şeyi karşılamıyor bazen kelimeler, bizi anlatmaya yetmiyor. Söylemek istediklerimizi nasıl söyleyebilirizi, düşünürken buluyoruz çoğu zaman kendimizi. Ya okuduğumuz bir kitabın satırlarında karşılaşıyor gözlerimiz ya da dinlediğimiz bir şarkının nakaratında konuşuyor sözlerimiz. Bizden bir cümle duyduk diye sarıp sarıp baştan dinliyoruz şarkıları. Ondan bir şeyler bulurum niyetiyle karıştırıyoruz sayfaları. Ama tüm bunlar bizim söyleme ihtiyacımızı gidermiyor. İçimizde biriken sözlerimize yeni yeni boşluklar ekleniyor.
“Ey âşık! Hani özlem çekiyorsun ya sevgiliye… Bil ki sevgilidendir özlemin özü… O’dur asıl sana özlem duyan... Çünkü o tutuşturmayınca alevi, kimsede olmaz ateş... Ve aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer.” Hz. Mevlâna
822 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.